Prestij ve gücün ne kadar küçük ölçümlerden geçtiğinin farkında mısınız? Popüler restoranlarda rahatça yer bulmak, en güzel masada oturmak, kapıda karşılanmak ve bunun gibi bir sürü şey... Parası olan kimileri raconu bilemedikleri için bazı mekanların kapısından bile giremezken, kredi kartı limitleriyle yaşadığını bildiğimiz başkaları ise her gece ayrı bir mekanda, baş köşede... Özellikle
'Beyaz Türkler' olarak adlandırılan 'özel' grupta, yazı dizisi olabilecek kadar ciddi bir savaş var. Ve tabii malzeme de. Bazen denk geliyor o kadar sık uçak yolculuğu yapıyorum ki, ister istemez insanları gözlemleyip bir sürü şey biriktirmişim. Geçenlerde bir araya geldiğim
hostes bir arkadaşım da kendi eklemelerini yapınca neler neler çıktı ortaya bir görseniz... Mesela tatil öncesi havalimanındaki bekleme süreci ve uçaklardaki koltuk yerleşimi 'biricik' sosyetiklerimizin korkulu rüyası...
HA İÇ HATLAR HA ŞAMDAN
THY ile uçmak ilk koşul.
'Yer bulamamak' en ağır suç... Yok mu o kadar hatırınız?
İç hatlarda CIP salonlarında değil de dışarıda uçağa alınmayı beklemekse, büyük darbe! Özellikle İstanbul'da eğer CIP yolcuysanız havalimanına uğramadan ayrı bir binada, özel salonda bekleyip, uçağa ayrı bir otobüsle en son getiriliyorsunuz. Hatta CIP'nin içinde bile ayrı iki kategori var. Düşünün prestij yapılanmasını! Yani
"Ben bilmem ne kafesini beğeniyorum, CIP'ye girmeye üşendim" filan demeyin. Yemezler!!!
Perşembe ve cumaları CIP'de iğne atacak yer olmasa da, barda kahve içecek bardak kalmasa da, o salonda bulunuyor olmak yaşamın birinci şartı. Çünkü orası havalimanının 'Şamdan'ı...
'Herkes' orada...
Yine hostes arkadaşımın verdiği bilgilere göre
en havalı uçuş noktası Dalaman. Tekne olayı söz konusu zira. Ya da teknesine konuk olunacak havalı bir dost.
Bayanların yolculuk kıyafetlerini es geçmek olur mu? Keten elbiseler, şortlar, hafif pantolonlar. Ayaklarda parmak arası ya da Tod's ve benzeri, rahat sade ayakkabılar... Elde büyük, yazlık çantalar. Saçlar kuaförde taratılmış olsa da kesinlikle
'öylesine' toplanmış görünmeli mutlaka.
