Üniversitede porno ve mahalle baskısı

Cevaplanması gereken ya da yanıtsız kalacak çok soru var... Bir kere Deniz Özgün'ün çektiği 'The Porn Project' adlı porno film, akademik bir araştırma olabilir mi? Üniversite sınırları içinde akademik bir araştırma olsa bile, porno film çekilir mi? Filmin çekilmesine izin verdikleri için üç öğretim görevlisi, kovulmayı hak ediyor mu? Bilgi Üniversitesi yöneticilerinin, filmin çekildiği bölümü basması, bilgisayarları toplatması etik mi? Yoksa Bilgi Üniversitesi en büyük mahalle baskısına mı imza attı? Tabii ki, bu sorulara verilecek yanıtlar, kişiden kişiye değişecektir. Belki de asıl yanıtlanması gereken soru şu olmalı: Bilimsel bir araştırma ahlaki kriterler çerçevesinde değerlendirilmeli mi? Bence bu soruya en güzel yanıtı, Dr. Albert Kinsey'nin 1948 yılında ABD'de yayınladığı 'Erkeklerin Cinsel Davranışları' ve 'Kadınların Cinsel Davranışları' adlı bilimsel raporları verecektir. Kinsey'nin hayatı ve yaptığı araştırmalar Liam Neeson'ın rol aldığı 'Kinsey' adlı filmle ülkemize de konuk olmuştu. Bu raporlar tüm dünyada büyük yankı uyandırmış, insanların cinselliğe bakış açısını kökten değiştirmişti.
YENİ KUŞAĞIN ROTASI
Kinsey, bu raporları üniversite ortamını cinsel bir fantezi diyarına dönüştürerek hazırlamıştı. Hocalar, öğrenciler, asistanlar gönüllü olarak bu araştırmalarda görev alıp farklı cinsel deneyimler yaşamıştı ve bu deneyimlerin bazıları da filme alınmıştı. Tabii, her şey bilimsel bir araştırma içindi. Bilgi Üniversitesi'nde çekilen porno film ile Kinsey'nin raporları arasında dağlar kadar fark var. Ama 'The Porn Project' filmini cinsel ilişkilere dair bir araştırma olarak değerlendirenler de olabilir! Asıl ilginç olan ise Deniz Özgün'ün, bu filmi üniversitelerde akademik özgürlüğün sınırını denemek için bitirme tezi olarak çektiğini açıklaması... Bilgi Üniversitesi, akademik özgürlüğünün sınırını projeye destek veren öğretim görevlilerini işten çıkararak gösterdi! Vallahi bu noktada Özgün'ün porno filmi için "Dikkat çekmek için yapıyor" benzeri basit görüşler bildirmenin havada kalacağı kesin. Artık tartışılması gereken Özgün'ün porno filminin, mahalle baskısına başkaldırı olup olmadığıdır... Bu porno vakasına, Şükran Moral'ın yarım kalan sanat adına kadın kadına sevişme performansını da eklersek; "Entelijansiya, muhafazakarlığa ve mahalle baskısına baş mı kaldırıyor?" sorusunu yöneltmek de mümkün. Bence tüm bu sorular tartışılmalı... Yeni, genç kuşağın rotası, yumurtalı eylemler kadar bu sorularda da gizli. Belki de apolitik olarak yaftalanan yeni kuşak, abilerinden daha yaratıcı? En azından eski solcular gibi tepkilerini rakı sofralarına meze etmiyorlar.