Ajda Pekkan'ın 'Palavra' şarkısı geldi aklıma... Durduk yerde değil tabii.
Sibel Can'lı haberleri okurken... Efendim, Sibel Can'ın boşanmaya karar vermesinin ardındaki neden, Rus milyarder
Telman İsmailov'muş. Sibel de boşanma haberlerinin ardından İsmailov'un Antalya'daki oteli Mardan Palace'a tatile gitmiş. Siz, her okuduğunuza inanabilirsiniz. Sanatçıların yaptığı her açıklamaya da. Dolayısıyla Sibel'in, haberlerin ardından yaptığı
"Asla böyle bir ilişki yok!" açıklaması da size kabul edilebilir gelebilir. Ama bana gelmiyor. Sağolsunlar, sayelerinde şüpheci oldum... Yani Sibel'in "Böyle bir ilişki yok" demesine, "Yokmuş" deyip, geçip gidemiyorum. Acımasız mı davranıyorum? Yo... Sadece seslerine kulak veriyor, önümüze konan resme dikkatle bakıyorum.
SİBEL İNANDIRICI DEĞİL
Daha iki ay önce boşanma haberleri gündeme geldiğinde, kocasıyla hiç gitmediği bir mekana gidip, o romantik gecenin finalinde
gazetecilere mutluluk fotoğrafları veren de Sibel Can'dı. (Niye başka bir mekana değil de, her gece gazetecilerin kapısında beklediği Longtable'a gitmişti? O kırmızı güller de neydi?) Ama bakın, iki ay sonra boşanma gündeme geldiğinde, bunun bir yıldır yoğun biçimde yaşandığını öğrendik. Yıllar önce, Hakan Ural ile boşanma haberleri gündeme geldiğinde Sibel Can'la röportaj yapıyordum.
Boşanma ile ilgili sorularıma, "Biz çok mutluyuz"
dediğinde, teybi kapatmış, "Teşekkürler bu kadar yeterli" demiştim. O röportajı bile bile devam ettiremezdim. Bir hafta sonra da olaylar patlak vermişti zaten... Bütün bunları niye anlattım? Derdim Sibel Can'la falan değil! Sadece şunu göstermek istiyorum:
Ne yazık ki, Sibel Can'ın 'Yok öyle bir şey' açıklaması inandırıcı gelmiyor ve kimseyi de tatmin etmiyor. İşte gelinen bu noktayı en çok Sibel Can'ın düşünmesi lazım.
YALANCI BASIN!
Hatırlayın; Hülya Avşar birkaç gün önce kardeşinin internet sitesine Sadettin Saran'la ayrıldığını yazdı, 15 dakika sonra o haber silinip "Ayrılık yoktur" açıklaması yazıldı. Arkadaşlarımız asistanını aradıklarında da
"Bu haberi Hülya Hanım yazmadı. Site hacklendi. Birileri girip böyle bir şey yazmışlar" yanıtını aldılar. O kadar iddialıydı ki bu arkadaş, "İsterseniz sizi sitenin yöneticisiyle de görüştürebilirim" dedi. Ama iki gün sonra Hülya Avşar, Filiz Akın'ın programında bütün bunları kendisinin yaptığını açıkladı. İşin özeti; bir olay olduğunda konunun muhataplarının açıklamaları bile kimseyi ikna edemiyorsa; bu durum en çok konunun muhataplarını ilgilendirir diye düşünüyorum.
"Yalancı basın" demekle sıyrılamıyor insan bu işlerden!
