Eğlenmek için mi dışarı çıkıyoruz, yoksa bir şeyler mi kovalıyoruz? Hava karardığı an Clark Kent'likten Süpermen'liğe geçiş yapan hayatlara sahibiz. Hadi ben işletmeciyim; mesleğim gereği sokaktayım. Davetlere gitmezsen, senin davetlerine gelmezler.
SAVUNMASIZLAR
Dönelim konumuza... Hızlı adımlarla o kalabalığın içinde neyin peşindeyiz? Birkaç kişiye sordum. Biri "Aranıyorum" dedi; cool bir erkek peşindeymiş. Bir diğeri ise "Girmek istediğim dizinin kast direktörünün peşindeyim" dedi. Her ikisi de ekmeğinin peşinde aslına bakarsanız. Yöntemleri de akla yatıyor. Bu hafta içi ilk olarak Hayal Kahvesi'ndeydim. Can Bonomo, İlker Kızmaz, Model grubu, Didem Soydan ve birçok gazetenin köşe yazarı vardı. Ardından Ulus'taki bir mekanda; Ali Sabancı ve Girişimcilik Zirvesi'ndeki konuşmacılar barın etrafında takılıyordu, yine oradaydım. Bir önceki gece de Bebeköy'de Ceyda Balaban'ın yeni yıl partisindeydim. Ünlü fotoğrafçımız Mert Alaş'tan Berrak Tüzünataç'a, menajer Ayşe Barım'dan Kenan Doğulu- Beren Saat çiftine kadar birçok ünlü isim vardı. Kısaca ünlü, başarılı, yetenekli insanları sosyal hayatta avlamak daha kolay. Bu güçlü isimleri gecelerde daha savunmasız yakalayabiliyor, yürümek istediğin yolda tanıman gereken insanları; burun kıvırdığımız gecelerde bulabiliyorsunuz. Her insan, yeni bir kapı açıyor. Ben de Ali Sabancı'ya yanaşıp "Fikri olan bir girişimciyim, yatırımcım olur musunuz?" dedim, hiç de çekinmedim. Belli mi olur, belki sıcak bakar!