Pazar 29.05.2017
Son Güncelleme: Pazartesi 29.05.2017

Unutulmaya yüz tutan gelenekler

Çeşitli yörelerin yaşamaya devam eden ya da unutulan Ramazan gelenekleri var. Sinoplu gençler ellerinde fenerlerle mani söyleyerek bahşiş istiyor, Amasya’da ise iftar ve sahur bandonun çaldığı müzikler eşliğinde yapılıyor

11 ayın sultanı Ramazan'ın yöreden yöreye değişen ve kimi yüzyıllardır yaşamaya devam eden, kimi de çoktan tarihin tozlu sayfalarına karışan birçok geleneği bulunuyor. Gizliilimler. tr.gg sitesi, bu gelenekleri derledi…
KAYIK EŞLİĞİNDE DOLAŞI
Sinop'a özgü bir gelenek olan ve Ramazan ayında 'sellime çıkma' ya da diğer adıyla 'helesa' olarak gerçekleştirilen şenliklerin geçmişi tam olarak bilinmiyor. Bir rivayete göre; çok eski bir dönemde kış mevsiminde fırtınadan kaçarak Sinop'a sığınan bir geminin tayfaları, haftalarca burada mahsur kalmış. Kumanyaları tükenen tayfalar; kimseden bir şey isteyemedikleri için aç kalma tehlikesiyle karşı karşıya kalınca, sonunda bir filikayla kente gitmiş, ellerinde fenerle evleri dolaşıp mani söyleyerek yiyecek istemişler. Helesanın bu öyküden kaynaklanıp kaynaklanmadığı tam olarak bilinmese de her yıl Ramazan ayında gerçekleştirilen bu gelenek, yıllardır sürdürülüyor. Ramazan ayının 15'inden itibaren helesaya çıkan gençler, taşıdıkları maket kayıkla 'sellim'e çıkıyorlar. İftar sonrası birkaç kişinin taşıdığı ve özenle süslenmiş kayıklar eşliğinde ellerinde fener ve mumlarla mahalleleri dolaşarak bahşiş topluyorlar. Kayığı gidilen evin önüne koyan gençler; evlerin kapılarına giderek mani söyleyip bahşiş istiyor. Bahşişler ise bir mendile sarılarak ve düştüğü yer görülsün diye de mendilin ucu yakılarak helesacılara atılıyor.
İLK KEZ TUTANA HEDİYE
Erzurum'da her yıl Ramazan ayında; ilk defa oruç tutan çocuklara çeşitli hediyeler verilmesi, nişanlı kızların evlerine iftarlık yemek ve hediye götürülmesi, maddi durumu kötü olan vatandaşlara iftarlık verilmesi ve 1001 hatim okuma geleneği sürdürülüyor. Çocukların akşama kadar oruç tutmaları, yaşları dolayısıyla uygun olmadığı için öğle saatlerinde bir yemek verilirdi. Buna 'oruca direk vurma' denilirdi ve çocuğun gönlü de alınmış olunurdu. Şimdilerde ise neredeyse hiçbir çocuk, hatta genç; 'oruca direk vurma'nın ne demek olduğunu bilmiyor.
KOMŞU ESNAFA İFTAR
Konya'da oruç tutan çocuklara dayanamadıkları için yaptırılan 'oruca direk vurma' günümüzde tamamen unutulmaya yüz tutarken, esnafın dükkan komşusunu iftar yemeğine çağırması geleneği de giderek azalıyor. Konya'da Ramazan geleneklerinin en önemlisi, iftar yemeğine davet olarak biliniyor. Eskiden akrabalar ve komşular birbirini, esnaf ise dükkan komşusunu iftara davet edermiş. Günümüzde esnafın dükkan komşusunu iftara daveti giderek azalıyor. Akraba davetleri sürüyor ancak eskisi kadar yoğun değil.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.