'Uzun Hikaye' filmi ilgiyi 'Karadayı'ya kaptırdı

Şirin Sever'in A Haber'de hazırlayıp sunduğu 'Jurnal' isimli programa yönetmen Osman Sınav konuk oldu. Sınav; son filmi 'Uzun Hikaye'yi ve 35 yıl sonra enstitüden nasıl mezun olduğunu anlattı.
SPIELBERG GİBİYİM
Mimar Sinan Üniversitesi Güzel Sanatlar Bölümü Sinema Televizyon Enstitüsü'ndeki eğitimimi yarım bıraktım. Çünkü okul ile iş hayatını birlikte yürütemedim.
Amerika, Oscar adı altında ödül töreni düzenliyor; bunun açılımı da Akademi Ödülleri... Amerika bundan 90 yıl önce Amerikan Sinema Sanatları ve Bilimleri Akademisi'ni kurmuş. Türk sinemasının da en büyük sorunu budur. Akademik yönümüz eksik.
35 yıl sonra afla okula döndüm. Steven Spielberg de 30 yıl sonra Akademi'den mezun olabildi. Onun mezuniyet filmi 'Schindler'in Listesi'ydi. Benimki ise 'Uzun Hikaye' oldu.
Film bir hafta içinde 280 bin kişi tarafından izlendi. Seyirciden dönen olumlu eleştiriler beni gişe rakamından daha çok memnun ediyor.
Kenan, Türkiye'de gişe garantisi getirebilecek birkaç kisiden biri. Çok iyi oyuncu ve önemli bir stardır.
'Uzun Hikaye' ile 'Karadayı' dizisi aynı dönemlere denk geldi ve biz de bu ilgiyi biraz diziye kaptırdık. Dolayısı ile bizim filmimiz atv ile mücadele ediyor.
Kenan'ın insan hali, kalbi, toprağı beni çok etkiler. Kenan'ın kalbinin içini görebiliyorum, aynı şekilde o da bana kalbini açabiliyor. Bir yönetmen, oyuncu ilişkisinde bu çok önemlidir.
Tuğçe Kazaz; fiziksel olarak 'Münire' rolüne çok uygundu. Disiplini, azmi ve başarısı ile beni çok şaşırttı.
3 yıldır üzerinde çalıştığım bir proje var; 2. Abdülhamit dönemi ile ilgili bir proje. 'Tarihin Kurtlar Vadisi' olarak tanımlayabilirim.

HÜLYA YANLIŞ ANLAŞILDI
Altın Portakal'da yaşanan sansür eleştirilerinde Hülya Avşar'ın yanlış anlaşıldığını düşünüyorum. Hülya'yı çok iyi tanırım ve ne demek istediğini anladım.
Ön jüri bir filmi seçtiyse; o film yarışır. Ben de Antalya'da jüri üyeliği yaptım. Bu tarz konular kapalı kapılar ardında konuşulur.
Altın Portakal, Türkiye'nin en prestijli film festivali. Bu festivalin misyonu; o sene Türkiye'de sinema adına nelerin yapıldığını tespit etmek. Türk sineması orada gövde gösterisi yapmalı, sezonu açmalı ama maalesef bu son dönemlerde böyle olmuyor.