Son Güncelleme: Çarşamba 07.08.2013
Yaradanına kavuşmayı bekleyen bir gezginim
Mevlevilik üzerine 'Aşk Bir Davaya Benzer' adlı bir program yapan İpek Tuzcuoğlu, gerçek mutluluğa dünyada değil, ahirette ulaşacağına inanıyor: Nedir başarı? Banka hesabındaki paralar mı, alınan ödüller mi? Benim cevabım net: Yaradanına kavuşmayı bekleyen bir gezginim ben...
Hoşgörünün, anlayışın, tevekkülün, her anlamda örtücü olmanın, güzel ahlakın, kendi özünü keşfetmenin ve şükür gibi birçok kavramın bütünleştiği bir öğretiye hayran olmamak pek mümkün değil. Hz. Mevlana, tasavvufun zirvesidir. Bu anlamda benim içsel yolculuğum yaklaşık 10 sene önce başladı. Kendi özümü keşfedebilmek adına; dünya üzerindeki pek çok öğretiyi, sistemi konu alan eserleri okuyup çeşitli seminerlere ve konferanslara katıldım. Bireysel ve kişisel gelişim, meditasyon derken vardığım son durak; tasavvuf ve İslam oldu diyebilirim.
BEN HENÜZ BİR ÖĞRENCİYİM
Programın formatı Ramazan sohbetleri gibi görünse de; insan olabilmenin, yaşamı keşfedebilmenin inceliklerine kadar çok geniş bir yelpaze sunuyor seyirciye. Kur'an ve hadislerden Mesnevi sohbetlerine kadar pek çok konuda seyirciyi bilgilendiriyor. Bu sohbetlerin en değerli yanı Hayat Nur Artıran'ın derin bilgisi. Nur Hoca'nın ışığı altında programımız sürüyor, devam edip etmeyeceği kanalın tasarrufunda.
Umarım yansıtabiliyorumdur. En büyük dileğim; bahsettiğimiz felsefe üzerine bir yaşam inşa etmek ve ben bu dileğin ancak bir öğrencisi olabilirim. Bitmez tükenmez bir okyanustur orası; fırtınaları, büyük dalgaları çoktur. Bu okyanus üzerinde salını yapmak, Yaradan tarafından sana bırakılmıştır.
O kadar çok ki; "Sana yapılmasını istemediğini başkasına yapma" en başta gelir. Hoşgörülü olabilmek ve affedebilmek çok değerlidir benim için. "Gam-ı ve kederi de, neşe ve sevinci de aynı ölçüde kucaklayabildiğin an; yaşamın sırrına erersin" sözünü de çok severim. Ve der ki; "Güzel günler sana gelmez, sen onlara yürüyeceksin."
Karşılaştığım olaylar negatif de, pozitif de olsa; çok tepki verip aşırılığa ve edebimi aşacak durumlara kendimi sokmamaya gayret ederim. Diyeceksiniz ki, "Hiç mi sinirlenip öfkelenmezsiniz?" Pek tabii ki kuluz; her olay karşısında önce nefsimiz tepki vermeye meyillidir ama marifet onu geri çekip aklıselim ve kontrollü bir şekilde duygunuzu paylaşabilmektedir. İnsanoğlu yaradılış gereği tembeldir, sabırsızdır ve sıkıntıya gelemez. Oysa ki, özündeki gerçekliği çıkarabilmek için nefsinle alışverişinde, nefsinin isteklerini ona vermediğinde yolun aydınlanır... Bizler aydınlık yerine hep karanlık yerleri seçeriz ve dolayısı ile sürekli düşüp düşüp dururuz. Bana gelince... Yaradan'a olan aşkım, ona olan inancım ve dualarım sayesinde sıkıntılarımın üstünden gelmeye çalışıyorum.
ÖZEL HAYATIMLA İLGİLİ KONUŞMAM
Kariyerim; gelen talepler doğrultusunda gelişti. Bizim dönemlerimizde çok fazla sinema filmi yapılmıyor; daha çok diziler çekiliyordu. Buna rağmen 1996 yılında iki tane sinema filmi çektim; Memduh Ün'ün 'Ona Sevdiğimi Söyle' filmi ile Mesut Uçakan'ın 'Ölümsüz Karanfiller'i... Bunlar yeni mezun bir konservatuvar öğrencisi için harika şanslardı. Daha sonra televizyon programları sunmaya başladım; böylece televizyon oyunculuğu ve sunuculuk daha kalıcı oldu.
Bu dünyada yaşayabilmek başlı başına bir başarıdır. Fakat başarıdan önce bu dünyaya geldiğim için şanslı hissederim kendimi; madem bu takdir edildi... Çünkü insanoğlunun gerçek mutluluğa bu dünyada değil, ahirette kavuşacağına inanırım. Ruh; bu dünyada bir gezgindir, anayurdu Yaradan'ının yanıdır. Hâl böyle olunca; ben, size sorayım: "Nedir başarı?" "Müthiş bir kariyer mi?", "Aldığınız ödüller mi?", "Banka hesabınızdaki paralar mı?", "Başarı mutluluk getiriyor mu?" Benim cevabım belli; Yaradan'ına kavuşmayı bekleyen bir gezginim ben. Ve sadece okyanustaki salımla ilgiliyim.
Ben artık gerçekten özel hayatım hakkında konuşmak istemiyorum. Çünkü; herkes kendince yorumluyor ve üzülüyorum.
DERGAHTA YAŞARDIM
Evet, bu cevap "Eski zamanlarda yaşasaydız nerede yaşardınız?" sorusunun cevabıydı. Hakikatin, kendi özümün ve bütünlüğümün tamamlanabilmesinde çok faydası olacağını düşünüyorum. Tabii ki günümüz dünyasında böyle imkanlarımız pek mümkün olamıyor.
OYUNCULUKTA HAYALERİM BİTMEZ
Oyunculuk bana göre aşk ile yapılır. Yaptığınız meslek her ne olursa olsun; sevgi, özveri, disiplin ile yapılırsa kişiye çok şey katar. Oyunculuk, benim çocukluk hayalimdi ve Allah'a şükür, o mesleğin eğitimini aldım. Önüme birçok iş imkanı geldi. Ben de elimden geldiğince rahmetli babamın dediği gibi; o altın bileziğe iyi bakmaya çalışıyorum. Hayallerim oyunculuk konusunda sonsuzdur ve ömrümün sonuna kadar, gücüm ve nefesim yettiğince; güzel ve topluma hizmet edecek filmlerde ve televizyon dizilerinde yer almak istiyorum.
EN SON HABERLER
- 1 Mutfak Bahane final gününe sevilen sanatçı Gülşah Buzlu damga vurdu
- 2 Yıldız Tilbe kaza yaptı! Polis aracına çarpan Yıldız Tilbe ceza yedi
- 3 Yumoş’tan Bambaşka Bi’ Ferahlık Deneyimi
- 4 'Bu evlilik yürümez' Umut Evirgen ve Alina Boz çifti 'Boşanıyorlar' iddialarına isyan etti!
- 5 SON DAKİKA! Acun Ilıcalı'nın acı günü! Acun Ilıcalı'nın amcası Gürbüz Ilıcalı hayatını kaybetti
- 6 İnci Taneleri'nin Azem'i Yılmaz Erdoğan'ın siz bir de gerçek kızı Berfin'i görün... Herkes oyuncu olacak derken!
- 7 Kızılcık Şerbeti’nin Giray'ı meğer usta oyuncunun oğluymuş... 44 yaşındaki Kaan Taşaner annesiyle aynı dizideymiş!
- 8 Yalı Çapkını'nın Seyran'ı Afra Saraçoğlu’nun annesi hayran bıraktı! Güzelliğiyle kızına taş çıkardı!
- 9 Aşk mı yaşıyorlar? Berrak Tüzünataç, Şevval Şahin’in eski sevgilisi Murat Kazancıoğlu ile yakalandı!
- 10 Şarkıcı Emre Altuğ 55 yaşında yeniden damat olmuştu... Partneri Gözde Kansu'dan dikkat çeken çıkış: Karı-koca olarak çok yakıştık!