Yasemin Kamhi: Göz önünde olmak istemezdim
Cemiyet hayatının sevilen isimlerinden Yasemin Kamhi, “Göz önünde olmayı tercih etmezdim ama bu ortamın içindeyim. Davetlerde poz vermeyi bile öğrenemedim” diyor
Yeni yıl yaklaşırken herkes sevdiklerine hediye vermek istiyor, ben de dedim ki 80 ya da 300 TL'ye sevdiğinize kalıcı, özel ve ruhuna hitap eden küçük bir tablo hediye edebilirsiniz.
Resimlerim konusunda maddiyat hiçbir zaman ön planda olmadı. İlk zamanlar zaten kendime ve yakın çevreme yapar, hediye eder ya da 5-10 TL gibi sembolik bir para alırdım. Hatta kazanç elde etmediğim gibi zarar da ediyorum. Çünkü kullandığım malzemeler çok kaliteli ve pahalandı. Bana faydası nedir biliyor musunuz, psikoloğa para vermiyorum. Herkese de tavsiye ederim, resim yapmanın kişiye dönüşü doktora gitmekten daha kıymetli, inanın.
Maddi kazanç elde etmeyi tabii ki arzu ederim. Bu konuda daha iyi olmak isterim ama bu biraz da takdir edilmemle olur. Ben çıraklık devresindeyim, her şeyin bir çıkışı vardır. Büyük bir ressam olmayı da, bu konumda çok tanınmış olmayı da isterim. Onun da zamanının geleceğine inanıyorum. Daha büyük tablolar yaparak, şahsi sergimi düzenlemek istiyorum.
PANİK ATAK HASTASI OLDUM
40 yaşlarındaydım, aniden bir baygınlık geçirdim. Hiçbir hayat belirtisi göstermediğim bir anda aniden gözümü açmışım. 3 gün testler yapıldı ama hiçbir şey çıkmadı. Sonra bir doktor beni korkuttu, dedi ki 'Benim iki hastam böyle aniden öldü'. Ben bu açıklamadan sonra panik atak hastası oldum ve 1 yıl evden çıkmadım. İşte o zamanlar baş ucumda Picasso'nun kitabı vardı ve kitaptan bakarak resim yapmaya başladım. Muazzam muvaffak oldum, kendimi toparladım. Psikolojik tedavi de gördüm ama beni asıl iyileştiren resim yapmak oldu. Doktorum dedi ki 'Ruhun gitmiş, geri gelmiş'. Ben de buna inandım.
Gezen, eğlenen, kendine bakan, sosyal, eğlenceli, arkadaş çevresi geniş biriydim. Sosyalleşmeyi çok severdim. Eve kapandıktan sonra yavaş yavaş kendimi sosyal ortamlardan çekmeye başladım. Çünkü büyüdüm, daha dinginleştim, kendime döndüm, huzurlu oldum. İnsan seven bir insanım ama artık daha mesafeliyim, kendi kendimleyim. Artık kendimi daha çok seviyorum. O olayla birlikte böyle bir Yasemin oldum.
MUTLU EVLİLİĞİN TANIMI YOK MUTLU EVLİLİĞİN TANIMI YOK
Mutlu evliliğin sırrından bahsedilmez. Sebebi de şu; bir gün eşinle mutlusundur, öbür gün kafasına terlik atasın gelir. Öyle bir formülasyon, tanım yok ama sabır önemli. Biz büyük bir aşkla evlendik ve evlenerek Allah'a karşı iyi günde, kötü günde bir arada olmaya söz verdik. Ben bu sözümü tutacağım. Bir de aile kavramına bakış açım; çocuklar, anne-baba ile bir arada büyümeliler.
İlk başlarda tabii ki aile büyükleri karşı çıktı. Annemin korkuları vardı, çünkü İkinci Dünya Savaşı'nı biliyordu, onun korkularına hak verdim. Kayınpederim de önce istemedi ama, o da biz evlenmeden önce ikinci evliliğini Müslüman bir kadın ile yaptı. Bana hiçbir zaman 'Sen Musevi olacaksın' denmedi. Evliliğimiz tabii ki gündem oldu o yıllarda, hiç unutmadığım bir anekdot var.
Musevi cemaatinden biri evliliklerden bahsederken şöyle dedi 'Kız Müslüman diye başta almak istemediler sonra da ona nasıl teşekkür edeceklerini bilemediler. Çünkü kayınvalidesine hep o baktı'. O kişi bendim, kayınvalideme baktım. Çok erken bir zamanda rahatsızlandı ve tabii ki de ona ben bakacaktım. Çünkü ben iyi insanım, öyle büyütüldüm ve burada başka şeyin önemi yoktu.
POZ VERMEYİ BİLE ÖĞRENEMEDİM
Tabii ki, olmaz mı... Adım atsam laf oluyordu. Göz önünde olmayı tercih etmezdim ama bu ortamın içindeydim. Gittiğimiz davetlerde fotoğraflarımız çekildi ama ben poz vermeyi bile öğrenemedim. Taşıdığım soyadından dolayı dikkat etmem gereken yerler oldu. 'Aman bunu yapma, sana yakışmaz' dendi, halbuki yakışıyordu. 23 yaşındaydım, Allah rahmet eylesin büyüklerimizden birisi dedi ki 'Sen artık evlisin, mini etek giyinme' Ben de bir şey diyemedim, üzüldüm, içten içe sinirlendim; giydim ama o lafı işitmek istemezdim.
HİÇBİR ŞEYDE AKLIM KALMADI
Çok güzel ve mutlu bir hayatım oldu. Her zaman hayatıma, sahip olduklarıma çok teşekkür ederim. İsviçre'nin dağında bir dağ evim olsun diye istersin mesela... İstemek bedava ama o evde belki hiç mutlu olmayacaksın.
İnanır mısınız hiç keşkem olmadı. Evliliğimizde çok gezdim, gördüm, hayatımı yaşadım. Aklım hiçbir şeyde kalmadı. Çok şükür ki büyük sağlık sorunum veya başka problemlerim olmadı, çocuklarım sağlıklı. Kişi dert ararsa bulur ama şuna bakmak lazım; hayattaki önceliklerin neler ve önceliklerindeki durumlar ne?
EN SON HABERLER
- 1 ‘Ufak tefek dokunuşlar var’ diyen Gökçe Bahadır estetik harikası çıktı! İşte Gökçe Bahadır’ın estetiksiz hali!
- 2 Seda Sayan cesaretini konuşturdu filtresiz sıfır makyaj halini paylaştı! Sosyal medyadan yorum yağdı...
- 3 Çocuklar Duymasın'ın Beton Orçun'u şimdi 20 yaşında! Alp Eren Khamis mankenlere taş çıkaryor!
- 4 Türkiye ve Avrupa'nın en büyük danslı/atlı gösterisi 'ATLARIN DESTANI' Bozdağ Film Platolarında!
- 5 Survivor'dan elenen Yunus Emre karısına kavuştu! Eşi Beria'yı öpmelere doyamadı
- 6 100 yarışmacı, 100 kategori, 1.000.000 TL ödül! “Alan” ilk bölümüyle 13 Haziran'da başlıyor!
- 7 Fenomen Onur Sermik’i korkutan tehdit
- 8 49 yaşındaki Pınar Altuğ gençlere taş çıkardı! Uçurtma sörfü yaptığı anları paylaşan Pınar Altuğ övgüleri topladı!
- 9 Alina Boz ve Umut Evirgen yaz sezonunu açtı! Ünlü çift soluğu Bodrum'da aldı
- 10 Veliden 1 milyon al öğretmene 20 bin ver!