Eski köye yeni adetler geldi... Hazır mısınız dudak uçuklatan bu yenilikleri okumaya? Hadi gelin, trendler arasında bir gezintiye çıkalım.
SEZON NE ZAMAN BİTECEK?: Yaz tatili, kimine göre 15 Ağustos'ta bitiyor, kimisi 'Eylül'e uzar' diyor. Ancak Bodrum-Çeşme sezonu, Eylül'ün ikinci haftasına kadar uzuyor. Kurban Bayramı'nın yaklaşmasıyla birlikte, Ağustos tatilcileri de programlarını Eylül ayına kadar uzatıyor. Mekan işletmecileri ve sezonluk para kazanan emekçiler üzülmesin, işler devam ediyor. O tarihlerde de birçok etkinlik yapılacak. Kulağıma ilk gelen; Eylül ayında Yalıkavak'ta konser verecek olan Antonis Remos. Anjelique'te sahneye çıkacak olan Yunan şarkıcı için şimdiden rezervasyonlar yapılmış.
KINOA OUT, ÇİYA TOHUMU IN: Bu sosyetikler tam trend avcısı. Geçtiğimiz yazın kahramanı, karabuğday ve kinoaydı. Kilo vermek veya mevcut kilosunu korumak isteyenler, salatalarına ve yemeklerine protein deposu olan karabuğday ve kinoayı ekliyordu. Şimdi ise çiya tohumu, bu ikilinin tahtını sallamaya başladı. Birçok kişi, popüler mekanların mönüsünde çiya ile hazırlanan tatlı ve çorba olup olmadığını soruyor. Neymiş efendim; çiya tohumu, karabuğday ve kinoa gibi gluten içermediği için iştah kesmeye ve tatlı krizini önlemeye yardımcı oluyormuş. Buradan mekancılara sesleniyorum; bence siz kinoalı mönünüze biraz da çiyalı tatlılar ve çorbalar ekleyin.
GECE YARISI YEMEKLERİ: Geç saatte yemek masasına oturmak, İspanyollara özgü bir adettir. Saat 22.00-23.00 arasında masaya oturur ve yemek keyfine gece yarısına kadar devam ederler. Şimdi bizde de yemek saatleri uzamaya başladı. Bilen bilir; İstanbul'daki mekanlarda mutfak en geç 23.00'te kapanır. Bodrum-Çeşme hattında ise tam aksine, bu saatler mutfak ekibinin en yoğun çalıştığı saatler oluyor. Bakalım bu yaz alışkanlığı kışın da devam edecek mi...
MEGA YATLARDA GİZLİ PARTİLER: Eskiden tekne partileri gösterişin sembolüydü. Teknenin güvertesinde coşmak, içip içip denize atlamak, koylarda bangır bangır müzik dinlemek, tekne sahibinin egosunu okşardı. Ama değişen dünya trendleri, partileme alışkanlığımızı da değiştirdi. Artık mega yat sahipleri, tam bir 'gizli kalsın' kafası yaşamaya başladı. Yalıkavak Marina'da içinde gizli bir kulüp bulunan bir teknenin fotoğrafını çektim. Bu gizli kulüpte; bar, localar ve DJ kabini bulunuyor. O sessiz sakin görünen teknenin içinde neler yaşanıyor bir bilseniz. Ben size demedim mi; gizli saklı eğlence zirve yapacak diye.
MIKONOS'UN TAHTINI SALLAYAN PATMOS: Bizim genç sosyete, düğünlerini ve doğum günü partilerini, Türkleşen Mikonos'tan Patmos'a taşıdı. Tüm cemiyet dergilerinde, bu adada gerçekleşen dikkat çekici organizasyonları okuyoruz. Yunanistan'ın güzel adası Patmos; Jean Paul Gaultier ve Julia Roberts gibi ünlü isimlerin adadan ev alması ile zirve yapmış durumda. Patmos'un ruhu, telaşsız; Mikonos'un aksine yavaş yavaş akıyor her şey. Patmos'a, Kuşadası'ndan feribotla gidebilirsiniz. Adanın en popüler mekanı; Jimmy's Balcony. Bu mekan adanın Nammos'u gibi... Bir de Astivi var ki, İstanbul'daki Lucca ruhunu yaşatıyor. Hadi şimdi Patmos zamanı...
ORMANDA PSİKOLOJİ KAMPI: Bugüne kadar zayıflayıp psikolojimizi düzeltmeye çalıştık, tüm suçu bedenimize yükledik. Baktık ki, ne verdiğimiz üç-beş kilo bize iyi geliyor, ne de kalori bombardımanı yemekler kendimize gelmemizi sağlayabiliyor. Bunu fark eden Bodrumlu bir arkadaşım, önümüzdeki sezon bir psikoloji kampı açacağını söyledi. Bu kampta; grup terapileri, sohbetler, psikolog seminerleri ve kişisel gelişime dair birçok çalışma yapılacakmış. Üstelik dağın tepesinde, ormanın ortasında... Ruhunu tamir etmek isteyenler için bire bir. Sanırım kampın ilk ziyaretçisi ben olacağım!
FUTBOLCULAR İÇİN YENİ İMAJ ZAMANI: Lionel Messi'nin eşinin paylaştığı fotoğrafı birçoğunuz görmüşsünüzdür. 'Yeni sezona yeni imaj' diyen Messi, saçını beyaza boyatmış. Bunun üzerine bizim yerli Messi'lerimiz de imaja kafa yormaya başlamıştır. Bakalım bu trendi, ilk olarak hangi yıldızımız uygulayacak...
FATİH ÜREK'E ALKIŞ: Fatih Ürek'i sahnede izlerken, ağzım bir karış açık kaldı, gözlerimi ondan alamadım. Hop oturtup hop kaldıran repertuvarında, Simge'nin 'Mış Mış'ından Ayla Çelik'in 'Bağdat'ına kadar yok yok. Louboutin ayakkabıları, pırlanta takıları, Philipp Plein imzalı sahne kıyafetleri ve kıvrak dansları... Hele ki Ürek, o klasikleşen yılan dansına başladığında, alkış kıyamet kopuyor! Vallahi ben emeğe saygı duyarım arkadaş. Bu işi adabıyla, dinamik kalarak yapan herkesi de alkışlarım. Meraklısı, her çarşamba Türkbükü Sahne İstanbul'da Fatih Ürek'i dinleyebilir.
DEMET'İN KAHVALTI SOFRASI: Geçtiğimiz günlerde Demet Akalın'ın Torba'daki evine kahvaltıya davetliydim. Bizim için muhteşem bir sofra hazırlamıştı. 'Star eli olamaz, kesin anne eli değmiş' dediğimiz lezzetlerle donatmıştı masayı. Mandalina reçelleri, pişi ve hamur kızartmaları ile tam bir köy kahvaltısı yaptık. Evdeki Demet ile sahnedeki Demet aynı; samimi, içten... Hira'nın peşinde koşuyor, havuza atlıyor, o köşeden bu köşeye koşturuyor. O tam bir hiper anne! Hira, müziği ve Hint şarkılarını seviyor, komşuculuk oynamaya bayılıyor. Demet ve ailesi, tam da senden, benden, bizden yani...
OHAL'DE ERTELENEN DÜĞÜNLER: Temmuz-Ağustos, düğün aylarıydı; her hafta başka bir düğüne davetliydik. Ancak birçok çiftten, 'Ülkemizde yaşaman üzücü olaylar nedeniyle düğünümüzü ileri bir tarihe ertelemeye karar verdik' şeklinde mesajlar gelmeye başladı. Bu çiftlerin hassasiyetine şapka çıkarıyorum. Bakalım düğünlerini erteleyenlerden dolayı hüsrana uğrayan organizatörler ne yapacak...