Yılın oyununa izleyici yorumu
Bu kez 'görevi', köşemizin müdavimlerinden Şehri Çabuk'a bıraktım. Zorlu'da izleyip hayran kaldığım, bu köşede övgü kelimeleri bulmakta zorlandığım ve kuşkusuz geçen yılın en iyi oyunlarından biri olan, Çolpan İlhan-Sadri Alışık Tiyatrosu'nun muhteşem bir şekilde sahnelediği 'Frankenstein'ı bir de okurumuzun kaleminden okuyun istedim.
"Merhaba Yüksel Bey.Geçtiğimiz yıl drama sahnesine uyarlanan 'Frankenstein', yeni sezon için İzmir'de perde açtı. 3 bin seyirci açılışa eşlik etti. 'Frankenstein'ın yıllardır büyük ilgi gördüğünü duyup bazılarımızın sinema uyarlamasını izlemişliği ya da kitabını okumuşluğu muhakkak vardır.
'Frankenstein' ilk kez Fransızca olarak 1818 yılında Büyük Britanya'da yayımlanmış. Mary Shelley'nin çoğu kez sinema ve tiyatroya uyarlanmış romanı. Yakınlarda, Çolpan İlhan-Sadri AlışıkTiyatrosu'nun 20'nci yılına özel olarak Türkiye'de de ilk kez sahnelendi. Felsefe ve bilimi harmanlayan hikaye, alışılmışın dışına götürüyor tiyatro seyircisini. Sahne dekoru, sahne ışıkları, oyuncuların 'böyle yaratılmışız' kadar gerçekçi makyajları; iyiyi, özveriyi, yapıcılığın gücünü ortaya koyuyor. Ve ruhu gıdıklayan hayal gücünüze eşlik eden müziği...
'Victor Frankenstein' (Cansel Elçin) sevmenin öğütlenerek öğrenilmediğini yansıtan, kibirli, narsist bir bilim adamı. Kendi yarattığı varlıktan korkması ve onu terk etmesi ile ortada kalan 'yaratık' kime yaklaşsa kötülük görüyor.
Yaratığa gözleri görmeyen adamın (Yılmaz Gruda) okuma ve konuşma öğretmesi apayrı bir duyarlılık konusu. Lakin adamı, oğlu ve gelini yaratıktan uzaklaştırıyor. Tek başına kalan 'yaratık' (Kerem Alışık) canavara dönüşüp kendi yaratıcısına öfke besliyor. İnsanlıktan gördüğü alışkanlıkları, istemsiz olarak insanlığa sunuyor. 'Kendine dönen yaratık' aynı zamanda sevimli de. Kerem Alışık, duygu geçişlerini seyirciye kusursuz aktarıyor.
'Elizabeth' (Deniz Uğur) ise sesinin gümüşi tonu ile masum sevgisini sunuyor, kibirli 'sevmekten yoksun' sevgilisine. Sevdiği adamın kibrinden oluşan bedeli ödemek zorunda kalıyor.
Cansel Elçin, ekranlarda gördüğümüz o sevecen, vicdanı pamuk gibi olan adam; yeni rolüne öyle kusursuz bürünmüş ki... Seyir halinde tüm nefesiniz boğazınızda kilitli kalıyor. Son sahnede yaratığa bir isim bulmaya dahi itiyor belleğiniz sizi. Perdeler açılıp açılıp kapanırken siz yaratıkla bütünleşip 'Frankenstein' için umutsuz, çaresiz kalıyorsunuz. Olanca yüreğinizle alkışlarken..."
EN SON HABERLER
- 1 Kuruluş Osman’ın Temirboğa’sı Tezhan Tezcan ünlü sanatçının oğlu çıktı! “En fanatik takipçim annem”
- 2 Oyunculuktan önceki mesleği şaşırttı! Pelin Akil “Annem hala o eşyaları saklıyor”
- 3 Alişan'dan kaybettiği kardeşi Selçuk Tektaş'ın doğum gününde yürek burkan paylaşım: Sen gittiğinden beri...
- 4 “Bolivya’da ölümden döndük” Ünlü şarkıcı Buray yurt dışı gezilerindeki zor anlarını anlattı!
- 5 Şarkıcı Doğuş’tan yıllar sonra gelen itiraf! “Küsüp bunalıma girdiğim zamanlar…”
- 6 Afişe kızıp oyunculuğu bıraktı bakın şimdi ne yapıyor? İşte Hababam Sınıfı'nın Bozum Cahit'i Cengiz Nezir'in değişimi!
- 7 10 yıldır aynı yastığa baş koyuyorlar! Yargı’nın İclal Savcı’sı Defne Kayalar meğer eşiyle aynı dizide yer alıyormuş!
- 8 Genç yaşta anne olmuştu... Gelinim Mutfakta'nın sunucusu Nursel Ergin'in güzeller güzeli kızı Bengü'yü görenler "Annesinin kızı" dedi
- 9 5 ayda 250 kitap okuyordu! Bir anda ortalardan kaybolan Filozof Atakan'ın son haline bakın!
- 10 Gazoz reklamının sevimli yıldızı "10 yüz bin milyon baloncuk yuttum" diyerek şöhreti yakalamıştı... Bir de şimdi görün!