Yok mu Ertuğrul Özkök'e dur diyecek!
Anlamakta zorluk çekmiş olabilirsiniz ama en azından Özkök'ün, bulduğu her ünlüyle çektirdiği fotoğraflara gururla bakmışsınızdır.
Bu ülke yıllar yılı Reha Erus'un günahını boşuna almış, ünlülere yanaşıp fotoğraf çektiriyor diye...
Sonda söyleyeceğimi baştan söyleyeyim de maruzatım bilinsin; Ertuğrul Özkök'ün o yazısının gazetecilik açısından hiçbir değeri yoktur, hatta utanç vericidir.
Niye mi?
GEZSİN, YESİN, İÇSİN
Belli ki marka; Özkök'ü oraya, gazeteci kimliğiyle davet etmiş.
Gelsin, gezsin, yesin, içsin ve bulunduğu ortamı okuyuculara aktarsın diye.
Gazeteciliğin bir altın kuralı vardır; kim olursanız olun, gazeteci olduğunuzu ve o ortamda bulunma amacınızı unutmazsınız. Ama belli ki, Özkök gazetecilik elbisesini çıkarmış; bayağı bir şöhret havasına kaptırmış kendini.
Demiş ki: "Kırmızı halıdan ancak ünlüler geçebiliyor; bir de ayıptır söylemesi, ben. Kırmızı halının sonunda akredite fotoğrafçılara poz veriyorum... Jan Reno'yla da büyük kankayım zaten..."
Yazı bu şekilde başlıyor ve Ertuğrul Özkök'ün ünlüler dünyasındaki maceralarıyla devam ediyor.
Peki, yazıda en ufak bir gazetecilik kırıntısı var mı?
Yok! Buna da "Salonda konuşulanları yazmak yasak" kılıfını bulmuş, Özkök.
Salonda konuşulanları yazmak yasak, kendini 'celebrity' olarak gazlamak yasak değil anlaşılan...
Cal Fussman...
Amerika'nın yeni jenerasyondaki en önemli portre yazarlarından birisi...
Yaklaşık 10 yıldır dünyanın en önemli insanlarıyla röportajlar yapıyor. Bugüne kadar, masanın diğer tarafına oturttuğu ünlü sayısı yaklaşık 640.
DURULACAK YER!
Öyle sıradan isimler de değil.
Aklınıza kim gelirse; Obama, Clinton, Martin Scorsesse, Meryl Streep...
Cal'in bir özelliği de, röportaj yaptığı insanlarla, ortalama üç gün zaman geçirmesi. Bazılarının evinde bile kalmışlığı var. Bundan iki ay önce bir toplantıda bir araya geldiğimizde, "Belli bir noktadan sonra arkadaş gibi oluyorsun. Bu, yazmak istediklerini engellemiyor mu?" diye sormuştum, şöyle cevap vermişti: "Ben bir gazeteciyim ve onlarla zaman geçirme sebebim, bir şekilde asla anlatmayacakları hikayelerini alabilmek.
Akşam beraber futbol maçı izlesek de gazeteci olduğumu unutmam ve nerede duracağımı çok iyi bilirim."
Herkesten, duracağı yeri bilmesini beklememek lazım... Ertuğrul Özkök belli ki gazetecik yapmaya değil, kendini dünya ünlüsü gibi hissetmeye gitmiş. Buna sonuna kadar hakkı vardır; ama keşke anılarını kendine saklasaydı. Yazdıklarının gazetecilik açısından bir değeri yok çünkü...
EN SON HABERLER
- 1 Kızılcık Şerbeti'nin Nilay'ı Feyza Civelek'in uyuşturucu skandalı ile ilgili yeni gelişme! Torbacı Feyza'yı sattı! 'Uyuşturucuyu beraber içecektik'
- 2 Alişan'ın milyonluk yeni aracı dikkat çekti! Selçuk Tektaş'ın kızı Eyşan ile birlikte trafikte boy gösterdi...
- 3 Hanzo'nun güzel doktoru, Salako'nun Emine'si bakın şimdi ne halde! Kemal Sunal'ın en güzel partneri Meral Zeren'in son hali şoke etti!
- 4 31 yaşındaki Serenay Sarıkaya bu sefer şaşırttı! İşte Serenay Sarıkaya’nın boyu…
- 5 Kızılcık Şerbeti'nin Ömer'i Barış Kılıç ile 16 yıllık eşi aşka geldi! İşte Kızılcık Şerbeti'nin yakışıklısının güzel eşi...
- 6 Zehra Güneş'in kız kardeşleri Mina ve İrem'i görenler hayran kaldı! Güzellikleriyle ilgi odağı oldular
- 7 81 yaşındaki Şevket Altuğ yıllar sonra ortaya çıktı! 53 yıllık eşi de çok ünlü...
- 8 Kardeşlerim'de Oğulcan, Ömer ile Süsen’i barıştırmaya çalışıyor!
- 9 Nihal Candan kilo alırsa hapse dönecek mi? Sağlık sorunları nedeniyle cezaevinden tahliye edilmişti...
- 10 Aynalı Tahir'in biricik aşkıydı! Yıllardır teknede yaşıyor! İşte 46 yaşındaki Yeşim Büber'in son hali...