Yok mu rezaleti gören, duyan?
Ama erken davranmışım.
Bizim memlekette en haşmetli yasağın bile süresinin üç gün olduğunu unutmuşum. Geçen akşam uydu kanalları arasında gezinirken bir de ne göreyim?
Aynı rezillik, tüm hızıyla devam ediyor.
Çoluk çocuğun da okuduğu bu köşede, gördüklerimi nasıl anlatacağım, bilemiyorum.
Ben yazayım, siz bu yazdıklarımı beşle çarpın, o kadar yani...
Seks hatları ile sohbete davet eden 800'lü hatunların şehvetli dudak yalamalarını mı anlatayım, yatakta halvet olan çiftin görüntüsü üzerine bindirilen 'Bu gece efsane patlayacaksınız' ibaresini mi? Sevişmeye gönlü olmayan kadınları baştan çıkaran 'azdırıcı' hap ve şurubun tanıtımı da orada, bir haftada yedi santim uzatan(!) sihirli kremin reklamı da...
UMUT TACİRLERİ
Söz konusu derme çatma uydu kanallarının istismar alanı sadece seks de değil. Çaresiz hastaların umutlarını da acımasızca sömürüyorlar. Kerameti kendinden menkul otlar, -ki içlerinde aşırı dozda kullanıldığında sinir felcine yol açan tehlikeli karışımlar da var- nerede, nasıl üretildiği bilinmeyen sözde 'sihirli' kremler, ilaçlar, şuruplar... Kansere çare olduğu söylenen kocakarı ilaçları... Fiyatları yüzünden merdiven altı imalathanelerde üretildiğinden kaygı duyulan ballar... Özetle; topluma hem ahlaki, hem fiziki olarak zehir zerk eden ürün ve hizmetlerin 32 kısmı tekmili birden burada tanıtılıyor.
Şimdi soruyorum: En masumane öpüşme sahnesine bile ibretlik yayın cezaları verenler, ulusal kanallarda her türlü ilaç ve türevi ürünlerin tanıtımını, reklamını yasaklayanlar, filmlerin sadece fragmanına bakarak +18 ibaresini dayayanlar, neredesiniz? Hepiniz televizyon yayınlarını Digiturk'ten, D-Smart'tan ya da Tivibu'dan mı izliyorsunuz? Milletin dörtte üçünün takip ettiği uydu yayınlarından habersiz misiniz?
İddia ediyorum, içinizde biraz vicdan, izan ve ahlak varsa, o yayınlara 10 dakika bile tahammül edemezsiniz...
Şimdi de işin ekonomik boyutundan söz edeyim. Uydu kanallarındaki bu rezil ürün ve hizmetlerin reklam hacmi yıllık üç milyar liraya ulaşmış.
Yani 'yasal' reklam bütçesinin 4 milyar lira olduğu ülkemizde bu 'illegal' reklamlar, 'paralel' bir reklam evreni yaratmış!
Yani yılda 50 milyon doları AR-GE harcamalarına yatıran beyaz eşya devi firma, tüketiciye televizyon reklamı yoluyla ulaşmak için yine milyonlar harcarken, merdiven altında bal üreten adam aynı kitleye çok daha ucuza ulaşıyor. Ulusal kanallar milyon dolarlık bütçelerle dizi çekip millete izletmeye çalışırken, uydu okyanusunun korsanları, onların gemilerini yağmalıyor, izleyicilerini çalıyor. Üstelik halkın ahlakı ve sağlığı ile fütursuzca oynayarak...
RTÜK'ten umudumu kestim.
Yok mu ülkede bu rezilliğe dur diyecek bir Cumhuriyet Savcısı? Yoksa bu görüntüden rahatsız olan tek kişi ben miyim?
EN SON HABERLER
- 1 Ünlülerin merak edilen özellikleri burçlarında saklı... Bakın hangi ünlü, hangi burç?
- 2 İnci Taneleri'nin Azem Yücedağ'ı Yılmaz Erdoğan'ın güzel oyuncudan olan oğlu Rodin'e bakın! Tıpkı babasının kopyası!
- 3 Mekece’yi kuşatan Osman Bey’in şimdiki hamlesi ne olacak? Kuruluş Osman seyirciyi ekrana kilitledi!
- 4 “Ufak tefek dokunuşlar var” diyen Gökçe Bahadır’ın estetiksiz hali hayal kırıklığı yarattı! Tam bir estetik harikası çıktı!
- 5 36 yaşındaki Sinem Kobal bu kez şaşırttı! Sinem Kobal’ın boyu…
- 6 Çağla Şıkel küçücük kulübede aç-susuz inzivaya çekildi! 'Karanlık inziva' deneyimini paylaşan Çağla Şıkel: Yaşlanmayı önlüyor...
- 7 Ateş Kuşları final bölümüyle ekrana geliyor
- 8 4 yıllık evlilik bitti! Görkem Sevindik ve basketbolcu Kübra Siyahdemir boşandı!
- 9 Serenay Sarıkaya gala tarzı için kesenin ağzını açtı! Bedeli dudak uçuklattı!
- 10 Filistin'de yaşanan zulme sessiz kalmayan oyuncu Deniz Uğur açıkladı: "Projelerim engelleniyor"