YSK, 80'ler kafasında

Bu, Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) ve Yüksek Seçim Kurulu'nun (YSK), ATV ile A Haber'e kestiği kaçıncı ceza acaba?
Daha önce ATV dizileri ve programları ceza üstüne ceza alıyordu. YSK ve RTÜK; hem 17 Aralık'tan sonra, hem de Cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesinde bu iki kanala yayın durdurmaya kadar varan 45 ceza kesti. Bu cezalar, Türk televizyon tarihinin en ağır cezalarıydı. Anlaşılan, onlar da yetmemiş; şimdi de Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı'nın ekrana çıkarılmasına ceza kestiler.
TEK KANALLI DÖNEM BİTTİ
Konuyla ilgili detaylı haber, SABAH gazetesinde dün çıkmıştı: 'ATVA Haber ekranlarında, Cumhurbaşkanlığı kampanyaları sırasında üç adaya da haber bültenlerinde fırsat eşitliği sağlandığını kaydeden YSK, bu tespite rağmen Başbakan'la yapılan özel programı cezalandırdı. Aynı program için A Haber'e de ceza vermekle yetinmeyen YSK, ikinci yayın durdurma cezasını da ATV'ye verdi. YSK, 6-8 Ağustos 2014 tarihlerinde, sunuculuğunu SABAH Yazarı Mahmut Övür'ün yaptığı 'Başbakan ile Gündem Özel'e, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın iki kez davet edilmesini yayıncılığa aykırı buldu.
Karıştırılan nokta şu; Erdoğan o programlarda sadece seçime yönelik konuşmadı; sınırımıza dayanan IŞİD, Suriye meselesi, barış süreci gibi birçok önemli konu hakkında açıklamalar yaptı. ATV ve A Haber ne yapsaydı peki? Erdoğan'ın yerine ABD Başkanı Obama'yı mı çıkarsalardı?
Ayrıca geçtiğimiz Ağustos ayında Türkiye'de ilk defa halk, cumhurbaşkanını kendisi seçti. Seçerken de adayları defalarca dinlemek zorundaydı. Yahu zaten Cumhurbaşkanlığı seçiminde topu topu üç aday vardı. Elbette bu üç aday, seçim döneminde defalarca canlı yayınlara katılacaktı. Erdoğan'ın ATV'de iki kere ekrana çıkmasında ne gariplik var?
Türkiye'de kaç TV kanalı var? Vallahi ben sayısını bilmiyorum; habire yenileri açılıyor. Bu kadar çok kanal varken siyasetçilerin üst üste programlara çıkması neden suç oluyor? Daha önce de eleştirildi; YSK, Türk halkının 80'li yıllardaki tek kanallı dönemde yaşadığını sanıyor, tek kanallı dönemden kalma seçim yasaklarıyla TV kanallarını cezalandırıyor. Her siyasi fikre göre bir kanal var zaten. Bırakın siyasetçiler, özgürce istedikleri kanallara çıkıp konuşsun. İnsanlar da kimi dinleyeceklerine kendileri karar versin. Bu kararı vermek de çok kolay; uzaktan kumandaya basıp anında kanal değiştiriyorlar. Bir siyasetçiyi iki kere aynı kanalda görüp sıkılıyorsa eğer, zaten zap yapıp o kanalı izlemeyerek cezalandırır.
Hal böyleyken, YSK ve RTÜK neden halkın yerine karar veriyor, daha da ileri gidip ceza kesiyor? Elbette siyasetçilere fırsat eşitliği sağlanacak, YSK ve RTÜK bunu denetleyecek ama bu denetimi yaparken de siyasetçileri ekrana çıkarmama ya da az çıkarma mantığıyla hareket etmemeli. Bırakın insanlar istediğini, istediği kadar izlesin.