Yanlış tedavi sebebiyle uzun süre tekerlekli sandalyeye mahkum kalan ünlü sanatçı Zerrin Özer, üç yıl aradan sonra geçtiğimiz hafta peş peşe iki konser verdi. Azer Bülbül'ün sesinden dinlediğimiz 'Duygularım' şarkısını yeniden yorumladığı single'ıyla büyük beğeni toplayan Zerrin Özer, GÜNAYDIN'a konuştu:
Uzun bir aradan sonra iki konser verince ilk defa sahneye çıkan biri gibi heyecanlandım. Kalbim ağzımdaydı. Sevenlerimle yeniden kavuşacağım için çok mutlu oldum. Yanlış yapmayayım, sesim güçlü çıksın diye çok dua ettim. Yaklaşık 800 kişi beni izledi. Çok güzel bir konserdi ama sonlara doğru çok zorlandım.
'KEŞKE AZER'İ YAŞARKEN TANISAYDIM'
İki defa yanlış ameliyat oldum ve bacağım hiçbir şekilde kalkmıyordu. İlkinde omuriliğimin içinde parça bıraktılar, diğerinde de neşter kırılmış onu almaya çalıştılar. Sağ ayağımı hiç oynatamıyordum. Ablam fizyoterapist, bana sekiz-dokuz ay boyunca her gün iki saat egzersiz yaptırdı. Yavaş yavaş yürümeye başladım. Fakat ne kadar da olsa sahnede iki saat performans çok başka. Sonlara doğru gözümden yaşlar aktı. Alkış sonrası kendimi içeri nasıl attığımı bilemedim.
Konserlerimde biletlerin günler öncesinden tükenmesi ve single satışlarının ilk sırada gitmesi beni o kadar heyecanlandırıyor ki... Allah'a şükrediyorum her gece.
Ben Azer Bülbül'ü yaşarken tanımadığıma çok üzüldüm. 'Titrek şarkıcı' falan diyorlar; kim ne derse desin, hayatım boyunca birini hakir görmedim. Hepimizin farklı konsantrasyonları var. 'Duygularım'ı dinledim ve başladım ağlamaya. Benim tüm duygularım ortadadır. Çok sevdim şarkıyı... Şarkının sözünü ve bestesini yapan Doğu Kılıç çok zarif bir harekette bulundu ve bu şarkıyı bana hediye etti.
Ekip arkadaşlarıma bu şarkıdan bahsettim, "Rock versiyonuyla söylemek istiyorum" dedim. Hemen stüdyoya girdik. Ama Özgür Aras bu şarkının arabesk versiyonunun da olması gerektiğini söyledi. Selim Çaldıran aranje etti, o versiyonu da okuduk. Yıllardır birlikte çalıştığım Candar Köker, single'ın adını 'Bir Şarkı İki Zerrin' koydu.
Şans getiren şeylere inanırım. Mesela sahneye hep sağ ayakla çıkarım. Öncesinde yedi defa Ayetel Kürsi okurum. Bu tarz inançlarım var.
Cazın Türkiye'de ilgi görmemesi beni üzmüyor. Amerika'ya ait bir müzik Türkiye'de çok sevilmiyor diye dert etmiyorum. O kadar zengin bir kültüre sahibiz ki... Cazın değil de türkülerin değer görmemesi beni daha çok üzüyor.
'ARKAMDAN 'İYİ İNSAN ' DESİNLER'
Üç duam vardır: Allah'ım beni maneviyatımdan uzaklaştırma, nankör etme ve insanlığımdan vazgeçirme. İnsan olmaya çalışmak en önemli şey. Benim bütün işim maneviyat; dünyevi şeyler önemli değil benim için. Arkamdan 'İyi şarkıcıydı ama çok da iyi insandı' denmesini isterim.
1982'de Amerika'ya gittim, sonrasında Paris'e ve İrlanda'ya gittim. Her gittiğim yerde orada kalıp sanatıma orada devam etmem gerektiği konusunda ısrar ettiler. Hatta Gloria Gaynor geldi Türkiye'ye, beni götürmek istediler albüm yapalım diye.
Kilomla dalga geçtiler, tipimle alay ettiler; hepsine göğüs gerdim ama yurt dışından inanılmaz teklifler geldi fakat annem istemedi. Gitseydim, şu an dünyadan sesleniyordum. Türkiye'den bir sanatçı dünyaya açılsaydı fena olmazdı. Bunu hak eden biri olarak çok mutlu olurdum.
En büyük isteğim Zerrin Özer Konservatuvarı açmak ama ömrüm yeter mi, ne kadarını yapabilirim bilmiyorum. Tek idealim bu.
ERDOĞAN'DAN DEĞER GÖRDÜM
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı sevdiğimi söylediğim için bir dönem çok üstüme geldiler. Ben birini seviyorsam seviyorumdur. Sevmiyorsam, onu da söylerim. Ben kendisini insan olarak sevdiğimi söyledim. Ben karşı taraftan değer gördüm, bu çok önemli. O insanın hangi konumda, kim olduğu önemli değil. Hayatımda hiçbir zaman unvan meselesi olmadı. Sınıf ayrımcılığı yapmadım. Herkes eşittir benim için.
Cumhurbaşkanımızla kandillerde, bayramlarda görüşüyoruz ama bu ara kendileri çok yoğun.
Siyasetle ilgili yorum yapmıyorum çünkü ne desem yanlış anlaşılıyor. Sanatçı, bir kutba çekilmemeli.