Bir annenin dramı

Çalışma umuduyla 18 yıl önce Türkiye'ye gelen Azeri kadın, geçen 18 yılda hiç gün yüzü görmedi. Annesi ölünce Türkiye'ye gelen kadın önce satıldı, sonra evlendirildi. Kaderine razı olduğu sırada oturdukları köyün boşaltılmasına karar verildi. Bu sırada kız çocuğu doğdu ama talihsizlik başını bırakmadı. Eşiyle göç edecekti ama eşinin hasta olduğunu öğrendi. Tam bu sırada eşini kaybeden genç kadın, bu defa eşine ait ev için, kocasının ilk karısıyla karşı karşıya geldi. Oturduğu evi de bırakan Anna, kızı Özge'yi de alarak Bursa'ya yerleşti. 18 yıldır hayata tutunmaya çalışan anne ve kızı şimdi talihsizliklerin son bulmasını istiyor.
DAHA İYİ YAŞAM İSTEDİ
Küçük yaşlarda babasını kaybettikten sonra yaşlı annesi ile bir başına kalan Anna, bir ailenin yanında çalışma vaadiyle kandırılarak Türkiye'ye getirildi. Balıkesir'de yaşayan ve eşi vefat eden İsmail Ciğva isimli şahsa para karşılığı satılan talihsiz kadın, 1998'de Ciğva ile evlendi. 2003'te anne olan Anna Ciğva'nın Özge ismini verdikleri bir de kızı oldu.
KABUS PEŞİNİ BIRAKMADI
Ancak kâbus, kısa mutluluktan sonra aynı yıl devam etti. Bakanlar Kurulu'nca alınan karar gereği, ailenin ikamet ettiği Dursunbey'deki Karyağmaz köyünün taşınmasına karar verildi. Kızının doğduğu yıl, bu kötü haberi alan Anna'ya bir sürpriz de kocasından geldi. Önce eşinin hasta olduğunu öğrenen talihsiz kadın, yine aynı yıl eşini kaybetti. Eşinin ölmesi ve köyün taşınma kararıyla birlikte yıkılan Anna Ciğva, kocasının önceki ilk eşinden olma çocuklarının da, oturdukları evden hak talep etmesi üzerine kızını da alarak Bursa'nın Mustafakemalpaşa ilçesine taşınmak zorunda kaldı. 10 yaşındaki kızı Özge ile bir başına hayata direnmeye devam eden Anna, yazları kır işine gittiğini söyleyerek, "Annem, babam, eşim... Herkes öldü. Tek varlığım kızım kaldı. Kızımın okuması ve yoksulluk çekmemesi için çabalıyorum. Kızım benim çektiğim acıları çekmesin istiyorum" diyerek gözyaşı döküyor.