Modada işçilikten patronluğa

Küçük yaşlarda çalışmaya başladığı atölyeyi satın alarak moda evi haline getiren İlhame Acar, 5 yıldır moda evi sahibi olmanın mutluluğunu paylaştığı röportajında SABAH Bursa'ya kendi markasını yaratma hayallerini anlattı. 15 yıldır emek verdiği sektörün moda evi adı altında açılan mağazalar tarafından sömürüldüğünü söyleyen Acar, "İnsanların, aynı ürünün her renginden, her bedeninden sunabilen yerlerin mağaza olduğunu ve onlara özel bir tasarım yapılmadığını anlaması lazım" diyor.
Moda evi sahibi olma süreciniz nasıl gelişti? Çekirdekten yetiştim. 10 yıl önce şu anda sahibi olduğum modaevinde çalışmaya başlamıştım. Çalışırken bir yandan da moda tasarımcılığı, kalıp ve kişiye özel tasarımlar konusunda eğitimler alarak kendimi geliştirdim. Sonra çalıştığım yeri satın alarak işyeri sahibi oldum.
Nasıl karar verdiniz iş yerinizi satın almaya? Patronum işlerini devretme kararı almıştı ben de eğitimlerimi tamamlamıştım. Zaten tüm işi ben kotarıyorum hem işin mutfağında, hem de müşteri ilişkileri bölümünde. Ani bir kararla satın aldım ve hiç de pişman olmadım.
KOSGEB tarafından da başarılı bulunmuşsunuz... KOSGEB'in kadın girişimciler için açtığı sınavda tüm aşamaları 5 dakika gibi kısa bir sürede geçtim ve sunduğum projeler çok beğenildiği için bayilik açma, defile düzenlemede kullanabileceğim ek krediler aldım. Böylesine önemli bir kurum tarafından başarılı ve desteklenebilir bulunmak beni hem çok motive etti.
Müşteri portföyünüz nasıl? Bursa'nın bütün saygın isimlerini giydirdik diyebilirim. Bursa Büyükşehir Belediye Başkanımız Recep Altepe'nin bütün akrabalarını biz giydiriyoruz. Osmangazi ve Yıldırım Belediyeleri de aynı şekilde. Tüm protokol eşlerini biz giydiriyoruz.
Neden moda evi tercih edilmeli giyinirken? Kişi kendine özel giyinmek istiyorsa, bir stili varsa, kendine has tercihleri varsa elbette moda evinden giyinmeli. Moda evinden giyiniyorlarsa, havaları tamamen değişir.
Moda evleri çok mu arttı? Evet moda evlerinin sayısı arttı. İnsanlar eskiden araştırmıyorlardı, kıyafetler bu kadar önemli değildi. Ama şimdi öyle değil. insanlar her gün ne giyeceklerini düşünüyor. İnternette araştırıyorlar, kendilerine bir tarz belirliyorlar. Bu da moda evlerine olan talebi attırıyor.
Konfeksiyon ürün satıyor musunuz? Bu kapıdan içeriye konfeksiyon ürün sokmuyorum. Bizim sektörümüzün en büyük sorunu bu aslında. Moda evi adı altında açılan pek çok mağaza var. Ama onlar dikkat ederseniz mağaza diye adlandırılıyor. Öyle adlandırılmalı. Çünkü kişiye özel tasarım yapmıyorlar. İçeride konfeksiyon kıyafet satıyorlar. Sadece daraltma, uzatma kısaltma gibi işlemler yapıyorlar. İstanbul'dan üretici firmalarla anlaşıyorlar ya da burada kendi konfeksiyon atölyelerini kuruyorlar ve seri üretim ürünler satıyorlar. Bu mağazaların kendilerini modaevi olarak tanımlamasına kesinlikle karşıyım. Onların kişiye özel tasarımlarının olmaması zaten onları mağaza olmaya itiyor doğrudan.