Okan KIZILKAYA: Hedef belli, yol doğru mu?

Yerel seçimlere az bir süre kala ilgi odağı yine siyasete kaymaya başladı.
Bütün partilerde bir taraftan aday belirleme takvimi inceden inceye sürerken diğer taraftan da ortaya atılan sanal adaylar ortamı bir anlamda germeye başladı bile.
Bursa'nın geleceğe dönük hedefleri ortada.
Varolan kimliğine birde geleceğin hedef tanımı olan sağlık-turizmi kavramını almaya çalışıyor.
Gayet normal.
Dünyanın beğensin beğenmesin hafızasından çıkartamadığı Osmanlı İmparatorluğu'nun kuruluş serüveni ve hatıraları bu kentin kalbinde saklı. Yerli yabancı Bursa'ya yolu düşenlerin ilk merak ettikleri alan tarihi yapılar.
Yanında termal kaynaklar var. Tarih ve termal koyun koyuna Çekirge'den Kükürtlü'ye beraber uzanıyor. Üstünde güneşten koruyan dev örtüsüyle hikayelere konu olmuş Uludağ var. Çalıkuşu işte bu sırtlarda hikâyeleşmiş. Hikayenin diğer tarafında filmlerin ortak seti beyaz örtü var.
Sıkıldım derseniz sahile koşarsınız. Trilye sizi bekler.
Huzur verir, tat bırakır.
Yeşili, denizle dağ arasında uzanır boylu boyunca.
Bütün bu söylemler hayalden öte Bursa'ya özgü, imrenilen standartlar.
Seçimler yaklaştıkça benimde Bursa'ya dair beklentilerimde arttı korkularımda.
AK Parti İl Başkanı Sedat Yalçın'la endişeleri içeren bir söyleşim oldu.
Siyaset ne zaman tavlı olur bilirmisiniz?. Bence profesyonel siyasetçiler arttıkça. Korkularımı iletince başkanda cevaplar verdi.
En çarpıcı olanı aynen şöyle;
"Gelişmiş ülkelerde ve kentlerde uygulanan bir sistem var. Sürdürülebilirlik kavramı.
Artık orta ve uzun vadede ki sonuçların irdelenerek kararların alınması gerekiyor.
Tasarım konusu mutlaka sürdürülebilir olmalı.
Ulaşım konusu sürdürülebilir olmalı.
Bunların kararları mutlaka uzun vadeli alınmalı.
Kentsel inşa sürdürülebilir olmalı.
Kentsel yönetim sürdürülebilir olmalı.
Bir kentin yönetimi ile ilgili sistem her ay değişmemeli kent yönetimi ile iş yapan taraflar alınan kararların orta ve uzun vadede belli ilke kararlarına, belli hukuksal kararlara dayandığını bilmeli.
Bir hukuki güven içerisinde kent yönetimiyle ilişkiye girebilmeli".
Sanırım kişiye özel değil topluma göre yönetim anlayışı her sorunu çözer.
Süreç içerisinde görev yapanların eksikliklerden ders çıkarabilmesi aranılan bir özellik.
Ancak kentin hedefleriyle yapılanlar örtüşmüyorsa dengelerin değişeceği herkesin malumu.
Muhtemelen en fazla bir ay içerisinde Siyaset fazlaca ısınacak gibi.
Bazı dengeler değişecek mi yoksa terazi aynı ayarda mı kalacak hep beraber göreceğiz.