Türkiye’nin ilk hastane müzesi

Türkiye'nin sayılı "Anne dostu" hastanelerinden biri olan İnegöl Devlet Hastanesi'nin yaptığı tarih araştırmasında, İnegöl'ün sağlık tarihinin 171 yıllık olduğu ortaya çıktı. İnegöl'de görülen frengi hastalığı ile birlikte 1906 yılında ilk hastanenin kurulduğu anlaşılırken, hastanenin 171 yıllık tarihi, elde edilen belge ve malzemelerle birlikte bina içinde kurulan özel bir müzede sergilenmeye başlandı.
HASTANENİN NEFES ALAN YERİ
Oluşturulan tarih müzesinde, sağlıkla alakalı birçok ilginç bilgi ve belge yer alırken, hastaneye giden vatandaşlar sağlık tarihine tanıklık eden pek çok nesneyi görme fırsatı buluyor. Hastane yöneticisi Uzman Dr. Hayrettin Göçmen, İnegöl'de sağlık tarihi araştırmasıyla hastanenin ve sağlık tarihinin hakkında belge ile ispatlanabilen bilgilere ulaştıklarını söyledi.
PADİŞAHA RAPOR VERİLDİ
Bu özel çalışmayla ilgili bilgiler veren Uzm. Dr. Göçmen, "İnegöl'de müstakil tabip ve cerrah bulunmuyordu, burada yaşasa bile geçinme ihtimali olmadığından hekim istihdamı yapılamıyordu. Elde ettiğimiz sağlam kaynaklarda, Hekim gerektiğinde civarda bulunan Bursa'ya götürülür yâda imkânı olan doktoru Bursa'dan getirir' diye ifadeler var. Hastanemizin tarihi 106 yıllık fakat İnegöl'ün sağlık tarihi ise 171 yıllıktır. İnegöl'de salgın şeklinde frengi hastalığı baş göstermiş, Sağlık tedbirleri olarak gezici tabipler gelip insanları tedavi etmeye çalışmışlar. Gezici Tabip Ömer Efendi bu civarda frengi hastalığını yenmeye çalışmış fakat İnegöl'de bir sağlık tesisi kurulması gerektiği, hastaların bu şekilde ancak tedavi olabileceğine dair zamanın padişahına rapor vermiş" dedi.
İLK HASTANE 1906'DA KURULDU
İnegöl'de ilk hastanenin 1906 yılında açıldığını belirten Dr. Hayrettin Göçmen, "Memleket Hastanesi ismiyle hizmete başlayan hastanenin yapımı 4 yıl sürmüş. Hastanenin yapımı için gelip geçenlerden para toplanmış. Halk tarafından padişaha yazılan bir şikâyet dilekçesinde İnegöl'den gelip geçen yayalardan 10 para, eşeklilerden 20 para ve atla gelip geçenlerden 40 para hastanenin yapımı için alındığı ve bu alınan paraya artık halkın gücünün yetmediğinden bahsedilmiştir. Bu dilekçe üzerine müfettişler tayin edilerek gerekli incelemeler yapılmış. Bu belgeden anlaşılacağı üzere halk elinden gelen tüm fedakârlığı yaparak hastanenin kuruluşuna büyük katkı sağlamışlardır" diye konuştu.
Jandarma Okulu ve askeri hastane olarak kullanılmış
Kurt uluş Savaşı sırasında hastanenin askeri hastane olarak da kullanıldığını ifade eden Göçmen şunları söyledi:"İnegöllü bir coğrafya öğretmeni olan Turgut Can Mamaş isimli hoca İnegöl ile ilgili bir belge çıkartıyor, sağlık ve hastane ile ilgili bilgiler veriyor. Kurtuluş Savaşı zamanında İnegöl Devlet Hastanesi bir müddet jandarma okulu ve askeri hastane olarak kullanılmış. Cephede yaralanan askerler buraya gelip tedavi olmuş Bazıları da şehit olmuşlar."
İKİNCİ HASTANEYİ ESNAF YAPTIRDI
Açıklamalarına devam eden Dr. Göçmen, "1940 yılından sonra Başhekim Doktor Rauf Yılmazer, bir dizi makale yazarak halkı sağlık yönünden bilinçlendirmek istemiştir. Bu makalelerde hastanenin fiziki ve sosyal şartları ile ilgili ayrıntılı bilgiler vererek, hastanenin artık yetmeyeceğini dile getirmiş. İnegöl eşrafıyla birlikte dernek kurarak yeni hastane yapımı için çalışmalara başlanmış. İnegöl Memleket Hastanesi 65 yıl hizmet vermiş. 1983 yılında ise yıkılmış. Ahşap bina yaklaşık 80 yıl İnegöl'e hizmet vermiş" dedi.
Ameliyathanenin ortasında soba
Yap ılan araştırmalardan bahseden Göçmen, "Başhekim Rauf Yılmazer yine bir makalesinde, 'Yeni hastane yaptırmak lazım ve hastane yürüdükçe sallanıyor' diyor. Ameliyathane için ise ilginç bilgiler var. 'Ameliyathanenin ortasında bir soba var yakardık, tüterdi' deniliyor" dedi.