O tankın altına ölmeye yattım

15 Temmuz ihanet girişiminin birinci yılında Mustafakemalpaşa Belediyesi'nin daveti üzerine Bursa'ya gelen 'Tank Adam' lakaplı Metin Doğan'ı halk bağrına bastı. Darbe girişiminin sembollerinden biri haline gelen Doğan, o gece yaşananları SABAH'a anlattı.
O LAFLAR CANIMI SIKTI
O gece spor salonundan çıktığını ve darbe girişimini bindiği otobüste öğrendiğini söyleyen Doğan, eve gittiğini ve hemen televizyonu açtığını söyledi. Doğan, "Aslında televizyon izlemeyi pek sevmem ama bindiğim otobüste bazı insanlar, 'Zamanı gelmişti', 'Bu defa kurtulacağız', 'İyi oldu' gibi yaşananları destekleyen laflar etti. Bu çok canımı sıktı. Hemen eve gidip televizyonu açtım. Bir süre izledim ve kendimi sokağa attım" görüşünü dile getirdi.
VATAN İÇİN ÖLMELİYİM
Evden çıkarken ölmek için çıktığını ve boşuna ölmüş olmamak için de canlı yayın yapılan Atatürk Havalimanı'nı seçtiğini söyleyen Doğan şöyle devam etti: "Havalimanı önüne gittiğimde etrafta tanklar ve askerlerden başka kimse yoktu. 10 kişilik bir grup vardı ama onların da ellerindeki bavullardan anladığım kadarıyla mağdur olan yolculardı. İnsanların bir şekilde sokağa çıkmalarını istedim. Çok şükür uğruna ölebileceğim bir vatanım vardı ve o gece vatanım için orada ölecektim. Tankın altında ezildiğimi canlı yayında gören insanlar da sokağa çıkacak ve bu hain girişime karşı duracaktı. Tek amacım buydu." Tankların önüne geldiğinde cebinde bir tırnak çakısı bile olmadığını söyleyen Doğan, "Hiç düşünmeden tankın sağ paleti önüne yattım. Tank bana 1.5 metre kala durdu. Bir süre durduktan sonra tekrar hareket ettiğinde bu kez öleceğini düşündüm ve Kelime-i Şahadet getirdim. Üzerimden geçmesine santimetreler kala tank yeniden durduğunda ben yaşadığım 40 yılı düşünüyordum. Sonradan öğrendim ki, tank ilk durduğunda içindeki komutan askeri, 'Durma kafana sıkarım' diye tehdit etmiş. Tam ezileceğim sırada durduğunda ise o askeri bacağından vurmuş" diye konuştu.
BEN TÜRK ASKERİYİM SİZ KİMİN ASKERİSİNİZ
Tank durduktan sonra ayağa kalktığını söyleyen Metin Doğan, "Üzerimdeki tişörtü çıkartıp askerlere fırlattım. 'Ben Türk askeriyim siz kimin askerlerisiniz' diye bağırıyordum. Cumhurbaşkanımız da bu olaylardan yaklaşık 1 saat sonra insanları meydanlara ve Havalimanlarına davet etti. O andan itibaren hiç kaybetmediğim umudum artarak büyüdü. Yer gök insanlarla dolmaya başladı. Bir tarafta Ömer Halisdemir gibi kahramanlar, diğer tarafta tankların üzerine çıkan insanlar, hainlere karşı büyük bir destan yazmış oldu" dedi.