SAVAŞLAR NEDEN OLUYOR?
Yine, önemli sorularından birinin daha cevabını öğrenebilmek için, yatsı namazı çıkışında soluğu ziya hocanın yanında alan Hicabi, bu seferde savaşların niye çıktığını öğrenmek istemektedir. Ziya Hoca ise, Hicabi'nin savaşı mı yoksa direnişi mi, öğrenmek istediğini merak eder. Dedelerimizin, Çanakkale savaşında düşmana karşı hem direndiklerini, hem de çoluk çocuğa, yetime, yardıma ihtiyacı olanlara yardım ettiklerini, zulmedenlere karşı da direndiklerini anlatan Ziya hoca; "Peygamber efendimizde yaptığı savaşlarda hep zulmedenlere karşı direnmiştir." diyerek Hicabi'nin, savaşımı yoksa direnişi mi öğrenmek istediğini anlamaya çalışır. "Savaşlar neden oluyor?" diye sorduğu sorusunu değiştirmeyen Hicabi' ye, Ziya hoca cebinden çıkarttığı kalemiyle, örnek vererek savaşların nasıl çıktığını anlatmaya çalışır. Bu sırada Hicabi'nin arsasına gözünü koyan ve planlar içinde olan Cevher'de yaşananları keyifle izlemektedir.
HİCABİ'DEN ESASLI SORU
Zehra ve Ziya Hoca'nın yapılan nikâh daveti sonrası, malikâneden ayrılan davetliler arasında yer alan Hicabi, giderayak Ziya Hocaya esaslı bir soru sormak ister. Ziya Hoca, yanından boynu bükük bir şekilde ayrılmasına içi elvermediği için, Hicabi'yi yanına alarak sorusunu dinler. Hicabi; "Allahu Teâlâ, yüce kitabında, cennetle müjdelediği kullarına size cennette üzüntü yok, keder yok, tasa yok diyor. Şimdi, diyelim ki birbirini çok seven bir karı-koca var. Kadın cennete gitti, kocası da cehenneme. Cennet de olan kadın, hayatında en çok sevdiği insan için üzülmez mi? Keder içinde olmaz mı?" diyerek sorusunu sorar. Ziya hoca, gelen bu esaslı soru karşısında önce bir duraklasa da, yine her zamanki gibi güzel bir cevapla yanıt vererek, Allahu Teâlâ'nın cennetteki kulunu üzmeyeceğine dair verdiği örneklerle soruyu cevaplar.
LEVENT'E ALTIN DOKUNUŞ
Hayatında değişimlere giden Levent, Selin'in gönlünü kazanmakta oldukça kararlı ve ısrarcıdır. Sonunda Selin'i sinemaya gitmeye ikna eden Levent, ağabeyi ve yengesinin sahibi olduğu moda evine gelir. Levent'in İmaj değişikliğine ihtiyacı olduğunu düşünen Hayri ve Gülten'in, Levent'e yapacakları altın dokunuş için, akıllarından farklı tarzlar geçmektedir. Levent'in giydiği çeşitli kıyafetlerle sergilediği halleri, oldukça komik ve eğlenceli sahnelere sebep olur.