Salı 27.08.2019 17:07
Son Güncelleme: Salı 27.08.2019 17:09

Sabah memurlar: Görevden uzaklaştırılıp emekli olanlar dikkat!

Görevden uzaklaştırılıp emekli olanlar, berat kararı alması halinde maaştan kesilen üçte birlik tutarın ödenmesi mümkün mü Sabah memurlar sizlerden gelen soruları yanıtlıyor.

Soru: Bilgisayar işletmeni kadrosunda görev yapmaktayım. Gözaltına alındım .Bu arada çalıştığım kurum tarafından görevden uzaklaştırıldım. Daha sonra emekli oldum.Emekli olduktan sonra hakkımda açılmış olan kamu davasından mahkeme kararı ile beraat ettim. Beraat etmem neticesinde görevden uzaklaştırıldığım sürelere ilişkin olarak 1/3'lük maaşını faizi ile birlikte talep ettim görevden uzaklaştırıldığım sürelerde maaşından kesilen üçte birlik tutarın ödenmesi mümkün mü?

Cevap:

MEVZUAT

657 sayılı Devlet Memurları Kanununun "Görevden uzaklaştırma" başlıklı 137'nci maddesinde, "Görevden uzaklaştırma, Devlet kamu hizmetlerinin gerektirdiği hallerde, görevi başında kalmasında sakınca görülecek Devlet memurları hakkında alınan ihtiyati bir tedbirdir. Görevden uzaklaştırma tedbiri, soruşturmanın herhangi bir safhasında da alınabilir." hükmüne, gerekçesinde ise, "Devlet memurlarından görevleri başında kalmalarında sakınca görülenlerin görevlerinden uzaklaştırılmaları hakkında yürürlükteki mevzuatın çeşitliliği, dağınıklığı bu madde ile giderilmiş ve hükümler tek bir sisteme bağlanmıştır. Böylece Memurin Kanunu, Memurin Muhakeme Kanunu, İl idaresi Kanunu, 1609 sayılı Kanun, memurların bağlı bulundukları kurum emrine alınma suretiyle görevlerinden uzaklaştırılmaları hakkındaki 6435 sayılı Kanun ve çeşitli teşkilât kanunlarında bu hususa dair konan hükümlerin bu madde ile ifadesi mümkün olmuştur. Ayrıca «Bakanlık emrine alınma», «açığa çıkarma» v.s, usulleri de lüzumsuz bulunmuştur. Sistem basit ve uygulanması kolay olduğu kadar, sosyal adalete de uygundur." ifadelerine ve 140'ıncı maddesinde, "Haklarında mahkemelerce cezai kovuşturma yapılan Devlet memurları da 138 inci maddedeki yetkililer tarafından görevden uzaklaştırılabilirler." hükmüne yer verilmek suretiyle haklarında soruşturma veya kovuşturma yürütülen/yürütülecek Devlet memurları için, "Bakanlık emrine alınma" veya "açığa çıkarma" usulleri yerine, belirli şartlarda, görevlerinden ayırmak suretiyle ihtiyati tedbir uygulanabileceği belirtilmiştir. Bununla birlikte, görevden uzaklaştırılan memurların durumu mezkûr Kanunun 141'inci maddesinin ilk halinde "Görevden uzaklaştırılan Devlet memurlarının bu süre içinde her türlü hak ve yükümlülükleri devam eder." düzenlemesi yapılmış, gerekçesinde "Bu madde Anayasanın 30 ncu maddesinin son fıkrasının kabul ettiği yepyeni bir sosyal düşüncenin ifadesidir. Memurun görevinden uzaklaştırılmakla, kesin olarak Devlet memurluğundan çıkartacağı veya Devlet memurluğuna engel olabilecek bir hüküm giyeceği belli değildir. Bir taraftan hizmetin selâmeti için memuru görevinden uzaklaştırmak lüzumu kabul edilirken, öte yandan şüpheli bir sonuç için aylığını tamamen veya kısmen keserek onu ve geçindirmeye mecbur olduğu ailesi fertlerini sefalete bırakmak uygun görülmemiş, memurun her türlü hak ve yükümlülükleri devam ettirilmiştir. Memurun görevinden uzakta kaldığı süre ne kadar uzun olursa olsun bu haklar devam edecek, hattâ yetkili mahkemelerce tutuklanmasına karar verilse bile tutuklu kaldıkları sürece yine haklarını kaybetmiyeceklerdir." ifadesi yer almıştır.

Ancak mezkûr maddede 12 sayılı KHK ve 1327 sayılı Kanunla gerçekleştirilen değişiklik sonrası "Görevden uzaklaştırılan ve görevi ile ilgili olsun veya olmasın herhangi bir suçtan tutuklanan veya gözaltına alınan memurlara bu süre içinde aylıklarının üçte ikisi ödenir. Bu gibiler bu Kanunun öngördüğü sosyal hak ve yardımlardan faydalanmaya devam ederler. 143 üncü maddede sayılan durumların gerçekleşmesi halinde, bunların aylıklarının kesilmiş olan üçte biri kendilerine ödenir ve görevden uzakta geçirdikleri süre, derecelerindeki kademe ilerlemesinde ve bu sürenin derece yükselmesi için gerekli en az bekleme süresini aşan kısmı, üst dereceye yükselmeleri halinde, bu derecede kademe ilerlemesi yapılmak suretiyle değerlendirilir." hükmüyle madde son halini almıştır. Görüleceği üzere, söz konusu değişiklik sonrası görevden uzaklaştırılan Devlet memurlarının bu süre içinde her türlü yükümlülüklerinin devam ettiğine dair ifade madde metninden çıkarılmıştır. Ayrıca, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun "Tedbirin kaldırılması" başlıklı 142'nci maddesinde "Soruşturma sonunda disiplin yüzünden memurluktan çıkarma veya cezai bir işlem uygulanmasına lüzum kalmayan Devlet memurları için alınmış olan görevden uzaklaştırma tedbiri, 138 inci maddedeki yetkililerce (Müfettişler tarafından görevden uzaklaştırılanlar hakkında atamaya yetkili amirlerce) derhal kaldırılır. Görevden uzaklaştırma tedbirini kaldırmayan görevli hakkında 139 uncu madde hükmü uygulanır." hükmüne? "Memurun göreve tekrar başlatılması zorunlu olan haller" başlıklı 143'üncü maddesinde ise "Soruşturma veya yargılama sonunda yetkili mercilerce: a) Haklarında memurluktan çıkarmadan başka bir disiplin cezası verilenler? b) Yargılamanın men'ine veya beraatine karar verilenler? c) Hükümden evvel haklarındaki kovuşturma genel af ile kaldırılanlar? ç) Görevlerine ve memurluklarına ilişkin olsun veya olmasın memurluğa engel olmayacak bir ceza ile hükümlü olup cezası ertelenenler? Bu kararların kesinleşmesi üzerine haklarındaki görevden uzaklaştırma tedbiri kaldırılır." hükmüne yer verilmiştir.

657 sayılı Devlet Memurları Kanununda yer alan hükümler ve bunların tarihsel seyri birlikte değerlendirildiğinde yasa koyucunun, hakkında görevden uzaklaştırma tedbiri uygulanan memurun, Devlet memurluğu statüsünün ve kadrosu ile bağının devam etmesini, memuriyet statüsüne bağlı sosyal hak ve yardımlardan yararlanmasını öngördüğü, ancak kısıt aylık ödenmesi ve görevine dair yetki, sorumluluk ve yükümlülüklerden uzaklaştırması suretiyle de görevi ile ilişiğini sonlandırdığı görülmektedir. Doktrinde, memurluk sıfatının ortadan kalkmadığı, fakat bazı yetki ve menfaatlerin kısıtlandığı bu gibi durumlar, "memur statüsünde kısıntı yapan haller" olarak adlandırılmaktadır. Aynı Kanunun 124'üncü maddesinde "Kamu hizmetlerinin gereği gibi yürütülmesini sağlamak amacı ile kanunların, tüzüklerin ve yönetmeliklerin Devlet memuru olarak emrettiği ödevleri yurt içinde veya dışında yerine getirmeyenlere, uyulmasını zorunlu kıldığı hususları yapmayanlara, yasakladığı işleri yapanlara durumun niteliğine ve ağırlık derecesine göre 125 inci maddede sıralanan disiplin cezalarından birisi verilir." hükmüne? "Cezai kovuşturma ile disiplin kovuşturmasının bir arada yürütülmesi" başlıklı 131'inci maddesinde "Aynı olaydan dolayı memur hakkında ceza mahkemesinde kovuşturmaya başlanmış olması, disiplin kovuşturmasını geciktiremez. Memurun ceza kanununa göre mahküm olması veya olmaması halleri, ayrıca disiplin cezasının uygulanmasına engel olamaz." hükmüne yer verilmiş olup hakkında yürütülen bir disiplin soruşturması tamamlanmadan görevinden herhangi bir şekilde ayrılan Devlet memurları hakkında da söz konusu soruşturmanın tamamlanması ve soruşturma sonucunda yetkili disiplin amiri veya disiplin kurulu tarafından verilecek kararın ilgilinin özlük dosyasında muhafaza edilmesi gerekmektedir. Öte yandan, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun "Kamu görevlilerinin emekliye sevk onayları" başlıklı 48'inci maddesinde "4 üncü maddenin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında olanların yaşlılık, malûllük veya vazife malûllüğü işlemleri? a) Re'sen emekliye sevk hallerinde, sigortalının çalıştığı göreve atamasındaki usûle göre atamaya yetkili makamın, b) İstek üzerine veya yaş haddi, malûllük veya vazife malûllüğü hallerinde kamu idaresinin en yüksek amirinin, c) Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri için Meclis Başkanlığının, belediye başkanları için belediye encümeninin, illerin daimi komisyon üyeleri için il valiliğinin, çalıştıkları kamu idareleri ile ilişikleri kesilmiş olup da bir kanunla sigortalılık hakkı devam edenler için daha önce görev yaptıkları son kamu idaresinin en yüksek amirinin, d) Kurumların yönetim kurulu üyelerinin istek, malûliyet ve yaş haddi hallerinde, atanmalarında atamayı yapan kurumun en yüksek amirinin, e) Danıştay Başkanının istek, malûliyet ve yaş haddi hallerinde Başbakanlık, Sayıştay Başkanının aynı halleri için Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı, onayı ile tekemmül eder. Özel kanun hükümleri hariç olmak üzere yetkili makamın emekliye sevk onayı, talep tarihinden itibaren bir ayı geçemez. Bakanlar Kurulu kararı veya müşterek kararname ile atananların görevleriyle ilişiklerinin kesilmesi ilgili bakanın onayı ile tekemmül eder. Özelleştirilmeleri sonucu sermayesindeki kamu payı % 50'nin altına düşen kuruluşlar ile satış veya devri yapılmış olan kuruluşlarda çalışmakta iken emekliye ayrılanlar için emekliye sevk onayı aranmaz. Birinci fıkranın (b) bendine göre emekliye ayrılmak isteyenler için her durumda, istek tarihinden itibaren bir aylık süre sonunda ilişikleri kesilmiş sayılır." hükmüne yer verilmiştir.

SONUÇ

Yukarıdaki hüküm ve açıklamalar çerçevesinde;

1- Soruşturma esnasında veya sonrasında 657 sayılı Kanuna göre görevden uzaklaştırma tedbirinin kaldırılmasını gerektiren durumların gerçekleşmesi halinde ilgililer hakkındaki görevden uzaklaştırma tedbirinin kaldırılarak ilgililerin göreve başlatılması gerektiği ve akabinde emeklilik işlemlerinin tesis edilebileceği,

2-soruşturma sonucunda ilgililere disiplin cezası verilmesi halinde ise disiplin cezasının uygulanmasından sonra emeklilik işlemlerinin tesis edilebileceği,

3- Soruşturmanın tamamlanması sonucu verilecek kararın ilgililerin özlük dosyasında muhafaza edilmesi gerektiği,

4-657 sayılı Kanuna göre görevden uzaklaştırma tedbiri kaldırılanların göreve başlatılmaları halinde aylıklarından kesilen üçte birlik kısmın ilgililere iade edilmesi gerektiği,

5- Mezkûr Kanuna göre görevden uzaklaştırma tedbiri kaldırılanlar hakkında görevden uzaklaştırılan sürelerde aylıklarından kesilen üçte birlik tutar ödemelerinin faizi ile birlikte ödenmesi hususunun mezkûr Kanunda düzenlenmemiş olması sebebiyle uygun olmadığı, değerlendirilmektedir

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.