Başkan Kocamaz’dan Uygur Türkleri İçin Dünyaya Çağrı

Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Burhanettin Kocamaz, Çin’in Doğu Türkistan’da uyguladığı katliamları ‘insanlık ayıbı’ olarak niteleyerek, “Dünyadan, Doğu Türkistanlı kardeşlerimizin sırf Türk ve Müslüman oldukları için maruz bırakıldıkları işkence ve katliamlara sessiz kalmamalarını beliyoruz. Yoksa bu insanlık ayıbı sadece Çin’in değil, bütün dünyanın ayıbı olacaktır” dedi.
Başkan Kocamaz, Doğu Türkistan’da yaşanan olaylarla ilgili yazılı bir açıklama yaptı. Doğu Türkistan’da zalimce bir katliam olduğunu vurgulayan Kocamaz, tüm dünyanın da yaşananlara göz yumduğunu belirtti. Çin’in 1949 yılından bu yana yürüttüğü baskıcı ve insanlık dışı politikaların, Doğu Türkistanlıları insanlık vahşetine maruz bıraktığını dile getiren Kocamaz, “1965’ten sonraki katliamlarla birlikte, Doğu Türkistan’da soykırıma uğrayan Türklerin sayısı 35 milyona ulaşmıştır. Çin’in Doğu Türkistan’da uyguladığı kitlesel katliamlar, günümüzde de artarak devam etmektedir. Son günlerde Uygur Türklerine sadece ibadetlerini yapmaya çalıştıkları için yapılan baskı, zulüm ve katliama tüm dünyanın seyirci kalması bizi ayrıca üzmekte ve yaralamaktadır” ifadelerini kullandı.
Bir kedinin dahi öldürülmesine gösterilen tepkilerin, Doğu Türkistan’da uygulanan acımasızlıklara karşı gösterilmediğinin altını çizen Kocamaz, tüm dünyaya çağrı yaparak, şunları kaydetti: “Doğu Türkistan’da yaşanan vahşet mutlaka durdurulmalı, Müslümanların bu içler acısı zulümlere maruz kalmasının önüne geçilmelidir. Yoksa yüz kızartıcı ve insanlık dışı acımasız olay, bigane kalıp harekete geçmeyen herkesin, tüm insanlığın ayıbı olacaktır. Bizler, medeni dünyadan Doğu Türkistanlı kardeşlerimizin sırf Türk ve Müslüman oldukları için maruz bırakıldıkları işkence ve katliamlara sessiz kalmamalarını beliyoruz. Yoksa bu insanlık ayıbı sadece Çin’in değil, bütün dünyanın ayıbı olacaktır. Unutmayalım ki, insanca yaşam hakkı dil, din, ırk fark etmeksizin herkesin hakkıdır. Dilinden, dininden ve ırkından dolayı hiç kimse bu şekilde bir baskı ve katliamla karşı karşıya bırakılamaz. İçinde bulunduğumuz bu mübarek günlerde, tüm duamız ve dileğimiz, Uygur halkının hak ettiği hürriyete ve insani haklarına kavuşması, bu acı olayların sonlandırılması için dünya devletlerinin ve özellikle Uygurlarca kardeş vatan kabul edilen Türkiye’nin bu hüzünlü sese kulak vermesidir.”