Savaş cerrahı gibi çalıştılar

Doktorlar, hemşireler, acil tıp teknisyenleri, ambulans şoförleri ve bütün sağlık çalışanları 15 Temmuz'da vatanı için canını ortaya koyanların yaralarını sardı. Sağlık çalışanlarının 15 Temmuz'da halkının tarafında yer aldığını söyleyen İstanbul İl Sağlık Müdürü Prof. Dr. Kemal Memişoğlu o geceyi şöyle anlattı:
Kurtuluş Savaşı'ndaki sağlıkçılarımız hangi ruhla çalıştılarsa biz de o gece aynı ruhla çalıştık. Vatan için, millet için canını ortaya koyanların yaralarını sardık. O gece, doktorlarımız parçalanmış bedenlere müdahale etti. Kan gölüne dönmüş hastanelerde koridorlarda hayatlarında ilk kez savaş cerrahı gibi çalıştı.
15 Temmuz gecesi gözünü kırpmadan sokaklara dökülen, tankların önüne yatan halkımızın saniyeler içinde yanında olduk. Yaralarını sardık. O gece doktor belki de ilk kez savaş cerrahı gibi çalıştı. Sağlıkçılarımız ilk kez tank ateşiyle, ağır silahlarla vurulan bedenlere müdahale etti. Paramparça olmuş vücutları, kan gölüne dönmüş hastanelerde iyileştirmeye çalıştı. Sedyelerin üstünde ameliyatlar yapıldı.
Biz sağlıkçılar olarak o gece ve ondan sonra elimizden gelen her şeyi yaptık. 48 saat süren ameliyatlar yapıldı. Darbe gecesi eşinden, evladından helalleşerek ayrılan sağlıkçılarımız ancak 3 gün 4 gün sonra evlerine dönebildi. Allah bir daha bize öyle bir gece yaşatmasın.
GİZLİ KAHRAMANLAR
O gecenin unutulmaması için 'Gizli Kahramanlar' diye bir belgesel hazırladıklarını ifade eden Prof. Dr. Kemal Memişoğlu, "Nasıl bir vahşetin yaşandığı, bu milletin o gece nasıl bir fedakârlık yaptığını gelecek nesillere göstermek istedik. 30 bin dakikalık kamera kayıtlarımızı inceledik. İçinden 26 dakikalık bir belgesel hazırladık. Sağlıkçılarımız o gece yaşadıkları korkunç olayları kendi ağızlarından anlattı. Biz o gece hain darbecilerin ateşiyle asfalta düşen o bedenlerin hiçbir beklentisi olamadığını gördük. Vatan sevgisiyle asfalta düşen gencecik bedenlerin hikâyesini herkesin bilmesini istedik" dedi.

AYNI ANDA 14 AMELİYAT
15 Temmuz gecesi Şehitler Köprüsü'nden ve Çengelköy'den getirilen binlerce yaralıya Haydarpaşa Numune Hastanesi ev sahipliği yaptı. Haydarpaşa Numune Hastanesi Anesteziyoloji ve Reanimasyon Uzmanı Osman Ekinci, "Hastane tam bir mahşer yeri gibiydi. Aynı anda 14 masada ameliyat gerçekleştirdik. O gece 28 kişiyi ameliyat etti, ameliyat ettiğimiz bütün yaralılarımızı kurtardık" dedi. Acil Servis Sorumlusu Kenyalı Doktor Abdullah İbrahim ise "O kadar çok yaralı geliyordu ki hasta yakınları sağlıkçı gibi çalışıyordu" diye konuştu. Temizlik görevlisi Turgay Yurtçu ise şunları söyledi: "O paramparça olmuş bedenler taşıdık. Gelen yaralılar kaymasın, sedyeler rahat hareket etsin diye o koridorlardaki kanı çekpas ile dakikalarca temizledim."

BAĞDAT'TA GİBİYDİK
Ümraniye Eğitim ve Araştırma Hastanesi doktorları o geceyi şöyle anlattı:
Acil Servis Koordinatörü Dr. Emin Pala: O gece hastanemize 100'ün üzerinde yaralı geldi. Böyle şeyleri hep başka yerlerde görürdük; Gazze'de, Bağdat'ta, Halep'te... Savaş alanındaymış gibi çalıştık. Parçalanmış bedenlere müdahale ettik. Bu ülke, o gece tarihinde gördüğü en büyük ihaneti gördü.
Acil Servis Sorumlusu Fatih Tomuş: Gece 00.00'a doğru yaralılar gelmeye başladı. O andan sabah 06.00'ya kadar geçen 6 saati neredeyse hiç hatırlamıyorum. Tam bir can pazarı yaşanıyordu. Hasta yakınları bize yardım etmeye başlamıştı.