‘Gün ağardığında hainleri denize dökmüş gibi hissettik’

O nlar, 15 Temmuz gecesi yaşanan darbe girişiminde canını siper eden denizci kahramanlar... Hainler, 15 Temmuz Şehitler (Boğaziçi) Köprüsü'nü kapatmış, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ni işgal etmişti. Çengelköy'de, Vatan-Emniyet'te, Atatürk Havalimanı'nda hainlere karşı direniş sürerken, Anadolu ve Avrupa yakaları arasında ulaşım tamamen durmuştu. İşte tam bu noktada hainlerin Boğaz'ı kapattığını öğrenen 8 kaptan, 4 feribotla Yalova'dan, İstanbul Boğazı'na doğru 32 mürettebatıyla harekete geçti. Dümende, 'İlk hedefimiz Boğaz' diyen kaptanlar vardı... Üstlerinde savaş uçakları sorti yapıyordu. Kaptan köşklerindeki camlar kırılacak gibi zangır zangır titriyordu. Uçaklar projektörlerini feribotlara çevirmiş, onları yakından takip ediyordu. Ve kaptanları ikaz ediyordu. Savaş gemileri hainlerin talimatıyla Marmara Denizi'nde cirit atıyordu. Büyük bir kaos yaşanıyor, köprüden silah sesleri geliyordu. Onlar soğukkanlılıklarını korudu. Kahraman denizcileri hiçbir şey durdurmadı. Boğaz'ı geçtiler, Üsküdar-Kabataş arasında yaralıları, ambulansları ve araçları karşı kıyıya sağ salim ulaştırmayı başardılar. Ve o gece 4 feribot sabaha kadar 150 sefer yaptı... O gecenin kahraman kaptanları, "Vatan söz konusu olunca gerçekten gerisi teferruat oluyor. Gün ağardığında biz kazanmıştık. Hainleri denize dökmüş gibi hissettik" cümlesiyle denizde yazdıkları destanı özetledi.
8 KAPTAN, 32 MÜRETTEBATIN DESTANI
SABAH, 15 Temmuz'un denizci kahramanlarıyla Eskihisar Feribot İskelesi'nde buluştu. Negmar Şirketler Grubu Genel Müdürü Eşref Serbes, o korkunç gecede yaşananları bir bir anlattı. Negmar, 13 yıldır Marmara Denizi'nde yolcu ve araç taşımacılığı yapan bir şirket. 6 yıldır da Gebze-Eskihisar ile Yalova-Tavşanlı arasında araç ve yolcu taşıyor. Yılda 1 milyondan fazla araç ve 4 milyon yolcuya hizmet veriyor. En genç filonun sahibi olan Negmar'ın Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Koç, 15 Temmuz gecesi hainlerin darbe girişimiyle köprüyü kapattıkları bilgisini alır almaz, Eskihisar-Tavşanlı arasındaki 4 feribotun da seferlerini durdurup, yaraları sarmak için Boğaz'a yönlendirdi. İşte o dakikaları Eşref Serbes şöyle anlatıyor: "Mehmet Bey'in talimatıyla Bahariye, Hamidiye, Selimiye ve Muradiye adlı feribotlarımızı 8 kaptan 32 mürettebatla insiyatif alarak İstanbul Boğazı'na doğru yönlendirdik. Bu hatta 7/24 denizde taşımacılık yapıyoruz. Ama o gece bambaşka bir geceydi. Ülkemizin bize Boğaz'da ihtiyacı vardı. Mehmet Bey 'Osmangazi Köprüsü bu işi görür. Siz Boğaz'a gidin' dedi. Ben Yalova'daydım. Oradan İstanbul'a geçtim. Mehmet Bey'le İstanbul'da buluştuk. Feribotlarımız Marmara Denizi'nde silah seslerinin olduğu bölgelere doğru denizde yol almaya başladı. Filomuz resmen 'gazi filo' oldu. Mürettebatımız ise bir kahraman gibi davrandı. Büyük cesaret gösterdi. Yaralıları da araçları da karşı kıyıya ulaştırmayı başardık. Ve o gece 4 feribot sabaha kadar 150 sefer yaptı..."
SAVAŞ GEMİLERİNİN ARASINDAYDIK
Kahraman kaptanlardan Fehmi Kocaman 21 yıldır denizci. O da 15 Temmuz'da Marmara Denizi'nde kahramanlık destanı yazanlardan biri. İTÜ Denizcilik Yüksekokulu mezunu olan kaptan Kocaman, Piri Reis Üniversitesi'nde halen master yapıyor. Ve kahraman kaptan o geceyi şöyle anlatıyor: "Hainlerin darbe girişimini haber aldık. Köprüyü kapatmışlardı. Dümenimizi Yalova'dan Boğaz'a doğru çevirdik. 20 savaş gemisinin çıkış yaptığını gördük. Hainler, seyir yardımcı cihazlarını kapatmışlar. Radar sisteminden görebiliyoruz ama seyir yardımcı cihazlarında bilgileri yok. Bu denizde büyük sıkıntı yarattı. Hiçbir raporlama yapmıyorlardı. Kontrol merkezi raporlama için çağrı yapıyor, ancak savaş gemilerinden çağrıya yanıt gelmiyordu. İçinde bulunduğumuz Bahariye feribotunun kaptan köşkünde teyakkuzdaydık. Güverte jurnali kaptanın seyir defteri gibidir. Denizdeki bütün hareketliliği o gece saat saat not aldık..."
BAHARİYE'Yİ HİÇBİR ŞEY DURDURAMADI
Kahraman kaptan, o karanlık gecede denizde yaşananları anlatmayı şöyle sürdürdü: "3 saatte Boğaz'a vardık. Bir yanda savaş gemileri, bir yanda alçaktan uçan savaş gemileri. Kaptan köşkünün camları sallanıyordu. Bir yandan da savaş uçakları ışıklarını feribota doğru çeviriyordu. Ama bizi hiçbir şey durdurmadı. Savaş gemilerinin yanından Bahariye geçti gitti. İlk Kabataş'a gittim. Vapurlarla, feribotların yanaştıkları yerde kapak ayarları farklı. Hemen söktük, feribota uygun hale getirdik. Büyük bir kaos vardı. Yaralılar bir yanda, araçlarla karşıya Anadolu Yakası'na geçmek isteyenler bir tarafta."
'TEK AMACIMIZ VARDI VATANA HİZMET ETMEK'
O gece kahramanca denizde dümenin başında olan diğer bir kaptan da Doğa Onur Yayla'ydı. O da 10 yıldır kaptan olarak görev yapıyor. O gece Hamidiye feribotunun dümenindeydi. Yaşadıklarını ise şu cümlelerle anlatıyor: "Vatan söz konusu olunca gerçekten gerisi teferruat oluyor. Kendi çalıştığımız güzergahı bırakıp, dümeni Boğaz'a kırdık. Ama öyle kolay değil. Savaş uçakları üstümüze inecek gibi yakınlar, patlamalar yaratıyorlar. Sortilerle bizi korkutmaya çalışıyorlar. Bir an feribot alev alacak sandım. Boğaz'a yaklaştığımızda silah sesleri geliyordu. Tek amacımız vardı. Vatana hizmet etmek. Üsküdar-Kabataş arasında o hain gecenin sabahına kadar yaralıları ve araçları taşıdık. Gün ağardığında biz kazanmıştık. Hainleri denize dökmüş gibi hissettik."
ADALAR'A KADAR BİZİ TAKİP ETTİLER
Usta Gemici Ahmet Aksu da Hamidiye feribotunda görev alan mürettebat arasındaydı. Aksu, "Üzerimizde uçaklar sorti yapıyordu. Projektörlerle feribotu adeta tarıyorlardı. Adalara kadar bizi takip ettiler. Durmak yok dedik, bütün mürettebat birbirimize 'durmak yok, vatan için durmak yok' diyorduk" şeklinde konuştu. Şirketin Operasyon Müdürü Talat Şahin 'Vatan için her şeye değerdi" derken, Baş Makinist Remzi Güleç, "Bizi durduramazlardı. Durduramadılar." ifadesini kullandı. Usta Gemici Şaban Aras ise, "Bizler usta gemicileriz. Bu denizler bizim. Bu vatan bizim" diye konuştu.