Cuma 11.06.2010 00:00
Son Güncelleme: Cuma 11.06.2010 14:30

Hyundai i20 Troy'un üretimi başladı

Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün, Türkiye'nin dünyanın en önemli otomotiv üretim merkezlerinden biri olma yolunda hızla ilerlediğini belirterek, ''Bu yılın ilk dört ayında, geçen yılın aynı dönemine göre otomotiv üretimi yüzde 59,3, otomotiv ihracatı ise yüzde 58,6 oranında bir artış göstermiştir'' dedi.
Bakan Ergün, Alikahya Mahallesi'ndeki Hyundai Assan İzmit Fabrikası'nda ''Hyundai i20 Troy'' modelinin üretimine başlanması dolayısıyla düzenlenen törende yaptığı konuşmada, Türkiye'de üretime 1997 yılında başlayan Hyundai Assan'ın üretim ve ihracatta kısa sürede çok önemli başarılara imza attığını söyledi.
Otomotiv yatırımlarının Türkiye'nin üretimini, ihracatını, istihdamını ve zenginliğini artırdığını ifade eden Bakan Ergün, şöyle konuştu:
''Zira yıllık 80 bin adetlik üretim kapasitesine sahip bantlardan çıkacak olan i20'ler, Avrupa'ya ihraç edilecek ve yıllık ihracat 1 milyar lira seviyesinde olacak. Hyundai'nin yeni modeli i20'lerin üretimine başlanmasının ardından yan sanayi ile birlikte bine aşkın kişi iş sahibi olacak. Hyundai'nin 13 yıl içinde gösterdiği bu başarı, yerli ve yabancı yatırımcılar için Türkiye'nin ne kadar değerli bir yatırım merkezi olduğunu da açıkça göstermektedir. Firmanın i20 üretimi için 75 milyon dolarlık önemli bir yatırım yapması, bu gerçeği teyit etmektedir. Küresel krizin geride kaldığı bu günlerde, ülkemizde böyle değerli yatırımların ara vermeksizin devam etmesi de bizleri ayrıca memnun etmektedir.''
''Gerçek bir zenginlik oluşturmanın yolunun, özel sektör tarafından gerçekleştirilecek yatırımlara ve üretime bağlı'' olduğunu vurgulayan Ergün, bir ülkenin dünya standartlarında üretim yapmadan, ürettiği ürünleri tüm dünyaya ihraç etmeden zenginlik kazanmasının mümkün olmadığını kaydetti.
Bu nedenle, iş dünyasının yatırım yapmasını kolaylaştıracak, iş yapmanın önündeki engelleri kaldıracak adımların çok önemli olduğunu ifade eden Ergün, bunun için AK Parti hükümetinin son 7,5 yıl boyunca ekonomik politikalarında güven ve istikrar ortamını oluşturmak için mücadele ettiğini kaydetti.
Güven ve istikrarın olmadığı yerde, yatırımların artmasını beklemenin abesle iştigal olduğunu dile getiren Ergün, ''Sadece bütçe dengelerinde yaşanan gelişmeler dahi, Türkiye'nin ekonomideki belirsizliklerle ne kadar iyi mücadele ettiğini göstermektedir. Enflasyon ve faiz oranlarındaki azalma, mali disiplin ve bankacılık reformu gibi düzenlemelerle ekonomiye çok ciddi bir güç kazandırdık. Eskiden son derece kırılgan bir yapı gösteren ekonomimiz, tarihin en ağır iki ekonomik krizinden birini, büyük bir başarı ile atlatmıştır'' diye konuştu.
Türkiye ekonomisinin iyi yolda olduğunu ifade eden Ergün, kriz sonrasında birçok gelişmiş ülkenin borç stoklarında ve bütçe açıklarında yaşanan olumsuz manzaraların Türk ekonomisinde görülmediğine dikkati çekti.
Yakında uygulamaya geçilecek olan mali kural uygulaması ile ekonomiye çok önemli bir çıpa daha kazandıracaklarını vurgulayan Ergün, ''Makroekonomik alanda sağladığımız bu başarıları demokrasi ve dış politika alanında attığımız adımlarla da taçlandırdık. Bugün AB ile katılım müzakerelerini yürüten Türkiye, küresel sorunlar karşısındaki onurlu duruşuyla, dünyanın en dikkat çeken ülkelerinden birisi haline gelmiştir'' şeklinde konuştu.

-5 DAKİKADA ŞİRKET KURMAK-

Hükümet olarak yatırımla ilgili bazı bürokratik işlemleri azaltıklarını anlatan Ergün, şirket kuruluşlarında 19 aşamadan oluşan işlemleri 3 aşamaya kadar indirdiklerini, son olarak Mersin'de başlatılan pilot uygulama ile internet üzerinden beş dakikada şirket kurmanın yolunu açtıklarını söyledi.
2003 yılında Doğrudan Yabancı Yatırımlar Yasasını çıkararak, yerli ve yabancı yatırımcı ayrımına son verdiklerini ifade eden Ergün, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Yerli yatırımcılara sağladığımız her türlü teşvik ve kolaylıkları yabancı yatırımcılara da sağladık. Hükümet olarak yabancı yatırımlara son derece büyük bir önem veriyor, Yatırım Destek ve Tanıtım Ajansı aracılığıyla ülkemizde yatırım yapmak isteyenlere her konuda yardımcı oluyoruz. Zira biz, küreselleşmenin temel parametre olduğu günümüz dünyasında yerli ve yabancı sermaye ayrımı yapmayı doğru bulmuyoruz. Önemli olan, sermayenin yerli veya yabancı olması değil, bu ülke için katma değer üretmesi, ihracat yapması ve istihdam oluşturmasıdır. Hükümetimizden önceki 30 yıllık süre zarfında, toplam sadece 15 milyar dolar doğrudan yabancı yatırım çeken Türkiye, son 7 yılda 83 milyar dolar yabancı yatırım çekmeyi başarmıştır. Bütün bu gelişmeler, özel sektörün daha fazla yatırım yapmasını, üretim, ihracat ve istihdam rakamlarımızın artmasını sağlamıştır. 2002 yılında özel sektör yatırımları 43.4 milyar lira ilken, bu rakam 2009 yılında küresel krize rağmen 126 milyar liraya ulaşmıştır. Yani Türkiye'nin son yıllarda yaşadığı büyüme, kamu harcamalarıyla şişirilmiş bir büyüme değil, bizzat özel sektörümüzün yatırım ve üretimi neticesinde sağlanmış reel bir büyümedir.''
-OTOMOBİL ÜRETİMİNDE VE İHRACATINDA ARTIŞ-
''Türkiye, dünyanın en önemli otomotiv üretim merkezlerinden biri olma yolunda hızla ilerlemektedir'' diyen Ergün, Türkiye'de üretilen ve dünyanın dört bir yanına ihraç edilen araçların arasına, her yıl yenilerinin katıldığını belirtti.
2009 yılında, küresel kriz nedeniyle üretim ve ihracat rakamlarında bir miktar kayıp yaşandığını ancak bu yıl, beklenenden de hızlı bir toparlanma içinde olduklarını gördüklerine dikkat çeken Ergün, şöyle devam etti:
''Bu yılın ilk dört ayında, geçen yılın aynı dönemine göre, otomotiv üretimi yüzde 59,3, otomotiv ihracatı ise yüzde 58,6 oranında bir artış göstermiştir. Büyük nüfusu ve yükselen orta sınıfı ile çok canlı bir iç pazara sahip olan ülkemiz, hükümetimizin yoğun diplomatik gayretleri neticesinde, dış pazarını da önemli oranda artırmıştır. 2002 yılında 91 bin otomobil satışı yapılan ülkemizde, bu yılın ilk beş ayında satılan otomobil sayısı 144 bine ulaşmıştır. Küresel krizin yaşandığı 2009 yılında 370 bin otomobil satılmıştır. Ancak Türkiye'nin otomobilde alacağı daha çok yol var, geniş bir iç pazarımız var. Yakın bir gelecekte Türkiye'nin iç pazarında otomobil satışı 1 milyonu geçecektir. Tüm yatırımcılar bunu dikkate almalıdır. 36 milyar dolardan alıp küresel kriz öncesinde 132 milyar dolara kadar çıkardığımız ihracatın içinde en önemli kalem otomotiv sektörüdür.
Türkiye'nin geçmişte büyük ölçüde Avrupa ile sınırlı olan ihracat pazarları, artık büyük bir derinlik kazanmış durumdadır. Türkiye artık dünyanın en ücra köşelerine dahi mal ve hizmet ihraç eden bir ülkedir. Bazıları bunu eksen kayması olarak nitelendirmeye çalışıyorlar, ancak bu bir eksen kayması değil, dengelerin yerli yerine oturmasıdır. Avrupa Birliği'ne tam üyeliği ve çağdaş dünya standartlarını yakalamayı hedeflemek ayrı bir şeydir, bütün dünya ülkeleri ile yapıcı ilişkiler kurmak ayrı bir şeydir. Küresel kriz, hepimize, sadece belli bir pazara yönelik üretim ve ihracat yapmanın ne kadar riskli bir iş olduğunu göstermiştir.''
-AR-GE, TASARIM, MARKALAŞMA-
Bakan Ergün, küresel krizin yaşandığı 2009 yılında ihracat azalmasına rağmen, Afrika kıtasına yapılan ihracatın arttığını vurgulayarak iç ve dış pazardaki canlılığın, Türkiye'nin bugün olduğundan çok daha önemli bir üretim merkezi olabileceğini gösterdiğini bildirdi.
Hazırlıkları tamamlanma aşamasına getirilen otomotiv sektörü strateji belgesinde, Türkiye'yi otomotivde geleceğin öncü ülkelerinden biri yapacak politikaları hazırladıklarını belirten Bakan Ergün, Türkiye'nin montaj işini iyi yapıyor olmasının ilelebet bunu yapacağı anlamına gelmediğini, yeni nesil araçların tasarlandığı, projelendirildiği ve üretildiği bir merkez olabileceğini anlattı. Ergün, ''Türk otomotiv firmaları artık, yurt dışında kendi tasarımlarını, kendi geliştirdikleri ürünleri, alıcılara teklif edebilir hale gelmişlerdir. Artık tasarımıyla, markasıyla, üretimiyle bize ait olan bir aracı sadece kendi yollarımızda değil bütün dünyanın yollarında görmeyi sabırsızlıkla bekliyoruz'' dedi.
-HEDEF 500 MİLYAR DOLAR İHRACAT-
''Türkiye 2023 yılında 500 milyar dolar ihracat yaparak dünyanın en büyük 10 ekonomisinden biri olmayı hedefliyor'' diyen Bakan Ergün, konuşmasını şöyle tamamladı:
''Hükümet olarak, bu hedefe ulaşmamızı sağlayacak her türlü yatırımın destekçisi olmaya devam edeceğiz. Ben Hyundai firmasına, bu yeni yatırımda başarılar diliyor, aynı şekilde yeni yatırımlar beklediğimizi de ifade etmek istiyorum. Türkiye pazarını keşfedip yatırım yapan Hyundai yöneticilerine, ülkemize duydukları güven nedeniyle özellikle teşekkür ediyorum. Bu yatırımın sonunda hem Türkiye kazanacak hem de sizler kazanacaksınız. Bugüne kadar Türkiye'ye yatırım yapanlar asla pişman olmadı, olmaz da.''
Konuşmasının ardından kaportasına imzasını attığı beyaz renkli bir Hyundai i20 Troy'a binen Bakan Ergün, direksiyonuna geçtiği araçla fabrika içinde kısa bir tur attı.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.