Salı 19.07.2011

Japon mucizesi nasıl gerçekleşti?

Japon markaları 1960'lı yıllara kadar ABD ve Avrupa gibi büyük pazarlarda bilinmiyordu. Peki ne oldu da Japonlar otomotiv dünyasını ele geçirmeyi başardı?

Japon otomotiv endüstrisinin kabuk değiştirmesi 1960'ların başına denk geliyor. 1962'de 268 bin adet olan otomobil üretimi 1968 yılında 2 milyon adedi aştı. Böylece İtalya, Fransa ve İngiltere'yi geride bırakan Japonya, 1980'de Almanya ve ABD'yi de geride bıraktı. Japonların başarısının altında, iyi hesaplanmış üretim maliyeti kontrolü ve tekniği yatıyordu. Üretimle ilgili fark yaratan uygulama yalın üretim tekniği oldu. Toyota, gereksiz ve katma değeri olmayan tüm operasyonları üretim sürecinden ayıkladı. Bu da araç başına yüksek karlılık sağlıyordu. Diğer Japon markaları genel olarak aynı yöntemi benimsedi. Yalın üretim Japon markalara uzun yıllar boyunca avantaj sağladı. Ancak, sistem 2007'de Nigata'da yaşanan depremle birlikte sekteye uğradı. Depremde etkilenen yan sanayi, birçok oto fabrikasının 2 gün süreyle üretim yapamamasına neden oldu. Sistemin bir açığı sıkça yaşanmaya başlayan geri çağırma operasyonları oldu. Geri çağrılmaların dayanıklılık ve kalite ile özdeşleşen Toyota markasında artması üretim sisteminin sorgulanmaya başlamasına sebep oldu. 2008 Mart'ında Toyota Başkanı Katsuaki Watanabe geri çağırma probleminin altında yatan nedenlerin bir bölümünün hızla büyüme ve uzman sayısı eksikliği olduğunu söyledi. Toyota gerçekten de hızlı büyüdü. 2004 yılında dünyanın en büyük dördüncü firması olan Toyota, 2010 yılında zirveye ulaştı.
Üretim sürecini kısalttılar
1992 yılı verilerine göre Japonya'da bir otomobil için üretim süreci 17 saat, ABD'de 25 saat ve Avrupa'da ortalama 36 saatti. Bu ciddi verimlilik farkı Japonların çok karlı bir operasyon yürüttüklerini de gösteriyordu. 1999 yılındaki bir araştırmaya göre ise günde 1 otomobil için Toyota 2.73, Honda, 2.46, Nissan 2.52 işçiye ihtiyaç duyarken, Ford'da 2.97, GM'de 3.04 ve Chrysler'de 3.20 işçi gerekiyordu.
Deprem 'just in time' üretimi vurdu
Depremle yaşamaya alışkın olan Japonya'da 2011'de yaşanan deprem ve tsunami felaketi otomobil üreticilerini bir kez daha vurdu. Yaralar çabuk sarılsa da önemli üretim kayıpları kaydedildi. 1960'tan itibaren 20 yılda bölgesel bir üreticiden global bir güce dönüşen Japon otomobil üreticilerinin işi artık daha zor. Çünkü ortaklıklar iş yapış şekillerinin tüm rakipler tarafından öğrenilmesini sağladı. Farklı üretim ekollerinin en iyi yönünü harmanlayanlar geleceğin kazananı olacak. Bakalım Japonlar en iyi harmanı yapabilecek mi? Yoksa geleneklerine önem veren Japonlar, Amerikalılar gibi kendilerine fazla güvenmenin cezasını mı çekecek?
Halit BOLKAN

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.