Canavar ciğerimizi yakıyor

Türkiye,Avrupa'nın en yaşlı araç parkına sahip. Ülkedeki toplam araç parkı Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre 2010 sonu itibariyle 11.3 milyon civarında. Bugün mevcut araç parkının yüzde 34'ü 16 yaş üzeri araçlardan oluyor. 12 yaş üzeri araçların payı yüzde 51. Yani, 100 araçtan 51'i 12 yaşın üstünde. Türkiye'de trafikte eski teknolojiye sahip yaşlı araçların, çevreye de olumsuz etkileri var. Otomobillerden kaynaklanan emisyon salımının 2015'te 18.29 milyon ton olması bekleniyor. Ömrünü tamamlamış araçlar, yüksek teknolojiyle üretilmiş araçlara göre çevreyi daha fazla kirletiyor. 16 yaş üstü ömrünü tamamlamış otomobillerin trafikten çekilmesi durumunda emisyon salımı yüzde 8.8 düşecek. Diğer taşıt türlerinin de hurda kapsamında olduğu hesaplandığında toplam karbon salımının ise yüzde 17 azalacağı tahmin ediliyor. Otomobil pazarı araç parkı ise 7.6 milyon adet. Otomobillerin yüzde 38 gibi yüksek bir oranı 16 yaş üzerinde. Ticari araç parkı otomobillere göre daha genç. Trafiğe kayıtlı 3.8 milyon adet aracın yüzde 25'i 16 yaş üzerinde. Avrupa'da trafiğe kayıtlı otomobillerin yaş ortalaması ise Türkiye'ye göre oldukça düşük. Almanya'da otomobillerin yaş ortalaması 8.1, Belçika'da 8, Avusturya'da 7.7, İngiltere'de 7.1, İrlanda'da 6.3. Yunanistan, Portekiz, Slovakya, Finlandiya gibi bazı Avrupa ülkelerinde ise yaş ortalaması 10'un üzerine çıkıyor.
Yakıt tüketimi düşük araçlar teşvik edilmeli
Türkiye'de ulaştırma sektöründen kaynaklanan sera gazı emisyonlarının azaltılabilmesi için daha verimli enerji tüketen taşıtların oranının artırılması gerekiyor. Otomotiv Distribütörleri Derneği'nin hazırladığı rapora göre, motor teknolojisi eski, belirli bir yaşın üzerindeki araçların trafikten çekilmesi, ulaştırma kaynaklı sera gazlarının azalmasında büyük fayda sağlayacak.
Fazla yakıt tüketene daha yüksek vergi
Türkiye, Mayıs 2004'te Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi'ne ve Kyoto Protokolü'ne taraf oldu. 26 Ağustos 2009'da Türkiye'nin katılımı resmen yürürlüğe girdi. Protokol kapsamında verilen taahhütlere göre, Türkiye'den sera etkisi yaratan gaz salınımlarını 2008-2012 aralığında 1990 yılı seviyesinden ortalama yüzde 5 aşağı çekmesi isteniyor. Türkiye'nin kişi başına düşen sera gazı ortalaması OECD ve AB ülkelerinin çok gerisinde. Ancak nüfusla çarpılınca en çok sera gazı üreten ülkeler arasında 13'üncü sıraya yükseliyor. Türkiye, Kyoto'ya taraf olan bir ülke olarak yeni düzenlemeler yapmak durumunda. Bu kapsamda yapılması gereken düzenlemeler;
* Endüstri, motorlu taşıtlar ve ısıtmadan kaynaklanan sera gazı miktarını azaltmaya yönelik mevzuatların yeniden düzenlenmesi,
* Daha az enerji tüketen araçlarla uzun yol alma,
* Ulaşımda çevreciliğin temel ilke olmasının sağlanması, fazla yakıt tüketen ve fazla karbon üretenden daha fazla vergi alınması.
320 bin araç hurdaya çıktı emisyon yüzde 4.87 azaldı
Hurda araçlarla ilgili yasal düzenlemenin emisyon kazanımındaki önemi 2003 ve 2004 yıllarında tanınan vergi avantajlı ile ortaya çıktı. Bu yasal düzenleme ile otomobil satışlarındaki artışa rağmen, hurdaya çıkarılan 320 bin taşıtın karbondioksit (CO2) emisyonlarında yüzde 4.87 azalma sağladığı görüldü.