Perşembe 20.11.2014 00:00

Bir gazetecinin hayaliydi

Küçük, hafif ve dengeli bir otomobil olma ilkelerinden taviz vermeden 25 yaşına ulaşan Mazda MX-5, roadsterleri hayata döndüren model olarak biliniyor. Dünyanın en çok satılan roadsteri olma unvanını elinde bulunduruyor.

On parmağında on marifet diyen atasözü sanki Mazda MX-5'i anlatıyor. MX-5, teknolojisinden tasarımına, güvenlik sistemlerinden sürüş özelliklerine kadar oldukça ilginç bir model. Ancak daha da ilginç olanı MX-5'in fikir babasının bir gazeteci olması. Amerikalı otomobil gazetecisi Bob Hall, Mazda'nın Hiroşima'daki genel merkezinde Kenichi Yamamoto ile yaptığı söyleşide konu, markanın gelecekteki planlarına gelmiş. Bob Hall, Mazda'nın araştırma geliştirme sorumlusu Yamamoto'ya, Triumph Spitfire, MGB, Lotus Elan gibi İngiliz spor otomobillerinin kalitelerinin yetersiz olduğunu söyleyerek Mazda'ya küçük bir spor otomobil üretmesini önermiş. Bob Hall, kafasındaki aracı çizerek Yamamoto'ya aktarmış.

Bu fikir, Yamamoto'nun aklına yatmış ama Mazda'nın RX-7 yani bir coupesi olduğu için yeni modelin daha farklı özelliklere sahip olması gerekiyormuş. Yamamoto bir gün, RX-7'yi geliştiren ekiple birlikte sohbet ederken tasarım ekibinde bulunan Shunji Tanaka, küçük, hafif ve arkadan itişli bir model geliştirebileceklerini söylemiş. Artık Yamamoto'nun kafasındaki otomobil ortaya çıkarken şirkette bu fikir pek desteklenmiyormuş. Yamamoto, 1984'te Mazda Başkanı olunca kafasındaki spor otomobil için çalışmalara başlamış. Amerika ve Japonya'daki tasarım stüdyolarında; yoğun çalışmalara başlayan Mazda mühendisleri; önden motorlu ve önden çekişli, ortadan motorlu ve arkadan itişli ile önden motorlu arkadan itişli otomobil konseptleri geliştirdiler. İçlerinde Amerika'da geliştirilen V705 kodlu konsept, Bob Hall'ın çizdiği araca çok benzediği için Kaliforniyalı ekibin tasarımı Yamamoto tarafından onaylandı. 1986'da ilk MX-5 prototipi hazırdı. Mazda, fiber karoserli bu konsepti geliştirerek Mazda 323'ten aldığı 1.6 lt'lik benzinli motorla birlikte 1987'de tamamladı ve Nisan 1988'de 12 tane araç üretti. Temmuz 1988'de Amerikalı gazeteciler bu araçları test ederek oldukça eğlenceli bir otomobil olduğu ve üretilmesi gerektiği konusunda ortak fikir bildirdiler. Sonunda Mazda MX- 5'in konsepti 1989'da Chicago Otomobil Fuarı'nda tanıtıldı. Bu, 2 kişilik, önden motorlu ve arkadan itişli bir roadsterdi. Şubat 1989'da Japonya'da Eunos ismiyle üretimine başlanan Mazda MX-5, Amerika pazarına MX-5 Miata adıyla satılırken 1990 yılının sonlarına doğru Avrupa'da MX-5 olarak yollara çıktı. İlk MX-5'te 4 silindirli 1.6 lt'lik 16 supaplı ve DOHC tipi motor görev yaparken 5 ileri manuel şanzımana alternatif olarak 4 ileri otomatik şanzıman seçeneği de vardı. Karosere ek olarak MX-5'in şanzıman ile arka aksı arasında bulunan kafes şeklindeki küçük şasisi sayesinde karoserin rijitliği artarken bu sayede dengeli olmayı başaran bir otomobildi.

Amerika pazarında MX-5 Miata olarak satılan bu aracın rakibi yok denecek kadar azken satış rakamları her geçen gün artıyordu. Hatta bazı dönemlerde ikinci el fiyatları 0 km'den daha yüksekti. Avrupa pazarında da MX-5'e rakip model sayısı oldukça azdı. İngiliz malı roadsterlerin eskiyen teknolojileri ve tasarımlarına bir de yüksek fiyatlarını ekleyince hiç şansları yoktu. İçlerinde sadece Lotus Elan yeni bir modeldi ve bu aracında enine motorlu ve önden çekişli otomobil olması müşterilere pek cazip gelmiyordu. BMW Z1 ise oldukça gösterişli ve pahalı bir modeldi. Z1'in fiyatının yüksek olmasında özellikle plastik karoseri ve aşağı inerek açılan kapı mekanizmasının payı da oldukça fazlaydı. MX-5, Almanya'da 35.500 DM'lik fiyat etiketiyle satılırken Z1 ise 2,5 kat daha pahalıydı. Bu durumda MX-5'in satışları hızla yükselirken 1994'te küçük bir makyaj gören bu araçta 131 HP gücündeki 1.8 lt'lik benzinli motor seçeneği de vardı.

Birinci nesil MX-5, sınıfında sağlam bir yer kapıp yerini ikinci nesline bıraktı. Mart 1998'de Cenevre Otomobil Fuarı'nda tanıtılan MX-5'te kapaklı farlar artık yoktu.Genel karakterini bozmayan bu modelin boyutları, önceki nesline göre biraz daha büyürken daha aerodinamik bir modeldi. Güvenlik standartları da artan MX-5'te 1.6 ve 1.8 lt'lik benzinli motor seçenekleri bulunuyordu. 2001'de gelen makyajla birlikte yeni farlara sahip olan bu roadsterın iç mekanında ve süspansiyonlarında da çeşitli yenilikler vardı. Ardından 2005 yılının sonuna doğru üretilmeye başlanan üçüncü nesil MX-5, öncekine nesline göre yine boyu uzarken, dingil mesafesi arttı, genişledi ve biraz daha yüksek bir otomobil oldu. Daha kaslı bir model olan MX-5'in iç mekanı da genişledi. Mazda'nın "zoom-zoom" felsefesine göre geliştirdiği üçüncü nesil MX-5'in iç mekanında kullanılan deri ve alüminyum malzemeler bu modelin tasarımını zenginleştiriyordu.

Çift salıncaklı ön süspansiyonlarla çok kollu arka süspansiyonlar MX-5'in sürüş özelliklerini iyileştirirken açılıp kapanabilen sert tavan seçeneği ise 2006'da eklendi. Mayıs 2009'da makyajlanan üçüncü nesil MX-5, far ve tampon tasarımıyla daha dinamik bir görünüme kavuştu. Dördünü nesil MX-5 ise Paris Otomobil Fuarı'nda tanıtıldıktan sonra üretime başlayacak. Geçmişte wankel motorla özdeşleşen, bir marka olan Mazda'nın 25 yıl içerisinde ürettiği MX-5'lerin belki tamamına yakını bugün hala yollarda dolaşırken Mazda, uzun yıllar boyunca bu araçtan vazgeçmeyecek.

Yazı: Baturhan Boyacılar

Daha fazla otomobil haberi için www.otohaber.com.tr

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.