Haftanın tortusu

Haftanın Tartışması:
Telekulak
Gerçekten de Türk işi Watergate mi?
Yargıtay ve Sincan Adliyesi'nin telefonlarının dinlendiği yönündeki iddialar, yargının zirvesini harekete geçirdi geçen hafta. Perşembe günü yargının tepesindeki iki kurumda toplantılar yapıldı. Konuyu araştıran Adalet Bakanlığı'nın açıklamasına göre, aralarında Cumhuriyet başsavcısı Aykut Cengiz Engin ve Yargıtay savcısı Ömer Faruk Eminağoğlu'nun da bulunduğu 56 hâkim ve savcı dinlenmişti. Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı başkanı Fethi Şimşek, "Hiçbir hâkim kararı yokken bir ülkenin Başbakanı altı yıl dinleniyor ve kimsenin kılı kıprdamıyor ama hâkim kararıyla yapılan bugün tartıştığımız dinlemeler, usulüne uygun ve mevzuatta yazan hususlara uygun olmasına karşın, her nedense toplum ayağa kalkıyor. Bu çifte standarttan kurtulmamız lazım," diyordu. CHP lideri Deniz Baykal'a göreyse "Hiç kuşkusuz bu ABD'deki Watergate skandalından çok daha vahim" bir hukuksuzluktu. Köşe yazarları, telekulak olayında gerçek anlamda ikiye bölündü: Bu gerçekten Türk işi bir Watergate skandalı mıydı yoksa AKP'yi yıpratma politikası mı?
Hüseyin GÜLERCE (Zaman, 13 Kasım)
Amaç, AK Parti'yi vurmak
Muhalefet partilerinin, Sayın Baykal'ın muhteşem saptırmasıyla siyasî literatürümüze armağan ettiği "görsel" tepkilerinin ve kavgaların, AK Parti yöneticileri tarafından iyi değerlendirilmesi gerekiyor. Önceden planlanmış, pankartları hazırlanıp getirilmiş bir gerginlikten söz ediyoruz. Ortada düşünülmüş taşınılmış bir strateji var. Kavga çıkartılacak, AK Parti sertliğe itilecek. AK Parti'ye vurarak, davanın sağlıklı bir zeminde yürümesinin teminatı olan iradeyi yıpratmaya çalışıyorlar.

Ferai TINÇ (Hürriyet, 13 Kasım)
Darbecilerle AKP benzeşiyor
Asker devletin konuşmalarını kaydediyor, alt üstü, üst altı izliyor, izletiyor. Hepsi de aynı devletin, aynı ülkenin kurumları. Zaten bildim bileli, bu ülkenin istihbarat kurumları da öncelikle kendi vatandaşlarını izlemiştir... İç düşman sendromu hiç değişmiyor. Darbeciler ile AKP'nin yönetimleri kesişiyor. Buna ister demokrasinin subjektif yorumu, ya da keyfiliğin dik alası deyin, "iktidar için her şey mübahtır" anlayışı devam ettikçe Türkiye'nin demokratikleşmesini beklemeyin.
Nazlı ILICAK (Sabah, 13 Kasım)
HSYK'ya neden güvenelim ki?
Aykut Cengiz Engin'in dinlenmesi talebi, Adalet Bakanlığı müfettişlerinden gelmiş. Yalnız bu sistem bugün kurulmadı, ezelden beri böyle işliyor. Adalet Bakanlığı'nın önerdiği HSYK düzenlemesi yasalaşırsa Teftiş Heyeti de HSYK'ya bağlanacak. CHP, "Mevcut HSYK'nın yapısına dokunamazsınız" havasında. Oysa bu yapısıyla HSYK, vesayet rejiminin en önemli ayaklarından biri gibi duruyor. Şemdinli olayında kötü imtihan vermiş bir HSYK'ya neden Adalet Bakanlığı'ndan daha fazla güvenelim?

Orhan BİRGİT (Cumhuriyet, 13 Kasım)
Stalin dönemi gibi
Araştırma, sadece Ömer Faruk Eminağoğlu'nun değil, anayasanın adli davalarda son karar ve hüküm mercii olarak tanımladığı Yargıtay'ın bile, "Başkanlar Kurulu'na haber verme gereği duyulmadan" dinlenerek kontrol altında tutulduğunu ortaya çıkarmış oluyor. Türkiye AB kapısında ve sözde demokratik açılımlarla ilk sırada bulunan bir aday ülke mi, tarihin çöplüğüne karışmış Stalinist yöntemleri uygulamak için fırsat kollayanların yönetiminde olmayı arzuluyan bir yolculuğa mı çıkmak istemektedir?
Haftanın Fotoğrafçısı
Bruce Weber
Twilight çılgınlığının biteceği yok, vampirlerden sıkılanları şimdiden uyaralım. Güçleniyorlar, seksileşiyorlar, çeşitleniyorlar, sokaklardaki genç dimağları tek tek ele geçiriyorlar. Vanity Fair'in Aralık sayısının kapağı da vampirseveleri ziyadesiyle mutlu edecek. Fotoğraf dünyasının üstadlarından Bruce Weber'in çektiği fotoğraflarla süslü bu sayıda, Twilight'ın yıldızı Robert Pattinson çok cool, buz gibi ve seksi. Tamam malzemesi iyi ama burada asıl Weber'i kutlamak gerek
Haftanın Sokağı:
Susam Sokağı
"Dostluk ve sevgi sarıyor her yeri, sen de katıl bize, verelim el ele... Gün güneşli, insanlar neşeli; sen de gel oyna, Susam Sokağı'nda!" 1980'lerde TRT Susam Sokağı'nı yayınlamaya başladığında Türkiyeli çocuklar da Amerikan usulü çocuk programı izlemenin keyfine vardılar. Jim Henson'ın yarattığı Muppets karakterleriyle ünlü program, çocuklara kelimeleri ve hayatta dikkat etmeleri gereken şeyleri eğlendirerek öğretmeyi başarıyordu. 40. yılını kutlayan Susam Sokağı'nın kahramanları Edi, Büdü, Minik Kuş, Kırpık, Kurabiye Canavarı ve bu mahlûkların Türkiyeli arkadaşları ise Tahsin Usta, Zehra Teyze, Nihat Amca'ydı. Unutmadan: "Gün güneşli, insanlar neşeli ... Sen de gel oyna Susam Sokağı'nda..."
Haftanın Tweet'i:
Bülent Timurlenk
SABAH spor yazarı Bülenk Timurlenk'in seveni çok; acetobalsamico.blogspot.com adresindeki blog'u internette bir efsanedir. 1271 takipçisi olan (twitter.com/timblnt) Timurlenk, banka soyguncusu kadınlara takılmış. "Çalıştıkları bankaları dolandıran kadınların hepsi birbirine benziyor. Yıllardır bu haberlerde aynı kadın fotosu kullanılıyor gibi geliyor bana," diyerek, Timurlenk bu hafta da sessiz çoğunluğun sesi oldu.
Haftanın Duvarı:
Berlin'de U2
Amaç Berlin Duvarı'nın yıkılışını kutlamaktı ama U2'nun Berlin'de verdiği konserde seyirciler yeni bir duvarın inşa edilişine tanık oldu. Bileti olmayanlar Brandenburg Kapısı'ndaki ücretsiz konserde olanları göremediler. Konseri düzenleyenler, bileti olmayanları uzak tutmak için bir duvar inşa etmek gibi saçma bir uygulamaya imza atmışlardı çünkü.