Artık herkes DJ!

Son zamanlarda herkeste bir kabine girme; bir 'DJ'lik yapma' merakı baş gösterdi. Şarkılar arası geçiş yapmayı beceremeyen, ortamın nabzını tutup insanları eğlendirecek parçalar bile bilmeyenler kendini DJ ilan eder oldu. Oysa beğendiği parçaları bir grup insana çalan herkese DJ denmiyor. Öyle olsa çift kale maç yapan herkes futbolcu, eli dikiş tutan bütün genç kızlar da moda tasarımcısı sayılmalıydı. Amerikan müzik endüstrisinde, yeni yeni ortaya çıkan ve DJ'lik geçmişi olmadığı halde kulüplerde çalan bu yeni nesle 'sahte DJ'ler' deniyor. Bir de anne-baba kontenjanından ünlü olan, bu ünü de pikap başına geçerek perçinlemeye çalışanlar var. W dergisi 'sosyetik DJ'ler' adını taktığı bu zümreyle ilgili geniş bir konu yapmış bu ay. En ünlüleri, geçen hafta İstanbul'daki bir partide çalan Samantha Ronson. Lindsay Lohan ile ilişki yaşarken gecelik 25 bin dolar alan Ronson'ın fiyatının, ayrılık sonrası 15 bine düşmesi, dinleyicilerinin de müziğinden çok şöhretine tav olduğunun göstergesi. W dergisi "İşi gücü olmayan genç sosyetikler artık çanta tasarımı yerine DJ'likle ilgileniyor," diye yazıyor.
FUTBOLCULAR BİLE KABİNE GİRİYOR!
Kısa bir DJ'lik kursu üzerine kulüplerde çalmaya kalkışan modeller ve aktrisler de az değil. Mat Horne, Preston, Madonna'nın sevgilisi olarak ünlenen Jesus Luz, mankenler Jessica Stam ve Agyness Deyn, MTV VJ'i Alexa Chung, aktör Leo Fitzpatrick ile Joe Biden'ın yeğeni Jamie Biden, dergide adı geçen diğer 'sahte DJ'ler. Bu işi meslek edinen, yıllardır New York kulüplerinde çalan DJ'ler gecelik ortalama 1000 dolar alırken Keith Richards'ın kızı Alexandra'nın parti başına 10 bin dolar kazanması durumun vahametini gösteriyor. Nylon dergisi daha da ileri gidiyor: 'It kız' olma koşullarından biri olarak DJ'lik yapmayı sayıyor. Müzikseverler müzik kalitesinin düştüğünü fark etse de, 'ünlü görme' hezeyanı sosyetik DJ'lerin saltanatını devam ettiriyor. Bu gidişattan en çok musdarip olan kesim ise, tabii ki DJ'ler. "Yetenek avcısının yakışıklı diye birini futbol takımına seçmesinden hiçbir farkı yok bunun," diyorlar. Bir diğer taraftan işin 'müzisyen' boyutu da var. Albümler zaten satmıyor; para, konser ve turnelerden geliyor. O zaman ne gerek var stüdyoya girmeye? Yap bir 'DJ seti turnesi', olsun bitsin. New Order'ın basçısı Peter Hook bile DJ'liğe merak saldı. 'Çalarmış gibi' yaptığı ortaya çıkmasa, yeni bir kariyer bile edinebilirdi belki! Türkiye'deki 'sahte DJ'ler şimdilik Televole ayarında seyrediyor neyse ki. "Ben oldum" iddiasını taşıyan pek kimse yok ama google'layınca çıkan isimlere inanamıyor insan: Yeliz Yeşilmen, Nilay Dorsa, Tuğba Özay, Tuğba Altıntop, Kaya Çilingiroğlu, Ece Gürsel... Ama durun. Daha bitmiyor. Yeşil sahalardan kabinlere transfer olmak isteyenler de var listede, Mehmet Topuz ve Gökhan Ünal gibi! İşin bu denli çığrından çıkmasının nedeni ise MP3. Eskiden DJ'lik yapabilmek için pahalı pikaplar almak, yurtdışında plak peşinde koşmak, arşiv oluşturmak, mixing teknikleri öğrenmek gerekirdi. Şimdiyse biraz mixing öğrenen, biraz da Beatport gibi sitelerde takılıp şarkı indiren herkes kendini kulüplere atıyor. Pioneer'in DJ ekipmanları bölümünün genel müdürü Aytuğ Ozan da son yıllarda bu işe merak salanların sayısının hızla arttığını söylüyor. Tam rakam vermeseler de, sistemlerin evlere satılan bölümünün son beş yılda yüzde 4'ten yüzde 40'a çıktığını anlatıyor. Guitar Hero çılgınlığının üzerine Activision şirketi de DJ Hero oyununu piyasaya sürdü. DJ Hero ile scratch atabiliyor, popüler şarkılara mix yapabiliyorsunuz. Bu vesileyle belki sahte DJ'ler de evlerine çekilip, DJ'cilik oyunlarını salonlarından sürdürürler.
DJ U.F.U.K 70'lerdeki gitar çalma hevesine benzetiyorum
"Ben bu durumu 70'li yıllardaki gitar merakına benzetiyorum. O zamanlarda da herkes gitar almış, çalmaya çalışmıştı. Bu hevesin gelip geçici olduğunu düşünüyorum. Ama öyle üç aylık kursla DJ olmanın imkânı yok. Bir kere miks yapabilmek, setin bütünlüğünü korumak çok önemli. Benim de DJ'liğe merak salan arkadaşlarım var. Hatta arada beraber de çalıyoruz ama kesinlikle mesleğimize saygısızlık yapmıyorlar. Bazı kulüplerde ünlüleri araya sokup çalıyor gibi yaptırmaya çalışıyorlar mesela. Bu da arabada seyahat ederken birinin gözlerinizi kapaması gibi bir şey aslında; bütün müzik mahvoluyor bir anda."
MEHMET KORYÜREK (Mr. Pink) Şarkı arşiviyle DJ olunmaz
"İnsanların müzik meraklarını amatör de olsa DJ'likle beslemeye çalışmaları güzel. Ama DJ'lik dediğimiz iş için iyi bir arşiv ve ekipman yeterli değildir. DJ'lik bir mekâna gelen insanları eğlendirebilmek, onlara farklı bir deneyim yaşatabilmek ve gecenin sonunda onları evlerine mutlu gönderebilmektir. En önemlisi de iyi bir kulağa sahip olmak. Yani hem müziğin iyisini fark edecek hem de bunların sıralamasını doğru yapacaksınız. Bunun için de ciddi bir emek sarf etmek gerekiyor. 'İki CD çalar bir de ses mikseri aldım, 200 tane de MP3 kaydettim, şimdi artık DJ oldum' gibi bir şey yok."
AYTUĞ OZAN (Pioneer DJ Sistemleri Türkiye Genel Müdürü) DJ akademileri açıyoruz
"DJ'liğe ilgi son yıllarda çok arttı. Amatör olarak öğrenmek isteyenler, işe genelde iki CDJ 100 S, bir de DJM 400 mikserle başlıyor. Bu ilgi nedeniyle biz de İstanbul, İzmir, Eskişehir, Marmaris ve Antalya'da DJ akademileri açtık. Hem meslek edinmek isteyenler hem de hobi amaçlı öğrenmek isteyenler geliyor. Ama bu iki grubu birbirlerinden ayrı tutuyoruz. Çünkü DJ'lik mesleği, ses sanatçılığıdır aslında. Bir mekâna müşteriyi çeken, eğlendiren, içki satışını sağlayan hep onlardır. Bunun için de ciddi bir birikim, kabiliyet gerekir. Ama ne yazık ki kulübün iç tasarımına yüzbinlerce dolar harcadığı halde bu işle alakası olmayan insanları DJ diye çaldıran işletmeler var."