Pazar 28.02.2010
Son Güncelleme: Cumartesi 27.02.2010

Sinemaya gereken ehemmiyeti verin!

Atatürk yıllar önce "Sinemaya gereken ehemmiyeti verin!" demişti. Üç farklı 'Atatürk filmine', Cumhuriyet, Mustafa ve Veda'ya baktık, üç farklı Atatürk portresini karşılaştırdık

Atatürk filmi tartışmalarının en az 60 yıllık geçmişi var. Tartışa tartışa aradan öyle uzun bir zaman geçmiş ki, birkaç kuşak beyazperde Atatürk'ü izleyemeden göçüp gitti... Söz konusu Atatürk filmi olunca tartışmalar yine devam ediyor ama bu süreçte filmler de çekiliyor artık. Sevindirici olan da bu.... 1998 yapımı Ziya Öztan'ın Cumhuriyet, Can Dündar'ın Mustafa ve bu hafta vizyona giren Zülfü Livaneli'nin Veda'sıyla birlikte, elde şimdilik üç Atatürk filmimiz var. 'Şimdilik' diyoruz çünkü dahası da geleceğe benziyor. Tabii yılların beklentileri bu filmlerin ve onları çeken yönetmenlerin üzerinde büyük bir baskı oluşturuyor. Anlaşılan, beklenen o 'görkemli Atatürk filmi' de çekile çekile öğrenilecek, günün birinde Mustafa Kemal'i, Gandhi, Che Guevara, Mandela filmleri gibi uluslararası bir prodüksiyonda izleyebileceğiz... Biz de üç filmle alınan yola bir bakalım dedik.
CUMHURİYET (Yönetmen: Ziya Öztan)
YÖNETMEN GÖRÜŞÜ
"Cumhuriyet,eğitim amaçlı bir filmdi. Sinemayı düşünecek olursanız, Cumhuriyet diye bir film çekmezsiniz. Ama tarihimizin hiç görsel karşılığı yok diye düşünürseniz, eğitim amaçlı bir film çekersiniz. Bu bir görevdi ve ben yerine getirdim."
MUSTAFA KEMAL'E YAKLAŞIM
Ziya Öztan, Atatürk'ün gözünden Cumhuriyet'in kuruluş sürecine ve sonrasına odaklanıp bir hayat hikâyesi içerisinde kaybolmaktan kurtuluyor. Fakat Turgut Özakman'ın elinden çıkma senaryo, resmi tarihe sırtını dayadığı için, özellikle diyaloglarda didaktik anlatım zirve yapıyor.
FİZİKSEL PERFORMANS
Rutkay Aziz fiziksel bir benzerlik kaygısına düşmeden Atatürk'ü canlandırıyor. Aslında bu ona iyi bir hareket alanı sağlıyor. Ayrıca Aziz, o davudi sesiyle Ulu Önder'in güçlü ve kararlı kişiliğini de yansıtmayı başarıyor. Lakin bunun yanında duygularından arınmış bir Atatürk'le de bize başbaşa bırakıyor.
HİKÂYENİN ANLATICISI
Ziya Öztan daha baştan bu anlatıcı meselesine hiç girmeyerek bir yol açmış, bizi direkt Atatürk'la başbaşa bırakmıştı. Ama bu yöntem nedense daha sonra Atatürk filmi çeken Livaneli ve Dündar tarafından pek anlaşılamamış.
DERSTE GÖSTERİLECEK OLSA...
Lisede gösterilebilir. Çünkü filmde kim kimdir çözmek için en azından iki dönem İnkilap Tarihi okumak gerekiyor.
ATA'NIN ZEYBEK SEVGİSİ
Atatürk'ün zeybek sevgisinden bahsedilmez. Zaten Cumhuriyet'te Atatürk'ün kişisel özellikleriyle ilgili pek fikir sahibi olamayız.
LATİFE HANIM, FİKRİYE HANIM VE ATATÜRK
Fikriye Hanım'ın köşke gelince Latife Hanım tarafından kovulması kararına Mustafa Kemal sessiz kalır. Fikriye Hanım da kibarca kovulmayı kaldıramaz, intihar eder. Atatürk'ün bu olaya üzüldüğünü, içli içli sigara içmesinden anlarız.
MUSTAFA (Yönetmen: Can Dündar)
YÖNETMEN GÖRÜŞÜ
"Bir devrimciyi orasından burasından kırparsanız, zamanla ortada bir şey kalmıyor. Oysa Atatürk'e devrimci özelliğini kazandıran, onun sivrilikleriydi. Zaman içerisinde silik bir fotoğrafa dönüştürülmüş Atatürk. Biz bunu yırtmaya yeltendik. Resmi tarih bence bu; yanlış yazılmış..."
MUSTAFA KEMAL'E YAKLAŞIM
Bildik Atatürk'ün yaşam serüveni, yeni belge ve bilgilerle bilmediğimiz bir şekilde yeniden anlatılıyor. Özellikle Atatürk'ün kendi günlüklerinden, olaylar karşısındaki tutumunu, insani yönlerini öğrenmek Ulu Önder ile insan olarak empati kurmamızı kolaylaştırıyor.
FİZİKSEL PERFORMANS
Sadece canlandırma sahnelerinde fiziksel benzerlik elde edilmeye çalışılıyor. Mustafa bir belgesel olduğu için bu konuda bir iddiası da yok zaten.
HİKÂYENİN ANLATICISI
TV belgesellerine özgü anlatıcı ses, sinema için çekilen belgesellerde de pek kullanılmıyor. Belki de bir sinema belgeseli olarak Mustafa'nın en zayıf yönü, işte bu anlatıcı meselesi.
DERSTE GÖSTERİLECEK OLSA...
Üniversitelerde gösterilmesi daha iyi olur. Hiç olmazsa Mustafa Kemal'in kişisel yaşam öyküsü ile resmi tarihin Mustafa Kemal'i arasındaki fark bilimsel yuvalarda özgürce tartışılır, Can Dündar da hırpalanmaktan kurtulur.
ATA'NIN ZEYBEK SEVGİSİ
İzmir' in alınması sonrası Latife Hanım, Atatürk ve komutanları evinde misafir ediyor. Atatürk bu evde yapılan kutlamalarda keyiflenip zeybek oynuyor.
LATİFE HANIM, FİKRİYE HANIM VE ATATÜRK
Atatürk'ün hayatındaki kadınlar arasındaki mücadele net bir şekilde anlatılır. Fikriye Ata'yı sevmiştir, Ata ise Latife'yle evlenmiştir.
VEDA (Yönetmen: Zülfü Livaneli)
YÖNETMEN GÖRÜŞÜ
"Atatürk ve Salih Bozok üzerinden anlatılan bir dostluk hikâyesi. Ama bu insanların elbette geçmişlerini de inceliyoruz ve bunu yaptığımızda Mustafa Kemal Atatürk'ün ve Salih Bozok'un, yani o kuşağın hayatı sadece kendi hayatlarıyla sınırlı kalmıyor."
MUSTAFA KEMAL'E YAKLAŞIM
Mustafa Kemal'in bir filme sığmayacak denli mücadelelerle dolu hayatı, kurmaca bir filme tabii fazla geliyor. Bununla birlikte, adına resmi tarih denilen, ilkokuldan itibaren öğretilen bilgiler yeniden canlandırılıyor. Anlatım da didaktikleşiyor tabii.
FİZİKSEL PERFORMANS
Sinan Tuzcu, Rutkay Aziz kadar rahat değil. Belli ki Livaneli fiziksel benzerliği epey önemsemiş. Üstelik bildik Atatürk fotoğrafları da canlandırılmaya çalışılınca, Tuzcu'nun oyunculuğunu kullanacağı alan kısıtlanıyor.
HİKÂYENİN ANLATICISI
Bir kurmaca filmde anlatıcı kullanmak sinemada epey zaman önce terk edilen bir anlatım biçimi olsa da Zülfü Livaneli, Salih Bozok'un gözünden Atatürk'ü anlattırmayı tercih etmiş. Öğretmen, pardon, Salih Bozok anlatır, biz dinleriz. Sinema salonu da bir eğitim yuvası zaten!
DERSTE GÖSTERİLECEK OLSA...
İlköğretimde gösterilmesi daha uygun düşer. Özellikle göz yaşlarına çalışan duygusal sahneler, genç dimağların Atatürk sevgisini katbekat artıracaktır.
ATA'NIN ZEYBEK SEVGİSİ
Selanik'te son gecesidir. Asker olarak vatan savunmasında görev alacaktır. Bunun için keyiflidir ama doğduğu ve bir daha hiç göremeyeceği şehrine veda ettiği için de hüzünlüdür. Bu psikolojiyle rakısını yudumlar ve zeybek oynamaya başlar. İyi de oynar...
LATİFE HANIM, FİKRİYE HANIM VE ATATÜRK
Latife Hanım, Fikriye Hanım köşke geldiğinde Atatürk'ün haberi olmadan onun kovulması emrini verir. Fikriye Hanım korumalarla hırgür yaşasa da bu kararı kabullenir, yolda ihtihar eder. Atatürk'ün üzüntüsü daha uzun anlatılır. Kalp krizi geçirmesi de bu olaya bağlanır.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.