Cihangir'i yeniden şenlendiren mekân

Cihangir'deki gece hayatı son birkaç yılda Asmalımescit'e kaymıştı. Kafelerde sohbet, muhabbet devam ediyordu ama dans edilebilen eğlence ortamı pek yoktu. Ta ki bir sene kadar önce, Kiki adlı mekân açılana kadar. Kiki'nin samimi ortamı ve çarşamba, cuma, cumartesi partileri önce Cihangirlileri, ardından Beyoğlu'na çıkan pek çok kişiyi çekti. Cihangir'in gece hayatını canlandıran Kiki şu sıralar o kadar popüler ki, kime sorsak "Ortam şahane," yanıtını aldık ve "Gidip olayı yerinde görelim," dedik. Gidince de gördük ki burası sadece dans edilen bir bar değil, sağlam bir mönüsü bulunan bir restoran aynı zamanda. Ve bu mekânın arkasında, 'aileden işletmeci' bir ortak var: Burcu Denizer. 29 yaşındaki Burcu'nun dedesi, İstanbul'un en eski ve ünlü et lokantalarından Gelik'in kurucusu. Babası da hâlâ Gelik'i işletiyor. Annesi Cihangir'in en eski kafelerinden Smyrna'nın, dayısı ise Susam'ın işletmecisi. Tarsus Amarikan Lisesi'ni bitirdikten sonra New York'a işletme okumaya giden Denizer, "Benim de bir gün bu işi yapacağımı hiç tahmin etmiyordum aslında," diyor.
KÂH İSPANYA'DA KÂH HİNDİSTAN'DA
New York'ta okurken, yurtdışında okuyan pek çok genç gibi bir yandan garsonluk, barmenlik gibi işler yapınca, okulda öğrendiği işletme bilgisinden daha fazlasını öğrendiğini fark etmiş. Derken İstanbul'a dönüp Bilgi Üniversitesi'nde sosyoloji okumaya başlamış. "Ama okulda geçirdiğim vakitten çok geziyordum, okulu dondurup yurtdışına gidiyordum," diyor. Önce sekiz ay boyunca Hindistan'ı motorla baştan başa gezmiş. Oradan dönüp okuldaki derslerini biraz toparlamış, ardından İspanyolca öğrenmek üzere İspanya'ya gitmiş. Oradan da Fas'a geçmiş. "Tüm bu süreçte annemin, babamın, dayımın yaptıkları işin çok da içinde olmadım. O yüzden aklıma gelmiyordu bu işi yapmak. Ben elbise yapmaya meraklıydım aslında," diyor. Hatta Cihangir'de bir butiği de varmış bir dönem. "Peki Kiki macerası nasıl başladı?" diye soruyoruz, şöyle anlatıyor: "2007'de Çukurcuma'da küçücük bir yerde Kiki Çayevi'ni açtık ortaklarımla. İspanya'da ve Fas'ta çayevleri vardır, çeşitli çayların olduğu. Çok hoşuma gitmişti ve o konsepti uygulamıştık. Ortaklarım da yurtdışından çeşit çeşit çay ithal ediyorlardı zaten. Sonra orası küçük gelmeye başladı. Sevdik de bu işi. Bu dükkânı bulduk ve taşındık. Ama burada mutfak girdi işin içine ve daha ciddi bir şeye döndü iş." Kiki'nin zamanla ünlenen partileri, Burcu Denizer'in kendi arkadaş çevresiyle eğlenmesiyle başlamış. "Arkadaşlarımız çalıyordu, benim çevrem geliyordu, ortam rahattı, çok eğleniyorduk. Sonra kulaktan kulağa duyularak popüler oldu bu geceler," diyor. Müzik direktörü Mert Topuz. Kaan Sezyum, Emel Kursan, Barış K. gibi arkadaşları çalıyor partilerde. Genel olarak funk, zaman zaman da disko çalınıyor. İnsanlar deli gibi dans ediyor, kimse dirseğini bara dayayıp hafif tempo tutarak etrafı kesmiyor mesela. Herkes kendi âleminde... Mojito'nun saltanatı burada da sürüyor. Gerçekten lezzetli mojito yapıyorlar. Elma, armut gibi meyvelerin sularıyla hazırladıkları votkalı kokteylleri de rağbet görüyor. Kokteyller ortalama 20 TL. Bira 9, ortalama marka viskiler 18 TL. Biz gittiğimiz gece Emel Kurhan çalıyordu. Ev partisi gibi bir ortam vardı. Arada karikatürist Vedat Özdemiroğlu'nu gördük, o da kendi âlemindeydi. Sigara içmek isteyenler, renkli lambalarla aydınlatılarak kır düğünü havası yaratılmış olan bahçeye çıkıyordu. Cuma, cumartesi akşamları bahçede adım atacak yer olmuyormuş, Denizer bazen "İlerleyelim arkadaşlar," diye seslenmek zorunda kalıyormuş... Tel: (0212) 243 53 73