Giriş Tarihi: 28.3.2010

Bu ülkeye 68 ruhunun vicdanlı bakışı gerekiyor

Moğollar; toplumu 68'in vicdanlı, insanı seven, doğayı önemseyen ruhuna çağırıyor. Toplumdaki sorunların sevgisizlikten kaynaklandığını savunan grup, memleketin gidişatından umutlu

Moğollar'ın son albümü Umut Yolunu Bulur, geçtiğimiz yılın aralık ayında dinleyicileriyle buluşmuştu. Müzik hayatlarında 42 yılı geride bırakan Türk rockının bu en büyük grubunun son albümünde 12 yeni şarkı, kimileri tarafından çok beğenildi kimileri de Moğollar'ın eski tarzından uzaklaştığını savundu. Albümde Nâzım Hikmet'in şiirlerinden bestelenen Bulutlar Adam Öldürmesin, Kadınlarımız gibi şarkıların yanı sıra, Geri Sar adlı 68 ruhuyla dopdolu şarkı albüme damgasını vurdu. İlk kliplerini çektikleri şarkı da tahmin edeceğiniz üzere Cahit Berkay'ın harika curasıyla bestelediği bu şarkı oldu. Tarık Akan, Levent Kırca, Hayko Cepkin, Mazlum Çimen, Orhan Gencebay, Rutkay Aziz, Suavi gibi pek çok ünlü ismin rol aldığı klipte; arkada 68'li gençliği 'Tam Bağımsız Türkiye' pankartları eşliğinde yürüyor. Cahit Berkay, Taner Öngür ve grubun genç solisti Emrah Karaca'yla, şimdiye kadar yapılanın aksine müzik değil, memleketin halini konuştuk.

68'İ ÖZLEMEMEK MÜMKÜN MÜ?
- Niye 68 ruhuna geri sarmalıyız?
- Cahit Berkay:
O simgesel bir şey. 68 kuşağında sağcıda da, solcuda da, bakış açıları ve yöntemleri farklı olsa ortak bir özellik vardı: Bu ülkeyi sevmek. Solcular kendilerine 'yurtsever' derdi, sağcılar ise 'milliyetçi'. Ama bugün sevgisiz bir toplum olduk. Töreleri, cinayetleri, cinayetlerin işleniş şekilleri, sebepleri, sevgisizlikten kaynaklanan trafik kazaları o kadar çok ki. 68, sadece öğrenci olayları demek değil, Amerika hâlâ aynı Amerika ve şimdi komşumuz.
- 68'i aşmak diye bir şey de olmamalı mı? -
Taner Öngür:
Tabii ki canım. Yön veren, kitleleri alıp götüren bir şey olmayacağını biliyoruz Geri Sar şarkısının. Bir hatırlatma yapmak istedik. Zaten 68'i aşmış durumdayız ama durumumuz da pek iyi değil. Ben bugünü başka bir açıdan değerlendirmek isterim. Son yıllarda gezegende yaşanan küresel ekonomik kriz, büyük şirketlerin aç gözlülüğü, gelecekle ilgili vizyonsuzluk ve köşe dönmecilik almış başını gidiyor. Bununla eşzamanlı olarak küresel iklim değişikliği yaşıyoruz. Geriye dönülemeyecek bir sorun ve aslında sorunların en büyüğü. Ben kendi adıma güneş enerjisiyle ilgileniyorum
- Emrah Bey, grubun diğer üyeleriyle aranızda ciddi bir kuşak farkı var. Aynı dili konuşabiliyor musunuz?
Emrah Karaca:
Sonuçta ben de o kuşağın içinde olan bir ailenin çocuğuyum. Başıma gelmesini beklemeden yaşananların farkında olup, ona göre davranan biriydim.
TOTEM YAPTIM 68 GELDİ
- Moğollar nasıl çalışır ve eğlenir?
T.Ö:
Moğollar deyince çok ciddi konulara değinen, asık suratlı adamlar gibi algılanmasın. Biz bir arada çok da eğlenebilen bir grubuz. Bir kere tüm grup Fenerbahçeli, sadece Utku Galatasaraylı. Aramızda müthiş bir mizah var.
C.B: Mesela ben Geri Sar'ı evde Fenerbahçe maçını izlerken besteledim. Çok tatsız tutsuz bir maçtı, sıkıldım, biraz etüt yapayım diye elime sazı aldım. Dın dın çalarken, bir baktım takım yürüyor, aaa dedim dur devam edeyim.
- Totem yaptınız yani?
C.B:
Aynen öyle. Sonra da ortaya enstrümantal bir müzik çıktı. Bir turnede çocuklara çaldım, onların da hoşuna gitti. Benim sinema tarafım da var biliyorsunuz. Sinemada yok olan filmleri düşündüm ve sözlerini sinema gibi kurguladım ve 'Makinist filmi geri sar' cümlesi çıktı sonra. Nereye sarmak gerektiğini düşündüm, vicdan ve sevgi konusuna takıldım. '68 ruhuna sar' dedim. Sonra kimlere geri sarmak gerek diye düşündüm...
- Grup olarak 80 darbesinden ne kadar etkilendiniz?
C.B:
1993'e kadar çalışamadık. 80 darbesinin en büyük başarısı, ki bunu çok bilinçli bir şekilde yaptılar, kuşaklar arasındaki kültür akışını kesmeleridir. Öyle bir kuşak yetişti ki, kendi kültüründen bihaber. Sonra gençlik tekrar kıpırdadı, bu ülkede sanat, müzik Mars'tan gelmedi diye düşündüler, dönüp geriye baktılar ve bizleri yeniden keşfettiler.
- Sizin kişisel tarihinizde o 10 yıl ne oldu?
T.Ö:
Ben Almanya'da yaşadım, Cahit ile Engin Fransa'daydı. C.B: En utandığım şey de, yasalardaki özgürlüklerin AB bastırdığı için verilmesi. Ermeni meselesi keza öyle, açsınlar arşivleri biz de öğrenelim ne olduğunu, başka ülkelerin senatolarında bunun oylanması kadar onursuz bir durum olabilir mi? Halbuki bizler bunu bilerek büyümeliydik.
T.Ö: Bize anlatılmalıydı, eğer öyle bir olay yaşanmışsa bunu kabul edip özür dilemeliydik. Bunun bu kadar uzamasına gerek yoktu.
- Cem Karaca'nın oğlu olarak büyümek nasıldı?
E.K:
Babam hep 'Bu ülkede bir günde kahraman, bir günde de vatan haini olursunuz,' derdi. O da bir günde 'vatan haini' ilan edildi. 'Vatan haininin piçi' de dendi bana, az dayak yemedim okulda, karşıt görüşlüler tarafından kaçırılmaya çalışıldım birçok kez. Sürekli evimiz basılıyordu, bizim ev diye yan taraf bombalanıyordu.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.