Son Güncelleme: Pazar 26.09.2010
Sanat dolu bir hafta sonuna selam
Bir yanda yepyeni sergilerle sanatseverlerle buluşan galeriler, diğer yanda canlı müzik performansları, öte yanda sonbaharla anımsadığımız yepyeni tatlar. Yapacak çok iş var
Galeri Non, Outlet, Elipsis diyerek bu yazıya başlamak isterdim. Çünkü salı akşamı hepsini gezmiştim. Eğer özgür sanat için camlar kırılacaksa, yenileri dikilecek önüne. Daha çok mücadele verilecek. Hazırız. Devam.
1. Unincorporated @ Manzara Perspectives (Tatar Beyi Sokak 26 A, Kuledibi) - Birbirinden bağımsız sanat eserlerinin geçici olarak bir araya gelmesi.
2. '1335' by Merve Morkoç @ The Hall, Galatasaray
3. Kural Yok @ Sanatorium (Postacılar Sok. No:5, İstiklal Caddesi ) - Ahmet Elhan, Alp Esin, Arif Aşçı, Burcu Aksoy, Ferit Kuyaş, Murat Germen, Orhan Cem Çetin ve Sıtkı Kösemen işleri.
4. Sample Sale 2010 BC @ Rodeo (Lüleci Hendek Caddesi No:12 Tophane).
5. Everest'in Zirvesi'nde (Nasuh Mahruki ve Yılmaz Sevgül fotoğrafları) @ İstinye Park giriş katı.
Son sekiz aydır heyecan içerisinde beklediğim palamut sezonu açıldı. Üşenmemişsem gider Yenikapı'dan malları toplar, evde fırına takozları verir, yanında turplu roka salatamı yaparım. Üşenmişsem de şu listedeki lokantalardan birine: Arnavutköy Takanik, Anadolu Hisarı Yedigül, Cihangir Savoy, Beşiktaş Ahtapot ve Çengelköy İskele.
Konser kontenjanından 2-3 Ekim'de mutlaka Tamirane'deyiz. Bant ekibinin yarattığı Demonsation Festival 1 için. İndie- Pop'tan Post Punk'a ruhu temizleyecek müzik (Erkin Gören, Ekin Fil, Bicycle Day, Post Dial mesela). Bu yetmeyecek tabii. Daha çok müzik ruhuma iyi gelecek, mutlaka listesine şunlar girecek: Nils Petter Molvaer @ Babylon, 28 Eylül Salı; Archive @ Küçükçiftlik Parkı, 28 Eylül Salı; New Model Army @ Ghetto, 1 Ekim Cuma; Baki Duyarlar QNQ Band 'Overseas' @ Bronx Pi Sahne, 30 Eylül Perşembe.
Que Tal (İspanyolca mealinden çevirince naber, ne iş, hayat ne alemde modeli bir şey) Tünel'de açılıyor. Sangria, tapas (İspanyol usulü meze), zevk, ev ortamı, iş sonrası yerimiz. 1 Ekim'de. Şişhane'den Tünel'e çıkan araba yolunun üzerinde.
Hastasıyım
Flört üzerine notlar
Öyle ilk gördüğün anda bilinç seviyende olmamıştır. Tesadüfen yanında durmuşsun, arkadaşınmış gibi lakırdı etmişsin, gece eve vardığında da unutmuşsundur bir bardak suyu odana taşırken. İlk bakışta aşk falan değildir yani meseleniz. Yavaş yavaş gelmiştir kafası. Nereden çıktı bu dediğin anda köşede belirmiş, partinin ortasında yanına gelmiş, kelimeler kendiliğinden tenis maçına dönmüştür. Hoşuna gitmiştir. Bundan cacık olmazla, pır efekti arasında durmuşsundur. İki şat lütfen. Demiştir o barmene, diğer elinde su da olsa devirmişsindir bir yudumda. Kurallara ara. Facebook, mesaj, twitter, msn gibi teknolojik ritüelleri kullanmışsınızdır. Mecburen. Telefon çalmamıştır ama. Bu konuda değişiklik yaşanmamıştır. Ve en önemlisi en küçük ayrıntıları kahvaltı sofrasına döken merakın, bu sefer kapalı kalmıştır. Kimse bilmemiştir varlığını. En kalabalıkların arasında gözün onu seçmiş, beynin acabalara kaymış, bedenin kendiliğinden hareket etmiştir çekim alanına. Yüzünü çevirdiğinde. Orada. Sana bakmakta. Ve işte üç buçukta Athena şarkılarıyla biten gecenin sonunda (Duman, Şebnem Ferah, The Cure öncesinde çalmıştır) yedide gözlerin açılmış, pencerenin önünde kuşun teki sana bakmaktadır. Kalkmışsındır, hava girsin diye ciğerlerine bir hamle. Uyuyamamışsındır yeniden. Çay, kızarmış ekmek, dil peyniri, salatalık. Tabağa koyup iTunes'a kaldığı yerden devam etmişsindir. Beklenti yok. Sadece istek.
EN SON HABERLER
- 1 Ülkeler, TikTok’a karşı harekete geçti
- 2 Hep mutlu olmak zorunda değiliz
- 3 Sevgiliye ulaşmak için ses ve söze ihtiyaç var
- 4 Bu okullarda anne-baba adayları eğitiliyor
- 5 Boğaz’da kürek keyfi kabus olmasın
- 6 Aykırı bir ikon
- 7 Evde akıllı cihazlara yer açın güvenliği de ihmal etmeyin
- 8 Kuruluş Osman’ın Ulcay’ı Ümit Kantarcılar’dan samimi açıklamalar! “Dizi ve sinema sektöründeki başarımız tesadüf değil”
- 9 Dünya çatışıyor ABD kazanıyor
- 10 Türklerin Lahey’deki hayatı: Gurbet, gözyaşı ve umut