Son Güncelleme: Cumartesi 30.10.2010
Devletin nabzı orada attı!
Cumhurbaşkanlığı Köşkü'ndeki 29 Ekim Cumhuriyet Resepsiyonu'na kimler katıldı, kimler katılmadı, neler giyildi, neler konuşuldu, yabancı diplomatlar neyi tartıştı, Köşk'te bu sene gerçekleştirilen yenilikler nelerdi? Resepsiyonu ve resepsiyon sonrası Köşk halini Ankara'dan bildiriyoruz
Sezer, internetten tasarruf ederek taçlandırdığı aydınlığını, çok kırıcı, nadan, nobran, çirkin, ayıp bir uygulamayı hayatımıza sokarak kanıtladı: 2003 itibarıyla Çankaya'daki resepsiyonlarda bazı davetlilere eşli, bazılarına eşsiz davetiye gönderildi. Ayrım, eşlerin başı açık ya da örtülü olmasını esas alıyordu. 2007'de Cumhurbaşkanı olan Abdullah Gül, askerle türbanı karşı karşıya getirmemek ve tatsızlık çıkmasına mani olmak için bir güne üç ayrı tören sığdırdı: Öğlen saatlerinde eşsiz olarak Çankaya Köşkü'nde milletvekillerini, askerleri, yargıyı, üst düzey bürokratları kabul etti. Akşam saatlerinde eşi Hayrünnisa Gül'le birlikte Çankaya Köşkü'nde işadamlarını, sanatçıları, medyacıları, akademisyenleri, STK temsilcilerini ağırladı. Gece saatlerinde ailesi ve yakınlarıyla mütevazı bir kutlamada pasta kesti (29 Ekim, bir adı da Cumhur olan Cumhurbaşkanı'nın doğum günü aynı zamanda)! Üç yıl böyle devam etti. Ahmet Sever'in Devrim Sevimay'a anlattığı gibi "Biraz onur kırıcı bir yanı vardı bu işin. Yani düşünün Cumhurbaşkanı olmuşsunuz, eşinizle ortak bir davet veremiyorsunuz." Ama sırf bu değil, aynı zamanda şöyle bir saçmalık da yaşanıyordu: "Mesela Dışişleri bürokratları öğlen davet ediliyor, ama yabancı misyon şefleri eşli katılabilsin diye akşam davet ediliyor. Dolayısıyla aslında muadiller bir türlü buluşamıyordu." (25 Ekim 2010, Milliyet) Artık Türkiye'de bir sürü şey değişiyor, yerine yerleşiyor. Aheste, kafa göz yararak ya da fazla kramplı oluyor bazen, ama nihayetinde oluyor. Bu yıl Köşk'teki davetin teke inmesi de bunun kanıtı, kanadı. Ama tabii bu haberle beraber günler evvelinden ortalık kaynamaya başladı. Kim çağrılacak, kim es geçilecek? Kim katılacak, kim mazeret bildirecek? (Gülben Ergen'in önce davetli olup olmadığı, sonra okul açmaktan yetişip yetişemeyeceği, geçtiğimiz haftanın en hararetli gündem maddelerindendi, Twitter'dan an be an takip edildi.) Bir de tabii alternatif resepsiyonları kimler düzenleyecek? Herkes meşrebine göre bir resepsiyon tertibine girişti. Cumhuriyet gazetesinin Devlet Konukevi'ndeki organizasyonunda Ahmet Necdet Sezer'den Kemal Kılıçdaroğlu'na, Osman-Ferda Paksüt'ten Rahşan Ecevit'e uzanan katılımcılar, "Ülkemizin ve ulusumuzun içinde bulunduğu ve kurucu kadronun öngörmediği bu gidiş karşısında bir an önce bilinçle, yeniden Atatürk'ün gösterdiği hedef ve amaçlar doğrultusunda 1923 devrimi ile kurulmuş cumhuriyetin rayına bir an önce oturtulmasını gönülden diliyoruz," şeklindeki darbetik temennileri alkışladı, dans gösterisi ve müzik dinletisinin sonunda hep beraber 10. Yıl Marşı'nı söyledi. Genelkurmay'dakinden Pera Palas'takine öyle bir çeşitlenme oldu ki, adeta yılbaşı partileri gibi her köşeden ayrı bir Cumhuriyet resepsiyonu yükseldi. Şapka takamam, tango yapamam, dedim en iyisi Çankaya Köşkü'ndekine gideyim.
EN SON HABERLER
- 1 Kuruluş Osman’ın Ulcay’ı Ümit Kantarcılar’dan samimi açıklamalar! “Dizi ve sinema sektöründeki başarımız tesadüf değil”
- 2 Dünya çatışıyor ABD kazanıyor
- 3 Türklerin Lahey’deki hayatı: Gurbet, gözyaşı ve umut
- 4 Bu turun farkı kadınlar
- 5 Sessiz lüksün sembolü
- 6 Düşünceleriniz hayatınızı yönlendiriyor
- 7 Atalarının mirasını fotoğrafta yaşatıyor... Adıyamanlı kadınların kültürel mirası: Kofi
- 8 Osmanlı alimlerinin 150 yıllık kayıp hikayesi
- 9 Başkasına yardım derken kendini unutma
- 10 Moda, kadın sporcuların peşinde