Pazar 07.11.2010

Cinleri çağıran ve kovan şovlar

Birkaç yılda bir, cin çıkarma seansı sırasında hayatını kaybeden bir vatandaşımızın haberini alıyoruz. Herhalde duymadığımız vakalarda, ruhun ameliyat masasında kalan başka kurbanlar da oluyordur. Buralı cinlerin defedilmesinde olduğu gibi, Batılı şeytanların / iblislerin 'çıkarılma' girişimlerinde de yaşanabilen bir trajedi. En iyi bilinenlerinden biri, koyu bir Katolik olarak yetiştirilen epilepsi hastası Anneliese Michel'in (1952-76), yetersiz beslenme, sanrılar ve şeytan çıkarma seanslarıyla geçen 11 aylık bir dönemin sonunda ölmesi. Yakın zamanda, Bavaryalı genç kızın hikâyesinden esinlenen iki film çekildi. Hollywood yapımı The Exorcism of Emily Rose'a (2005) bakılırsa, iblislerin ruhu ele geçirmesi gibi durumlar, evet, yani galiba söz konusuydu. Alman yönetmen Hans- Christian Schmid'in Requiem'i (2006) ise, olan biteni "Şeytan da beni buldu!" şanssızlığından bambaşka bir yere taşımıştı. Filmde, taş ve laf atan isyankâr eylemci ruhu katiyen yoktu ama, son derece 'zarif' bir biçimde, agresif ve baskıcı bir dindarlığın eleştirisini yapıyordu. Daha doğrusu Requiem bir drama olarak o kadar incelikle işlenmişti ki, genç kızın, çevresinin katı (çünkü sevgi dolu) iyi niyetleriyle adım adım kıstırılışını seyretmek, yetiyordu.
ŞEYTAN ÇIKARMA SAHTEKÂRLIĞI
Geçen hafta, 'şeytan çıkarma felaketi'ne değinen yeni bir film girdi gösterime: Son Ayin. Orijinal adı The Last Exorcism olmasına rağmen sanırım hepimiz eminiz ki, bu son 'exorcism' filmi değil. İlklerinden biri, kesinlikle değil. Şeytanın kendini, küçük bir kızı böğürterek ve kusturarak ifade ettiği filmlerin bir yenisini izlemeye ihtiyacımız olduğu söylenemez. Her şeyin, karakterlerden birinin kamerasından yansıdığı bir gerilim filmi izlemeyi de henüz özlemedik. Seyirciyi filmi es geçmeye itebilecek bu tür aleladelikleri barındırmasına rağmen, Son Ayin şeytan çıkarma vakalarının sinemadaki sunumuna yeni açılar ekliyor. Bu kez, Papaz'ın tarafından anlatılan bir hikâye var. Esin kaynağı, 1972'de en iyi belgesel dalında Oscar kazanan Marjoe; daha doğrusu, belgeselin kahramanı Marjoe Gortner. Babası, dedesi ve onun babası birer papaz olan Gortner, ruhani konularda 'altın yumurtlayan harika çocuk' olarak yetiştirilmiş. Ailece turnelere çıkıp, ayinler düzenleyip gittikleri yerlerde dini hediyelik eşyalar da satarak, epey iyi para kazanmışlar. Babası parayla kaçtıktan sonra, Marjoe bir süre hippi olmuş; sonra da bu belgeselde, kendi özel seanslarının perde arkası sahtekârlıklarını sergilemiş. Film çekip prodüksiyonun ortasında ekibi dolandırarak kaçmak, albüm çıkarmak, sonraki icraatlarından. Huck Botko ve Andrew Gurland'ın Son Ayin senaryosu, Gortner'in hikâyesini az buçuk değiştirse de aynı çelişkilerin üzerine gidiyor. Filmin inançsız fakat 'süperstar' papazı, kirli itiraflarda bulunsa da dini arz-talep sektöründe bir işlevi olduğunu reddetmiyor. Nihayetinde ve neredeyse, iyileşmek şart değil. Daha iyiymiş gibi hissetmek için ihtiyaç duyulan tek bir şey var: İyi bir şovmen.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.