Tanrı bütün üçüz annelerini korusun!
- Hep çocuk isteyen bir kadın mıydınız?
- Lise çağlarımdan başlayarak hep kalabalık aile, bol çocuk isterdim. Nedense İtalyan ailelerine özenirdim ve masa başında toplaşan en az altı çocuk resmi gözümün önüne gelirdi. Zamanla bu isteğim iki çocuğa indi ve 35 yaşımda ikizlerim olsun diye kendime bir hedef koymaya başladım. Tanrı da 'Madem öyle, biri de benim hediyem,' dedi ve son anda üçüz oldu.
- Üçüne birden nasıl karar verdiniz?
- İlk bir ay dördüzdüler. Sonra birinin kalp atışları kendi kendine durdu. Doktorum ikiz istediğimi bildiği için 'Üçüncünün de kalbini iğneyle biz durduralım, ama üçünü de kaybetme riski yüzde 5,' deyince hiç düşünmeden vazgeçtim. 'Allah dağına göre kar verir,' dedim ve 35. haftada üçüzleri kucakladım.
- Ya hamile kalamasaydınız?
- Çoğul gebelik ihtimalinin yüzde 35 olduğunu araştırarak öğrendiğim için mikroenjeksiyon yöntemiyle hamile kaldım. Bir fiziksel rahatsızlığım olmadığı için hamile kalamamak gibi bir durumum olmazdı. Zaten birinci denemede hamile kaldım.
- 'Üç çocukla nasıl başa çıkarım?' diye bir tereddüt yaşamamış gibisiniz...
- Çocuk doğurmakla ilgili hiç tereddütüm olmadığı gibi tam tersi çok istiyordum. Tek tereddütüm, yoğun çalışma tempomdan dolayı erken yaşta anne olmakla ilgiliydi. Bu yüzden 35 yaş bana çok doğru geldi. Şu anda bile tüm anne adaylarına çok erken yaşta anne olmamayı öneriyorum. Kişi önce kendi hayallerini, sevdiğiyle hayatın zevklerini yaşadıktan sonra çocuk sahibi olmayı düşünmeli.
- Başarılı bir iş kadınısınız, ama eğer üzerinizde üç çocuğun sorumluluğu olmasaydı, hayat akışınız nasıl ilerlerdi?
- Üçüzlerim olmasaydı daha kendime ve işime dönük bir hayatım olurdu. Ama eminim ki şu anki kadar renkli ve zengin olmazdı. Bir de kızlarıma bakarak kendimi bu kadar çok analiz edemeyebilirdim.
- 'Neden üç kız?' diye düşündünüz mü? Biri erkek olsun ister miydiniz?
- Ben özellikle bana üç kız gönderildiğini düşünüyorum. Üçünde de ayrı ayrı üç küçük Neşe'yi görüyorum çünkü. Ama ikiz isterken 'Biri kız, biri de erkek olur inşallah,' demiştim. Şimdi ise üçünün de kız olmasına şükrediyorum.
- 11 yıllık gözlemlerinize dayanarak, üçüz kardeş olmak nasıl bir duygu sizce?
- Hem konforlu hem de inanılmaz zor onlar için. Konforlu, çünkü hiç yalnız değiller, arkadaş ihtiyaçları yok, dışarıdan bir sorun geldiğinde birbirlerine destek oluyorlar. Zor, çünkü hep paylaşmak zorundalar ve zaman zaman paylaşmak istemiyorlar. Özellikle beni paylaşma konusunda kıskançlık oluyor. 'Keşke tek çocuk olsaydım da bütün ilgini bana verseydin,' diyorlar. Bunu üçü de ayrı ayrı istiyor.
- İkiz çocukların ruh halini yıllardır öğrendik: Birbirlerine bağlılıkları, birlikte üzülüp sevinmeleri... Üçüzlerde nasıl bütün bu duygu paylaşımı?
- İkizlerdeki gibi duygu hissetmelerini gözlemlemedim ama evde sürekli kavga etseler de dışarıda birbirlerine bağlılar. Birinin üzülmesi diğerlerini etkiliyor. Ama birbirlerini çok kıskanıyorlar.
- Fiziksel olarak benziyorlar mı?
- Kızların hem fiziksel özellikleri hem de karakterleri birbirinden farklı. Farklı yetenekleri olduğu için farklı ilgi alanları ve sosyal paylaşımları var.
- Eşinizden ayrıldıktan sonra çocuklarınızın bakımı konusunda aranızdaki işbölümü nasıl oldu?
- Kesinlikle çocuklarımın sorumluluklarının büyük bölümü bende. Bu evliyken de boşandıktan sonra da aynıydı. Ben çok anaç ruhlu olduğum için bu doğal bir durum.
- Büyüyünce ayrı ülkelerde yaşamayı göze alabilirler mi?
- Onlara hep dünya vatandaşı olduklarını hatırlatıyorum ve günün birinde üçünün de ayrı ülkelerde yaşayabileceklerini söylüyorum. Hatta espri yaparak 'Sayenizde sürekli dünyayı dolaşırım,' diyorum.
- Sevgi ve ilginizi paylaşma konusunda nasıl bir durum sergileniyor aranızda?
- Üçüz annesi olmanın benim için en temel zorluğu sevgi bölüşümünde adil olmaya ve aynı anda üçüne de yetebilmeye çalışmak. Çünkü bazen adil olamayabiliyorsun ve aynı anda üçünün de ihtiyacını gideremiyorsun. Ara ara vicdan azabı çekiyorsun. Zamanla ve yaşayarak her şeyi dengelemeyi öğreniyorsun. Bazen de kızlar öğretiyor.
- Hayatınızın sınırlandığını hissettiniz mi hiç?
- Kızlarımdan dolayı bir şeylerin engellendiğini düşünmüyorum, sadece her gün 'Tanrı beni deniyor,' deyip fazla gürültülü olmalarına tahammül edebilmek için güç istiyorum.
EN SON HABERLER
- 1 Duyarsız kalmam düşünülemez
- 2 Rallici annenin co-pilot kızı
- 3 ATM Dubai’de gurur verici bir gösteri
- 4 Fedakarlığın adı anne
- 5 Futbola devam etseydim kesin GS’de oynardım
- 6 Daha az tüketmeye mecburuz
- 7 Gerçekleri sanki efsanelermiş gibi yazdım
- 8 Ülkeler, TikTok’a karşı harekete geçti
- 9 Hep mutlu olmak zorunda değiliz
- 10 Sevgiliye ulaşmak için ses ve söze ihtiyaç var