Pazar 05.12.2010

HIV pozitifiz, ama eğer istersek çocuk bile yapabiliriz

Türkiye'de kayıtlı olarak 2 bin HIV taşıyıcısı var. Kayıtlı olmayanların sayısı ise Dünya Sağlık Örgütü'ne göre bu rakamın 10 katı. Hastalıkla ilgili bilmediğimiz gerçekleri HIV taşıyıcıları Melek D. ile İsmet F'den dinledik... HIV'den korkmak yerine korunmak gerekiyor

Aşk ne AIDS dinliyor ne de HIV. Ben de HIV taşıyıcısı bir kadın ve bir erkekle konuştum. Yaşadıkları her şeyi cesaretle, kalplerini açarak anlattılar. Keşke aynı cesaretle fotoğraf da verebilselerdi. Bu toplumun ayıbıydı, onların değil. Ne AIDS ne de HIV, sosyal yollarla bulaşıyor. O insanları damgalamak yerine anlamaya çalışmak, hastalıktan korkmak yerine korunmak lazım. Erkeklerin şu kondom kompleksini yenme zamanı da gelmedi mi artık?
- AIDS ile HIV pozitif olmak arasındaki fark nedir?
- Melek D:
Her HIV pozitif olan AIDS değildir. AIDS, hastalığın klinik tablosunun ortaya çıktığı durum. Mesela ben HIV pozitifim ama AIDS değilim. Gördüğünüz gibi yüzümde yaralar falan da yok. Hastalığı bulaştırma riskim ancak kan yoluyla. Cinsel ilişkide kondom kullandığınızda riski sıfırlamış oluyorsunuz.
- HIV pozitif olan biri bunu söylediğinde, Türkiye'de başına neler geliyor?
- Melek D:
Korkunç şeyler. Zayıf, yüzü yara içinde, yanından geçerken bile bulaştırır gibi, vebalı diye bakıyorlar. İş bulamazsınız, size hiçbir yerde iş vermezler. Aşağılanırsınız. Kadınsanız, kötü bakılır, marjinal yaşayan insanlar gibi horgörülürsünüz. Ötekileştirilirsiniz. Bu yüzden deşifre olmuyoruz. 14 yıldan beri tedavisi var, ama bu bilgi bile çok yaygın değil. HIV pozitifler, virüsü taşımayan bebek sahibi bile olabilir. Ben istersem çocuk doğurabilirim mesela.
- Evli misiniz?
- Yusuf A:
Henüz değiliz (Melek'in elinden tutuyor, sevgilisine bakıp gülümsüyor).
- Ne zaman öğrendiniz HIV pozitif olduğunuzu?
- Melek D:
2005'in ocak ayında öğrendim. Son evredeydim öğrendiğimde. Bir de ilk başta yaralar çıktı. Beş ayrı hastanede beş ayrı doktora gidip geldim. Kimsenin aklına HIV testi yapmak gelmedi. Sonra hastaneye gidemeyecek duruma geldim, annem altımı temizledi, o kadar feci durumdaydım. İki kere ambulansla hastaneye kaldırıldım. Psikolojik diye, geri gönderdiler. Sonuncusunda yine ambulansla hastaneye kaldırıldım. Enfeksiyon bölümünde yaptıkları taramada HIV pozitif olduğum anlaşıldı. O süreyi çok zor geçirdim. Gözünüzün önünden birçok şey geçiyor. Doktorum çok iyi danışmanlık verdi. Bunun tedavisi olduğunu, normal yaşantıma devam edebileceğimi anlattı. O an için inanmak zordu.
- Bu süre içinde çok kilo kaybettiniz mi?
- Melek D:
Yedi-sekiz ay içinde 16 kilo kaybettim. Tanı sendromunu, kısa sürede atlattım. Bunda doktorumun çok iyi danışmanlık vermesinin etkisi var. Çünkü birçok kişi çok kötü tanı alıyor. Telefonda söylüyorlar. Hatta 'Sen AIDS olmuşsun,' diyorlar. Ne kadar yanlış! 'Ya da bir iki ay ömrün ya var ya yok,' gibi konuşuyorlar. 'Çocuğuna sakın dokunma,' gibi bir sürü yanlış bilgiler veriliyor. Tanı koyulduktan sonra yaklaşık bir ay kadar hastanede tedavi gördüm. Dört ay sonra Adalar'da piknikteydim.
- Aileniz, yakınlarınız öğrenince neler oldu?
- Melek D.:
Hastanede benimle konuşan hemşireler sanki vebalıymışım gibi uzak durmaya, eldiven takmaya başladı. Babam ilk öğrendiğinde yüzüme bakamamıştı. Hemen şu soruyu soruyorlar: 'Nereden kaptın?' Herkes kapabilir, neticede insanız, farkında olmadan temas edebiliriz. Boşandığım eşimden bir geçiş olduğunu anladım. İki yıl önce söyledim ona. O da çok şaşırdı. Tedavi olduğumu, endişelenecek bir şey olmadığını söylediğimde 'AIDS mi?' diye sordu. 'Yok,' dedim.
- Eski kocanızı suçladınız mı?
- Melek D.:
Hayır, çünkü o bilerek ve isteyerek bulaştırmadı bunu. O da benden üç yıl önce tanısını almış, keşke söyleyebilseydi ki ben son evreye gelmeseydim. Yine kızmıyorum, o da herhalde endişelerden çok fazla korktu. Hemen çocuğuma da baktılar. İki gün sürdü sonuçların gelmesi. 'Bana ne olursa olsun, onda olmasın,' diye çok dua ediyorsun. Onda çıkmadı. Kızım 'Peki sana nereden geldi,' diye sorduğunda, 'Babandan bana bir geçiş oldu, ama bu babanla benim aramda. O her zaman senin baban, ben de annenim. Bu konuda bir kızgınlık yapmana gerek yok, o da bilerek ve isteyerek yapmadı,' dedim. Bir ay kadar babasıyla konuşmadı. Şimdi iyi.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.