Camlara yansıyan şehir manzarası

Camın saydam yapısının ardında kırılgan, naif, ama değişken olmayan bir duruşu var. O sabit duruşa, herkes pek çok yeni anlam yükleyebilir. Cam ve seramik sanatçısı, Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi'nde öğretim üyesi olan Gülfidan Özmen'in Gümüşsuyu'ndaki Ormo Sanat Galerisi'nde açılan ikinci kişisel sergisi Siluetler, tam da bunu örnekliyor. İstanbul'un camdan soyut bir yorumunu yapıyor Özmen; büyük ama bir o kadar da naif, uyumlu ama uyumsuz, modern ama bir o kadar da geleneksel İstanbul'un yorumunu... Cam işlerin bir bölümü, Özmen'in tek tek eskici ve antikacılardan aldığı masaların üstüne yerleştirilmiş. Duvarlardaki ahşap çerçevelerdeki çizimler ise sanatçının bu sergi için hazırladığı eskizleri... Sergideki eserlerde kullanılan camın cinsine dikkat! Sanatçı, endüstriyel kullanım için üretilen brosilikat boru camların, artistik amaçlı kullanımı konusunda da yeni bir kapı aralıyor. Masaların üstünde birden fazla cam obje var: Kimine göre minareler, kuleler yükseliyor aralarından, kimine göreyse Boğaz'ın yansımaları... Özmen, yaklaşık bir yılda hazırladığı sergide kullandığı eski şişe kapaklarını da yine çeşitli yerlerden toplamış. İlk şişe kapaklarını annesi almış, turkuvaz eski Beykoz işi... Hepsi eski İstanbul'dan, hepsinin de birer hikâyesi var: "Eski şişe kapakları, İstanbul'un siluetinden beli temalara değinmenin yanı sıra hem şehre ait renkleri taşıyor hem de bu sergi için yapılmış değil, doğrudan şehrin kıyı köşesinden toplanmış olmalarıyla şehre ait olanı simgeliyor." Cam objelerin üstündeki haritalar ise şehrin geçmişini bugününü belgeleyen en önemli öğe. Özmen, soyut bir İstanbul yorumuna, şehrin yaşanmışlıklarına dair bir albüm niteliği taşıyan haritaları eklemeden bu eserlerin tamamlanmayacağını düşünüyor. Sergi, 31 Aralık'a kadar görülebilir. Tel: 212 252 00 47