Ezeli rekabette ikinci el

Futbol tarihinin başlı başına bir cildi olur ezeli rakipler arasındaki transferler. İmza atıldığında iki yakada da bomba etkisi yaratır, ne satan huzur bulur ne de alan. Büyüklerin dediği gibi taş yerinde ağırdır da profesyonel futbolun kuralları acımasızdır. Kazım Kazım'ın Fenerbahçe'den Galatasaray'a transferi de yılın bombası olmaya aday; ama görünen o ki bu Galatasaray camiasının avucunun içine bırakılmış pimi çekilmiş bir el bombasından başka bir şey değil. Aykut Kocaman'ın "Artık aramızda olmayacak" dediği, çalıştığı her teknik adamın gözünden düşmeyi başaran, saha içi ve dışı davranışlarıyla pek de yeni yetme futbolcu adaylarına örnek gösterilmeyecek Kazım, Fenerbahçe kendisini kapının önüne koyunca soluğu Florya'da aldı ve ilk demeci de "Kendimi uzun yıllardır Galatasaray'daymış gibi hissediyorum," oldu. Futbolcu için aslında bu kadar basittir. Bir formayı çıkartır, diğerini giyersin ve 'olursun.' Şöyle ağız tadıyla kariyerinin zirvesinde bonservisine esaslı bir rakamın ödendiği, bir tarafın diğerinin tabiri caizse ciğerini söktüğü bir transfer görmeyeli uzun zaman oldu Fenerbahçe- Galatasaray ezeli rekabetinde. Birinin vazgeçtiğini diğerinin kaptığı, 'ikinci el' damgalı imzalar var yakın geçmişte. Kazım ile birlikte transferde rotayı Kadıköy'den Florya'ya çevirenleri hatırlamanın zamanıdır o zaman...

TARAFTAR HİÇ AFFETMEDİ
Geçmişte Raşit Çetiner, Arif Kocabıyık ve İlyas Tüfekçi'yi ezeli rakibinden transfer eden Galatasaray, bu üç isimden de istediği verimi alabildi. Ezeli rekabette taraf değiştirenleri bekleyen en büyük tehlike her zaman 'ne oralı ne de buralı olamamak' oldu. Fenerbahçelinin kalbinden çıkarıp attığını Galatasaraylı sahiplenmeyince, gün gelip kramponlarını çıkarıp mokasenleri giyenler camiasız kaldı. Fenerbahçe'den Galatasaray'a ya da Galatasaray'dan Fenerbahçe'ye gidenleri taraftar hiç affetmedi... Hasan Vezir, Fenerbahçe'nin Galatasaray'ı Ali Sami Yen'de 3-0'dan 4-3 devirdiği unutulmaz maçın üç gol atan kahramanıydı. Devir futbolcu kaçırma devriydi. Galatasaray yöneticisi Ergun Gürsoy, 1989 yazında Hasan'ı ikna etti ve Fethiye'de bir tatil köyünde sakladı. İmza atıldığında yer yerinde oynadı ama Hasan, Galatasaray'a yar olmadı. İki sezonun ardından kendini alt liglerde buldu. 90'lı yıllar sessiz geçti. Fenerbahçe taraftarı attığı golleri takla atarak kutlayan Revivo'yu çok sevmişti. Ortega'nın gelişi İsrailli yıldızı küstürdü. Galatasaray'da da Brezilyalı Felipe ülkesine kaçmıştı. Revivo, "Türkiye'den ayrılıyor," derken Galatasaray'a imzayı attı. Sevgili aldatmıştı ve artık adı Kadıköy yakasında Haim Revivo değil 'Hain Revivo' olarak anılır olmuştu.

BALİÇ'İN 'KEFEN' SORUNU VARDI
Trabzonspor'da Ogün Temizkanoğlu ile sembol olmuş Abdullah Ercan, Fenerbahçe'ye birlikte gelmişler ve dört sezon forma giymişti. Fatih Terim, milli takımdan uzun yıllar öğrencisi olan Abdullah'ı Fenerbahçe ile yollarını ayırdığında G.Saray'a getirdi ama Abdullah'ın da Florya macerası sadece bir sezon sürdü. 2003-2004 sezonunda Fenerbahçe'ye gelen ve sarı-lacivertli formayı ilk kez Galatasaray derbisinde giyen Stjepan Tomas, defansın göbeğindeki başarılı futboluyla otoritelerden geçer not almıştı. Fenerbahçe defansında uzun yıllar forma giyer denilen Tomas, gün geldi oyundan alınmasını üzerindeki formayı çıkarıp atarak protesto edince, sarı-lacivertli kulüp Hırvat futbolcuyu kapının önüne koydu. Tomas da Florya'nın kapısını çaldı. Üç sezon Galatasaray forması giyen Tomas, Fenerbahçe'den gelip son 20 yılda sarıkırmızılı forma altında başarılı olabilen tek isim oldu. Fenerbahçe-Galatasaray rekabetinde bir zamanlar sarı-lacivertli formayı giydikten sonra yuvadan uçan ve bir başka kulüpte şans aradıktan sonra Galatasaray'ın yolunu tutanlar da en az direkt geçiş yapanlar kadar ses getirdi. Galatasaray geçmişte Fenerbahçe forması giymiş Erhan Önal, Ahmet Yıldırım ve Emre Aşık gibi isimlerden yüksek verim almayı başarırken, Fenerbahçe'de efsane olmuş gol kralı Selçuk Yula, sarı-kırmızılı formayı giydiği fotoğraf dışında ezeli rekabetin diğer tarafında iz bırakmadı. Rekor ücretle Bursaspor'dan Fenerbahçe'ye gelen Elvir Baliç, bir sezon forma giydiği Şükrü Saracoğlu'nda taraftarın sevgilisi olmayı başarmıştı. Sezon sonunda Real Madrid'e satılan Bosnalı yıldız, dizinden geçirdiği operasyonlar yüzünden İspanya'da tutunamazken, onun elinden tutan yine eski kulübü oldu. Bir sezon Fenerbahçe'de kiralık forma giyen ancak Mustafa Denizli ile yıldızı barışmayan Baliç, Rayo Vallecano'da bir yıl oynadıktan sonra "Bitti," denildiği gün Florya'da ortaya çıktı. Fatih Terim'in sürpriz transferi sarı-kırmızılı formayla ilk kez poz verdiğinde 'kefen' tartışması da çoktan başlamıştı. Bir zamanlar "Kefen giyer, Galatasaray forması giymem," diyen Baliç, sözünün arkasında durmamıştı. Türkçesi kısıtlı olan Baliç, sonraları "Ben kefen ne demek bilmiyorum. Böyle bir laf etmedim," dese de; Bosnalının üzerine yapışıp kalan bu ifade de ezeli rekabet kayıtlarına hain repliği olarak geçti. Kadıköy'den yola çıkıp Sivas üzerinden Florya'nın yolunu tutan Servet Çetin ile zenginleşen bu listeye eklenen son isim Kazım Kazım... Kimbilir uzun yıllardır çift santrfor oynamayan Galatasaray belki de bunu sadece Kazım Kazım ile başarabilir (!). Ezeli rekabet tarihi, 'ikinci elden hayır gelmez' dese de...