Pazar 06.03.2011

Kekemelik kral tanımaz

İngiltere Kralı 6. George'un kekemelikle mücadelesini anlatan Oscarlı Zoraki Kral filmi, bu rahatsızlığı gündeme getirdi. Halen yaygın olan kekemelikle ilgili merak edilenleri derledik

Toplum içinde, hep bir korkudan sonra kekemeliğin başladığı söylenir. "Bizim çocuğu köpekler kovalamıştı, sonra kekeme oldu," ya da "Bizimki de bir korku filmi izlemiş, ondan sonra başladı," gibi sohbetlere tanık olmuşsunuzdur. Herkesin hikayesi farklı... Geçmişi çok eskilere uzanan kekemelik, topluma hitap etmek zorunda olan kralları dahi zor durumda bırakmış bir rahatsızlık. Nitekim dört Oscarlı Zoraki Kral (The King's Speech) filmi, İngiltere Kralı 'Bertie' lakaplı Albert Frederick Arthur George'un, kekemelik nedeniyle yaşadıklarını konu alıyor. Halkına konuşma yapmak zorunda olan ama konuşma problemi nedeniyle bunu bir türlü gerçekleştiremeyen krala, tedavi amacıyla sigara içiriliyor, ağzına bilyeler doldurup öyle konuşması isteniyor. En sonunda da 'çılgın' bir konuşma terapisti olan Lionel Logue devreye giriyor.
ANTİK YUNAN'DAN BU YANA
Tarih boyunca hekimler, bilim insanları kekemeliği çözmek için uğraşmışlar. Kekeme İngiliz Kral'a uygulanan bilyeli yöntem, aslında dünyanın bilinen ilk kekemelik tedavisi olan 'çakıl taşı metodu.' Bu yöntemde deniz kıyısından toplanan taşlar, ağza dolduruluyor ve kelimeler bunlarla birlikte söyleniyor. Milattan önce dördüncü yüzyılda yaygın olan bu metot, Antik Yunan'ın ünlü devlet adamı Demosthenes tarafından keşfedilmiş. Ve kendisini büyük bir devlet adamı yapan konuşmalarını da bu yöntemle gerçekleştirmiş. Günümüzde kekemelik konusunda çok farklı tedavi metotları geliştirilmiş durumda. Bu rahatsızlığa bir haftada son vereceğini iddia edenlerin yanı sıra kekemeliğin çözülmesi için en az altı aylık bir terapi gerektiğini belirten uzmanlar da var. Konuşma ve dil bozuklukları terapisti Çiğdem Buzul, kekemeliğin tüm dünya, kültürlerinde ve sosyoekonomik gruplarda görülebildiğini söylüyor. Buzul, yıllardır süren araştırmalara rağmen oldukça karışık ve zor bir durum olduğunu ekliyor: "Kekemelik genelde iki-beş yaş arası başlar ama bazı durumlarda ilerleyen yaşlarda, nörolojik bir rahatsızlığa bağlı olarak da ortaya çıkabilir. Kekemeliğin bir nedeni olmadığı gibi birçok yönden değerlendirilmesi gerekir. Kekemeliğin sebebi ebeveyn tutumu değildir. Ama aile, okul ve diğer ortamlarda yaşananlar konuşmanın akıcılığını etkiler. Genelde karşılaşılan sorunlarda biri şudur: Acaba yaşanan travma ya da üzüntü buna sebep olmuş mudur? Fakat bunları yaşayan ve kekelemeyen birçok çocuk var. Bunları kekemeliğe yol açan nedenler olarak değil, ortaya çıkmasını tetikleyen problemler olarak görüyoruz. Kekemelik yaşayan çocukların ya da yetişkinlerin mükemmeliyetçi veya utangaç olduğu söylenir. Ama böyle olmayan birçok çocuk da görüyoruz. Kekemelik, özgüveni zedeler ve utangaçlığa yol açar. Ama utangaçlık, kekemeliğe yol açmaz. Konuşmada akıcılığı artırmak, takılmaları azaltmak, bunu devam ettirebilmek zaman isteyen bir süreçtir. 15 günde ortadan kalkabilecek bir durum değildir. Terapilerin süreci yaşa, bireysel özelliklere göre değişir."

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.