Giriş Tarihi: 29.05.2011

Paper Moon nasıl Pepper Moon oldu?

Hafta başında Fener'in şampiyonluğu üstüne yazılmış köşe yazılarından biri, 'Bağdat Caddesi, Pepper Moon ve Reina'dan gelen ısrarlı kutlama davetleri'nden bahsediyordu. Biz okurların merakını celbetti: Paper Moon, nasıl olup da Pepper Moon'a dönüşmüştü? 'P' harfi tek bir tane olsa klavye kazığı diyeceğiz. 'Paper' yerine 'Peper' yazmak çok mümkün. Ama 'çift p' işkillendiriyordu: Yazar, Paper Moon'u Pepper Moon diye biliyor olabilir mi? Lal Dedeoğlu'nun rahmetli Buz'unu cümle âlemin Buzz bellediği gibi? 'Pepper'ın manasız bir kelime değil gayet anlamlı (biber) ve bir İtalyan lokantasına yakışır nitelikte olması da ihtimali kuvvetlendiriyordu. Kırt kırt, parmesanın üstüne değirmen karabiber, daha ne! Kuyruk acısına yoranlar olacaktır ama teori şöyle: Aynı zamanda yayın yönetmeni de olan bu yazar, Paper Moon'u gerçekten de Pepper Moon diye biliyor olabilir, çünkü Beyaz Türklük tarihi buna yetmiyor! Mesela Sunset'i asla yanlış yazmaz. Ya da Cipriani'yi. Hatta batan Spice Market ile Hakkasan'ı. Çünkü buralar nispeten yeni yerler. Açıldıkları ya da patladıkları dönem onun Beyaz Türklük iddiasına kalkıştığı yıllara tekabül eden, dolayısıyla gittiği, gördüğü, bulunduğu yerler. Parmaklarını (özellikle serçe) balon kadehin etrafında haddinden fazla dikkatle doğru tutmaya çalıştığı yerler. Boş bulunup da kadehi kuşatan parmaklarından biri (özellikle serçe) yanlışlıkla havaya kalktığında pürdikkat onu yerli yerine çekme pratiğini bolca yaptığı yerler. Halbuki Paper Moon 90'lı yıllardan kalma... En çok konuşulduğu, fenomen olduğu, patronlar kulübü diye haberlerinin yapıldığı sene 1999. İyi bilirim, çünkü Aktüel dergisinde dört sayfalık portresini yapmışlığım var! "Şu masa falancanın, bu masa filancanındır," diye eliyle krokisini çizip anlatmıştı yardım istediğimiz Ufuk Güldemir: Şu saatte masada, bu saatte barda oturmak cool'dur... Barın en havalı köşesi şurasıdır, öbür tarafta oturuyorsan hiçsindir!.. Paper Moon'un şanını şöhretini yaptığı 1999, yazarın henüz burjuva alemlerine adım atmadığı bir yıl. İstanbul Akmerkez'deki lokanta 1996'da açıldı. 1996, yazarın henüz sınıf yapma niyetinde bile olmadığı, hayatının baş köşesine Fethullah Gülen'i yerleştirdiği bir yıl. Onun havalı arkadaşlar edinip Beyaz Türklüğe geçtiği 2000'lerin son yarısındaysa Paper Moon, tam da Türk aksanıyla 'Pepır'laşıyor ve o takım için cazibe merkezi olma özelliğini kaybediyor artık. En son geçen aylarda Vakit'çi Hasan Karakaya'nın gittiğini okumuştuk! Nihayetinde Freudyen lapsus elbette ama bunların Charles Aznavour türünden olabilir diye söylüyorum!

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.