Pazar 26.06.2011
Son Güncelleme: Cumartesi 25.06.2011

Brüksel'in Emirdağlıları

Onlar, Belçikalı siyasetçiler için önemli oy potansiyeli... Öyle ki, Belçikalı siyasetçiler oy istemek için Afyonkarahisar'ın Emirdağ ilçesine kadar geliyor. Emirdağ'dan Brüksel'e göçü ilk başlatan dokumacı 'Kötü Ahmet', bir neslin tüm geleceğini değiştirmiş. İşte Brüksel'in ünlü Emirdağlıları

İki gün yetmedi Brüksel'in Emirdağlılarına... 60'lı yıllarda gezgin ruhla Brüksel'e gelen dokumacı 'Kötü Ahmet' tahmin eder miydi, peşinden binlerce Emirdağlı ailenin Belçika'ya akın edeceğini... "Bırakın tarla çapalamayı," dediği amcaoğlu, komşuları, derken çevre köylüler, civar köylüler, neredeyse Emirdağlıların hepsi göç etmiş. Belçika'daki sayıları şu an 100 bin! Kötü Ahmet'i tanımayı ve onunla konuşmayı çok isterdim ancak iki ay önce, 97 yaşına bir gün kala vefat etmiş. Oğlu Mustafa Öztürk'ü buldum. Asıl hikaye ondan sonra ortaya çıktı. Bir neslin geleceğini değiştiren adamın ardındaki trajik aile hikayesi... Bu güzel haberi gerçekleştirmeme yardımcı olan, Brüksel'in kültür hayatında ön plana çıkan Yunus Emre Kültür Merkezi'nin iki genç çalışkanına, Melih Yediyıldız ve Şükrü Uçar'a, yönetmen Erdal Murat Aktaş'a teşekkür ederim. Brüksel'in Emirdağlılarını Erkan Sevenler'in kamerasından movieröp olarak izleyebilirsiniz.
Emirdağ'dan Belçika'ya ilk gelen Kötü Ahmet'in (Ahmet Öztürk) oğlu MUSTAFA ÖZTÜRK

- Brüksel'e gelen ilk Emirdağlı, babanız Ahmet Öztürk'e neden Kötü Ahmet demişler?
- Babam Emirdağ'da 'kötü' Ahmet, İstanbul'da 'demokrat' Ahmet olarak bilinirdi. Çünkü DP'yi tutuyordu ve çok büyük fanatiğiydi. Babam dokumacı. Emirdağ'ın Karacalar köyünden 17 yaşında İstanbul'a gelmiş. Çocuklarının gelecekte daha rahat bir hayata kavuşabilmesi düşüncesiyle 60'lı yıllarda turist olarak Avrupa'ya geliyor.
- Niye Almanya değil de Belçika?
- Hem Brüksel, hem de Almanya'yı araştırıyor. Turist statüsünde buraya gelenler doğruca madene gidiyorlardı. Babam da buraya bir otobüs firmasıyla geliyor ve vasıfsız işçi olarak bir soba fabrikasında işe başlıyor. Bir sene sonra ben geliyorum. O zaman daha 14 yaşındayım. Babam farklı bir karakter. Yazın köye gittiğinde köylüleri topluyor, yanında transistörlü radyosu var. 'Çapalamayı bırakın, medeniyete gelin,' diyor. Okuma-yazma bilmeyen köylüler babamın peşinden aileleriyle Brüksel'e göç etmeye başlıyorlar. Babam, bir neslin geleceğini değiştirdi ama bizi, ailesin terk etti ve gitti... Bir gün okuldan eve geliyorum. Annem üzgün, 'Baban gitti,' diyor. Gidiş o gidiş, bir daha onu 33 sene boyunca hiçbirimiz görmedik.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.