Fit olmayan yönetici doğru karar veremez

Zayıflama artık sadece kadınların sorunu olmaktan çıktı. Sağlıklı yaşamak isteyen, görünümüne önem veren herkes, hayatında en az bir kez diyet yapıyor. Ama öyle bir kesim var ki onlar için fit olmak, iş hayatında başarılı olmak, doğru kararlar vermek için çok daha önemli. İşadamlarından ve yöneticilerden söz ediyorum. Bunu ben değil, Cerrahpaşa Tıp Fakültesi mezunu Dr. İsmail Ağar söylüyor. Ağar, ömrünün çoğunu yurtdışında, medikal estetik dalında dünyaca ünlü uzmanların yanında çalışmalar yaparak geçirmiş. Paris'te Dr. Herzog, Dr. Lecoz gibi medikal estetik 'gurularıyla' çalışan Ağar, bölgesel yağlanmada tedavi yöntemlerinden biri olan mezoterapiyi bulan Dr. Pistor ile de dirsek dirseğe çalışmış. 1993'te akupunktur ve zayıflama teziyle, akupunktur dalında da diploma alan Dr. İsmail Ağar, özellikle kalıcı zayıflama konusunda yüzlerce hastayı tedavi etti. Ama son dönemde en önemli müşterileri, Koç Grubu'nun CEO'ları. Daha önce milletvekilleriyle çalışan Ağar, bugünlerde iş dünyasını fit yapmakla meşgul.
- İş dünyası fit görünmeye taktı. Neden böyle? - Günümüzde iş hayatında görsellik çok önemli. Müdür seviyesinde birinin fit görünmesi gerekir. Çünkü patron ona ciddi bir iş emanet ediyor. Ama bir yandan da işini emanet ettiği kişinin iyi görünmesini istiyor. Bu işi emanet ettiği kişi kendine bakmaktan aciz mi, kocaman göbeğiyle mi dolaşıyor? Kocaman göbeğiyle dolaşan birine hiçbir işveren iyi gözle bakmıyor artık. Çünkü 'Bu insan kendine iyi bakmıyor, benim şirketimi nasıl koruyacak?' endişesi yaşıyor. Tüm dünyada böyle bir trend başladı. ABD başkanları bile fit olmak zorunda. Bu, iş hayatına da yansıdı. Kadınlar her zaman kilo vermek isterdi. Artık erkekler de aynı durumda. Bir de insanlar, karın yağlarının ne kadar zararlı oluğunu fark etti. Bir genel müdür kilo vermek için yardım alınca, diğerlerini de etkiliyor bu durum. Ona bağlı elemanlar da fit görünmek, göbekli olmamak zorunda hissediyorlar. Çünkü bu, iş hayatı için risk haline geldi.
- Nasıl yani, göbekli diye işi mi riske giriyor insanların? - İşin sağlık boyutu bir yana; kilolu, göbekli insanlar işe alınırken, iş süresince gözetim altında kalıyor. THY'de de bu durum yaşandı biliyorsunuz, orada da periyodik ölçümler var. 'O görselliği önde bir iş ama büyük bir firmanın yöneticisi olmak için görsellik önemli değil' diye düşünülse de, önemli. Fit insanlar güvenilirlik sağlıyor.
- Ayrımcılık ama bu... - Ama gerçek. Sağlık sorunu varsa elbette bunun çözümleri aranmalı ama sağlıksız yaşadığı için, çok alkol aldığı için göbekli birini istemeyebilir işveren. 'Bir adam fitse daha iyi çalışır, daha enerjiktir, daha iyi yönetir bu şirketi,' diyor patron. Çünkü 'kendine bakmayı biliyor' diye düşünüyor. Bazıları da şöyle yorumluyor: 'Daha fit olan daha sağlıklıdır, çok kilolu olan uyuklar, şekeri yükselir.' Bir zaman milletvekilleri için böyle bir çalışma yapmıştım. Bir ülkeyi idare ediyorsunuz, mecliste saatler süren önemli oturumlar var ama şekeriniz bozuluyor, çünkü kocaman bir göbeğiniz var, uyuklamaya başlıyorsunuz. Bunlar ciddi konular.
UYKUNUZ GELMEZ, CİN GİBİ OLURSUNUZ
- Siz milletvekilleriyle de çalıştınız yani... - Evet. Birçok milletvekilini, bakanı zayıflattık. İdari kademedeki insanın karar mekanizmasını etkiliyor kilo. Nörobilim alanında çok yeni gelişmeler var. Beyinde kararlarımızı etkileyen birimler belirlenmeye başlandı. Kararlarımızı kendimiz verdiğimizi sanıyoruz ama bunları vücudumuzun bileşenleri veriyor. Doğru ve yanlış kararlar vermemizi sağlayan bileşenler var. Bu konudaki çalışmaların şimdilik ortaya çıkan sonuçlarına göre, 'Doğru ve sağlıklı beslenenler doğru kararlar veriyor,' diyebiliriz. Doğru beslenmeyenler doğru kararlar veremiyor. Bazı şeyler eksik oluyor. Siz ne kadar iyi düşünen biri olsanız da, o gün yiyip içtiğiniz şey bile karar vermenizi etkiliyor.
- Doğru karar vermek için nasıl beslenmek gerekiyor? - Dengeli ve sağlıklı beslenmek gerek. Her şeyden eşit miktarda almalısınız. Bir müddet sonra bunların ölçüm yöntemleri çıkacak. Bu sefer kişisel ölçümlerden söz edeceğiz. Yani kişinin neye, ne kadar ihtiyacı olduğunu bileceğiz. Ama bilimsel veriler beyindeki şeyleri ölçüp, topluma uyarlanacak durumda değil henüz. Dengeli beslenirseniz masanızda oturup saatlerce çalışabiliyorsunuz, uykunuz gelmiyor, bitkinleşmiyorsunuz, cin gibi etrafı kolluyorsunuz.