Giriş Tarihi: 21.08.2011

Bir çiftin 'sert'leşme sorunu

'İkoncan' tabirinin icadında üçte bir oranda hakkı olan Ivana Sert ile memleketin en büyük inşaat şirketlerinden birinin başı Yurdal Sert'in evliliklerinde geldikleri kıvam, soyadlarının hakkını veriyor. İskelet sağlam görünüyordu, depremi ne hasarla atlatacaklar bakalım

Deniz, kum, güneş... FB, GS, BJK... Kuru fasulye, pilav, turşu... Hayatımıza böyle bir üçlü olarak girdiler: Eda Taşpınar, Deniz Berdan, Ivana Sert! Bir üçlü olarak da genellenip adlandırıldılar: İkoncan. Magazin aleminin en uzun tedavülde kalan tabiridir bu. Copyright'ın Eda Taşpınar'ın o zamanki sevgilisi Nurettin Hasman'a ait olduğu iddia edilir ama yayılma öyle bir hız ve yoğunlukta olmuştur ki, TDK yurt genelinde kampanya yapsa bu kadar tutturamaz. Bundan yıllar sonra 2000'lerin popüler kültürüne dair bir şeyler yazılacak olursa, 'ikoncan'sız öksüz kalır. Zaten de Hasan Bülent Kahraman'dan Perihan Mağden'e, muteber köşelerde kendinden bahsettirmişliği çoktur.
TÜRKBÜKÜ'NDE YENİ BİR CANLI TÜRÜ
Kabaca 2000'lerin son yarısı; kelimenin halka mal olması 2006'yı buldu. O yaz itibarıyla 'ikoncan' dendiğinde artık anladık ki Bodrum Türkbükü'nün en az kazları kadar alametifarikası sayılacak değişik bir canlı türüyle karşı karşıyayız. Bunların dik ve sağlam bir iskeleti, uzun ve mevzun bacakları vardı. Et, yağ, selülit, bünyeleri bu maddeleri barındırmıyordu. Ten renkleri bakırımsı bir üst düzey bronzluktaydı. Bronzdan ziyade hatta abanoz. "Biri Eda'yı çevirsin!" başlığını unutmak mümkün mü! Bu tür, bedenini yapraktan hallice malzemelerle örtmesiyle de tanınıyordu. Gardıroplardaki yüzlerce, binlerce parçanın ortak özelliği çok ufak, çok kısa, çok dar, çok derin, çok iddialı, çok teferruatlı, çok absürt, giyilebilirlikten çok uzak olmasıydı.
UZUN BACAKLAR NİKAHLI KOCALARA SARMAŞIK
Tamam, genel bir adları vardı ama üçlünün kendi içinde bir skalası da vardı. O ilk yıllarda, içlerinde en çok takip edilen Eda Taşpınar'dı. O bir karakterdi. Ne kadar zırva da olsa giydikleri, tuhaf bir şekilde yakışıyordu. Deniz Berdan hem palyaçolaşmaya daha teşneydi hem de kızıyla verdiği pozlarda bir korku filmi setinden sesleniyor gibiydi. Ivana Sert ise, Balkan esanslı herhangi bir alımlı, sarışın podyum güzeliydi. Yazlar yazları kovaladı. 2009 sonbaharında kopan kıyametten sonra magazin dünyasında yer almayacağını beyan edince Eda Taşpınar, köhnemiş bu ikoncanlık kurumunun nihayet helvasını kavururuz diye heveslenmişken, hayır, o birkaç haftalık boşlukta kameralar diğer iki elemana çevrildi. Deniz Berdan, bilhassa da Ivana Sert'in ön plana çıkması o zamana denk gelir. Hasman'ın, kendisinden ayrılıp Bora Kozanoğlu'yla beraber olmaya başlayan Eda Taşpınar'ın ardından ayarları karışırken, Deniz Berdan ve Ivana Sert, uzun bacaklarını kısa kocalarına dolayarak verdikleri pozlarla, düzeyli evliliklerinin güveni ile kutsal anneliklerinin gururunu bir arada yaşayıp yaşattılar. Eşe ve aileye yapılan vurgular, bizim mahallenin Ramazan davulcusunu aratmaz şiddetteydi.
ALIMLI YENGEDEN ALENGİRLİ MAYOKİNİCİYE
Bir yandan da işkadını kimliklerini konuşturuyorlardı. Deniz Berdan bir ekmek ve pasta şefiydi. Marie Antoinette'in "Ekmek bulamıyorlarsa pasta yesinler"inden çağrışımlı, 'Let Them Eat Cupcake' konseptli, paçalarından sınıfsal aşağılama akan moda çekiminin hafıza çöplüğümüzdeki yeri hep bâki. Kasım 2009 tarihli bir Hello! dergisinde yer alan bu işin bütün karelerini google'layıp bulabilirsiniz, Somali gündemine de çok çok uygun! Meslek edinme sürecinden Ivana Sert de yüzünün akıyla çıktı. Kendi üstünde de sergilediği, mazallah denize düşülse debelen dur yüzeye çıkılamayacak ağırlıktaki mayokini dizaynları, dünya pazarlarıyla buluştu. Sex and the City'nin stil danışmanı Patricia Field onun tasarımlarını beğenmiş ve Sex and the City 2 filminde kullanmıştı. Bütün o Chanel'lerin, onun bunun yanında. Ugly Betty'de de Vanessa Williams ve Shakira'ya tasarımlarını giydirmişlerdi. Bizdeki çıfıt çarşısı çağrışımının ehemmiyeti yoktu yani, onu dünya alkışlıyordu...
KÖSTEK DEĞİL FAZLACA DESTEK KOCA
Çok sık rastlanmayan bir hal: Onu kocası da alkışlıyordu! Küçük gazete haberlerinden, resim altlarından, orta ölçekli röplerden geçen his, Ivana Sert'e bütün bu ikoncanlık mesaisi boyunca da, kariyer günlerinde de köstek değil destek, hatta fazlaca destek olan bir kocası vardı. Yurdal Sert, karısının başarılarıyla gurur duyduğunu söylüyor, onunla beraber atlayıp Sex and The City çekimine gitmesine, mağazalar açmasına bakılırsa da canla başla ve zevkle arka çıkıyordu. Çiftin arasında sıfır kıskançlık, sonsuz güven, hâlâ büyük aşk vardı, Ayşe Ferhangil'in SABAH Pazar'daki söyleşisinden bunlar sızıyordu (15 Mayıs 2011). Türkiye şartlarına alışmışlarımıza, nasıl oluyor da oluyor dedirten, dikensiz, kılçıksız, manen ve maddeten seferber bir eşlikçi eş... "Ivana zaten nerde bir kamera görse pozunu verir," rahatlığında, "Dekoltenin bir limiti yok bizde," bonkörlüğünde bir eş... "Ivana'nın bu giyim tarzı erkekler için değil, kadınlar için. Kız ortamda kendini göstermek istiyor, o konuda çok hassas," diye empati hissi tavan yapmış bir eş... "Hiç karıma kötü gözle bakanı görmedim," diyecek iyi niyette bir eş... Yadırgamayla mütehassis olmak arasında gidip geliyorduk. Kimin nesiydi bu adam?
İNŞAAT BABA, İMAJ ABLADAN...
Aile şirketlerinde çalışan iyi eğitimli bir makine mühendisi Yurdal Sert. İnşaat sektörünün en meşhurlarından olan, Akmerkez, Çırağan, Metrocity, Hyatt Regency gibi büyük işler yapan Yüksel İnşaat'ın yönetim kurulu üyesi. 'Serbest meslek'le iştigal eden ne idüğü belirsiz bir playboydan fazlası yani. Servetse servet, pozisyonsa o da var! Ama çapkınlık durumları da hep varmış. Düzgün, makul, efendi bir adam olduğunu söyleyen ahbapları, bunu da ekliyor bir 'ama'nın peşine takaraktan. Öğrendiğimde çok şaşırmıştım, fotoğrafçı ve galerici Sevil Sert'in de erkek kardeşi. Bu bilgiyi de gazetedeki fotoğraflardan edinilen imajın yeniden inşası için bulundurmak isteyebilirsiniz bir kenarda.
EREN TALU'YA ŞÜKRETSİNLER
Kaç ay geçti ki o röportajın üstünden? Üç ay bu kudrette mi? Bugün Ne Giysem? programındaki rüküşlüklere bakıp niye bu vaziyete sokar ki kişi kendini derken, birkaç haftadır bakıyoruz ki hakiki hayatta daha beter haller: Araya sıkışan kadınlar gene bir şey değil, aldatmayla suçlanan en yakın arkadaşlar, ortalığa saçılan detaylar, eskort kızlı videolar, sırların açıklanacağına dair tehditler, biriktirilmiş kompleksler, karşılıklı 'Ne dersen bir fazlası' haller, sırayla ülkeyi terkler, alabildiğine aşağı çekilen eşikler... Allah'tan Eren Talu var! Ayrılık arifesindeki bütün erkekler ona şükran duymalı. Öyle aşağı indirdi ki standardı, kimse daha fazla dibe vuramaz. Bir de artık belledik: Kriz anlarında en ummadık insanlar, en olmadık tepkileri verebiliyor. Canı yanan, can yakıyor. Sertleşme sorunu: Her ayrılıkta yanı başınızda...

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.