Nuri Bilge Ceylan filmleri bizi zorluyor

48 yaşındaki görme engelli ikiz kardeşler Selim ve Kerim Altınok, herhangi bir fiziksel engeli olmayan pek çok kişiden daha büyük başarılara imza atmış iki kişi. Gözlerinde genetik bir sorunla doğan ve liseden sonra görme yetilerini tamamen kaybeden ikizler, avukatlıktan emekli. Hukuk fakültesini birinci ve ikinci olarak bitirmiş, mastır ve doktora, uzun yıllar da avukatlık yapmışlar. İkisi de başarılı birer satranç oyuncusu. Evlerinde koca bir büfe, kupa ve madalyalarla dolu. Aynı zamanda konservatuar mezunu olan kardeşler, profesyonel müzisyenler. Bir albüm çıkarmışlar. Kışın, İstanbul İktisat Fakültesi mezunlarının İktisatlılar Evi'nde sahne alıyorlar. Ayrıca gören ve görmeyenlerden oluşan profesyonel bir orkestraları var. Bu orkestrayla bu akşam Deposite Outlet AVM'de bir konser verecekler. Bakırköy Belediyesi bünyesinde görme engelliler için eğitmenlik de yapıyorlar. Kerim Altınok'un hazırladığı bilgisayar eğitimi CD'si sayesinde bugüne kadar, Türkiye'nin en ücra köşelerinde bile pek çok görme engelli, bilgisayar kullanmayı öğrenmiş ve görme engellilere özel sesli program sayesinde dünyadan haberdar olmaya, kitap okumaya başlamış. Kısacası onlar, gören bir insanın yaptığı pek çok şeyi kendilerine özel yöntemlerle yapabiliyor. Sinema izlemek, daha doğrusu dinlemek dahil...
- Bu akşam konseriniz var. Siz hukuktan sonra konservatuar eğitimi de almışsınız...
- Selim Altınok: Evet. Ben keman, flüt, mandolin çalıyorum. Kerim gitar, klavye çalıyor. Biz ikili olarak yıllardır sahne alıyorduk zaten. Bir de albüm çıkardık. Fakat sonra bu bize yetmedi. Zenginleşmek istedik bu alanda ve bir grup kurduk. Görme Engelliler Müzik Topluluğu. Ama içimizde görenler de var. 14 kişilik bir orkestra. Herkes profesyonel müzisyen. 2008'den beri çalışmalarımızı sürdürüyoruz.
- Yıllardır müzik yaptığınızı biliyorum. Peki grupla hangi tarzda müzik yapıyorsunuz?
- S.A: Türk musikisinden caza, pop müzikten dünya müziğine kadar pek çok türden oluşan bir repertuarımız var.
- Birkaç örnek verir misiniz?
- Kerim Altınok: Mozart'tan Münir Nurettin'e bütün klasikleri çalıyoruz mesela. Tom Jones'tan bile parçalar var.
- Hem avukatsınız, hem müzisyen, hem satranççı, hem eğitimci... İlgi alanlarınız birbirinden çok farklı...
- K.A: Ben şöyle yorumluyorum: Bizde bilgi açlığı var. Özellikle, internetin görme engelliler için kullanılabilir hale gelmesi, benim için en büyük mutluluklardan biri oldu. Biz artık bir kitabı, sesli bilgisayar programı aracılığıyla tarayıp hemen okuyabiliyoruz. Mesela bende dünyadaki bütün kitapları okumak gibi önüne geçilmez bir arzu var. İşte bu bilgi açlığı ikimizde dallara bölünmüş durumda.
- Neler okursunuz?
- K.A: Gençliğimizde çok roman okuduk. Marquez'ler, Yaşar Kemal'ler, Steinbeck'ler, Şolohov'lar... Son zamanlarda biraz daha belge tarzındaki kitapları okumaya çalışıyoruz.
- Ayrıca satranç da oynuyorsunuz...
- S.A: Evet. Önümüzdeki ay Avrupa Körler Satranç Şampiyonası var, Rodos adasında. Ona hazırlanmak üzere Ankara'da Milli Takım Kampı'na giriyoruz şimdi.
- Sadece görme engellilere yönelik yarışmalara mı katılıyorsunuz?
- S.A: Tüm yarışmalara katılıyoruz.
- Eğitimcilik alanında neler yapıyorsunuz?
- S.A: Biz yıllarca serbest avukatlık yaptıktan sonra en son Bakırköy Belediyesi'nde danışmanlık yapıyorduk ve belediyeden emekli olduk. 2006'dan beri de Bakırköy Halk Eğitim Merkezi'nde kurs veriyoruz.
Bilimkurgu severiz Uzay Yolu fanatiğiyiz
- Başka nelerden hoşlanırsınız?
- S.A: İkimiz de kitap okumayı çok seviyoruz. Bilimkurgu severiz. Uzay Yolu fanatiğiyiz mesela, çok eskiden beri.
- İlk yayınlandığı zamanlar görüyor muydunuz, izlediniz mi yani hiç?
- K.A: Evet, biraz görüyorduk.
- S.A: Ben şimdi Kaptan Kirk'ün yüzünü çok az hatırlıyorum.
- Film izleyebiliyor musunuz?
- K.A: Sesli betimleme dediğimiz sistemle izliyoruz. Ya da bizim 'canlı sesli betimlememizi' yardımcımız Zehra Hanım yapıyor. Bazen 'Nasıl anlatayım bu sahneyi şimdi?' diyor.
- Neler izliyorsunuz?
- K.A: Vizyonu takip ederiz. Nuri Bilge Ceylan'ın filmleri biraz zorluyor bizi. O kadar az konuşma var ki... Betimlemelisini izledim ben ama ondan bile çok fazla bir şey anlamadım.
- S.A: Bazen sadece ses kaydını bulup, MP3 çalara yüklüyoruz ve öyle dinliyoruz filmleri. Sokakta yürürken bile dinleyebiliyoruz.
Sosyal olanımız Selim
- Birlikte yaşıyorsunuz. Hiç evlendiniz mi peki?
- S.A: Ben bir kere evlendim.
- Ne zaman evlendiniz?
- S.A: 90'lı yıllarında başında. 2000'lerin başında da ayrıldım.
- Neden ayrıldınız?
- S.A: Klasik, şiddetli geçimsizlik. Tabii yaşamımızın böyle yoğun olması da sebep olabilir. - Eşiniz ne iş yapıyordu?
- S.A: Aynı kamu kuruluşunda çalışıyorduk.

- O da görme engelli miydi?
- S.A: Hayır değildi.
- Ve şimdi her şeyi birlikte yapıyorsunuz?
- K.A: Biz ikiziz ama farklı kişiliklerimiz var. Ben teknik adamım. Selim sosyal olandır.