Moralim inişli çıkışlı değildir çok şükür!

- Morali bozuk olduğunda ne yapar Bülent Eczacıbaşı? Mesela müziğe mi sığınır?
- Çok şükür benim moralim inişli çıkışlı değildir. Yapım öyle. Büyük moral bozuklukları, 'Acaba nereye sığınsam?' diye düşünecek bir durumum olmaz.
- Ne güzelmiş...
- Hem İKSV'de hem de Eczacıbaşı'nda çok yetkin arkadaşlarla çalışıyorum. Çok büyük bir şans bu. İnsanın çok güvendiği, aklından, dengesinden, çalışkanlığından, karakterinden emin olduğu insanlarla çalışması son derece büyük bir şans. Hepsini çok eskiden tanıyorum, kendilerini kanıtlamış kişiler. Eczacıbaşı'nın ifade ettiği değerleri çok iyi bilen kişiler, kendileri öyle olduğu için. O nedenle çok rahatım.
- Bana göre siz en kontrollü işadamlarından birisiniz. İşadamı kimliğinizden çıktığınızı çok görmüyorum. Bu kimliğinizi çıkardığınız anlarda ne yapıyorsunuz?
- Özel hayatımda pek öyle değilim aslında.
- Mesela konserler için seyahat eden biri misiniz?
- Onu maalesef yapamıyorum ama iş için gittiğimde mutlaka şehirdeki konserleri, sergileri takip ederim. Eşim Oya ve çocuklarım Esra ve Emre de çok meraklı olduğu için, birlikteysek hep beraber takip ederiz. Bir de tabii işin spor yanı var.
- Hangi spor dalıyla ilgilisiniz en çok?
- Ben at binmeyi sürdürüyorum. Eskisi gibi değil. Yarışmacı olduğumuz gençlik yılları gibi değil. O zamanlar birçok yarışmaya girerdim, öyle çok parlak bir binici değildim ama severdim. Şimdi hafta sonları gezinti amaçlı sürdürüyorum tabii.
- Atınızın ismi ne?
- 'Believe me'.
- Ne ilginç bir isim. 'İnan bana' yani. Siz mi koydunuz?
- Hayır, altı yıl önce ben aldığımda ismi konmuştu. Atlara acayip acayip isimler koyuyorlar, at ismini bilmez zaten.
- Klasik müzik mi, caz mı desem, hangisi?
- Daha çok klasik müzik ama caz da dinlerim.
- Oya Eczacıbaşı ile müze dolaşmanız ilginç oluyormuş, borulara, binanın detaylarına bakan siz misiniz?
- Onları yapan Oya. Ben sanat eserlerine bakıyorum. Oya, müzeci. Nasıl sergilendiğine bakıyor, neler yapmışlar inceliyor. Onun eğitimini almış, ben ziyaretçiyim.
- Çağdaş resim mi, geleneksel mi? Hangisini daha çok seviyorsunuz?
- Ayrım yapamam orada.
- Müzeler mi, konserler mi?
- İkisi de.
Deniz Palas, Nejat Eczacıbaşı binası oldu
- Başkanlıkta bir buçuk yılı doldurdunuz. İKSV'yi, Deniz Palas'ın restorasyonu bir hayli yormuştu.
Bankalara ciddi borçları vardı. Siz de yeni bir ödeme planı yapmıştınız.
Her şey yoluna girdi mi?
- Bir düzen oturdu artık. Benim başkan olarak vaktimin bununla geçtiğini söyleyebilirim.
- Eczacıbaşı, 10 milyon liralık katkıda bulundu vakfa. O para borçlara mı gitti?
- Finansal durumun güçlendirilmesine gitti.
- Deniz Palas'ın ismi değişti galiba...
- Evet, Nejat Eczacıbaşı binası oldu.
- İKSV ekibinin kararlarına karıştığınız oluyor mu?
- Sanatsal aktiviteler benim görüşüme göre çok iyi gidiyor.
Kadrolar fevkalade çalışıyor. Benim müdahalemi gerektirecek bir durum olmadığı kanısındayım. Ben daha çok, yeni neler planlayalım, tasarım bienalinin programa alınması gibi konularda katkıda bulunuyorum belki. İKSV'de çok tecrübeli, genç ve heyecanlı bir kadro var. İşlerini çok iyi yapıyorlar.
İKSV'nin sorunları; büyümenin, faaliyetleri çeşitlendirmiş olmanın, kabına sığamadığı için yeni bir binaya geçmenin, bildiğimiz sorunları. Ama bunların tümüyle yoluna girdiğini söyleyebilirim.
Vakfı artık daha faal göreceksiniz
- Eser siparişine başladınız mı?
- Farklı sanat türlerinde eser sipariş edeceğiz. Hazırlıklarımız var... İKSV aracılığıyla ülkemize faydalı genç bireylerin gelişimini desteklemek, alanında uzman sanatçılar yetiştirmek, sanatçıların ve sanatseverlerin yurtdışıyla bağını kuvvetlendirebilmek, ülkemiz için katılımcı ve sürdürülebilir kültür politikalarının geliştirilmesini sağlamak ve Türkiye'deki güncel sanat üretimine katkıda bulunabilmek gibi. Bazen, 'Yeni festivaller mi yapacaksınız?' diye soruyorlar. İlk aşamada böyle bir projemiz yok. İKSV aslında ulusal ile evrensel, geleneksel ile çağdaş arasında köprüler kuran bir kurum olsun istiyoruz. İKSV sadece güncele değil, geleneksel sanatlara da sahip çıkmalı.
- Peki nasıl yapabilirsiniz?
- Araştırmalar yapacağız.
Festivallerimize entegre edeceğiz.
Müzik ve el sanatları örneğin...
Bunlar bizim alanımız dışında olamaz. Çünkü bunlar bizim kültürel zenginliklerimiz. Daha faal göreceksiniz İKSV'yi.