Giriş Tarihi: 4.9.2011

Şampiyonların tercihi milyoner

atv ekranının sevilen yarışma programı Kim Milyoner Olmak İster, yarışmaya katılan üç 'şampiyon' ile daha da ilgi topladı. Yarışmanın sunucusu Kenan Işık'la ve yarışmacı şampiyonlarla buluştuk...

Dünyanın en çok izlenen ve kazandıran yarışmalarından biri olan Kim Milyoner Olmak İster, atv'de yeniden başladı. Programın sunucusu Kenan Işık... Programla özdeşleşmiş, ona ruhunu vermiş kişi. Kim Milyoner Olmak İster programını bize sevdiren şeylerin başında renkli yarışmacılar geliyor. Her yaştan ve meslekten insanlar bunlar. Hepsinin kendi hikayeleri var. Programın bu sezon yayınlanan bölümlerinde ise farklı bir şey oldu. Program başlayalı bir ay bile olmadan yarışmaya üç 'şampiyon' katıldı. Üçü de üniversite sınavında derece yapmış, 'parlak' gençler: Burhan Hulusi Alpargun, Özgür Kavak ve Sema Selin Özdemir. Kenan Işık'la ve zeki yarışmacılarıyla buluşup, yarışma ve kendileri hakkında konuştuk.
- Sizce bu yarışmalar bilginin, genel kültürün ve zekanın göstergesi midir?
- 'Bilgi nedir?' dersek, o işin içinden çıkamayız. 'Faydalı bilgi?' nedir diye sorarsak, o başka bir konu. 'Bilgiye güvenilir mi, güvenilmez mi' tartışması bambaşka bir tartışma. Programımızın amacı: Bilgiyi sınamak değil; insanları bilgiye yönlendirmek. Her gün aynı şeyleri yapıyorsanız, ha bir gün yaşamışsınız ha 100 yıl. Ama öğrenerek yaşarsanız, hayatın daha keyifli ve zevkli taraflarını görürsünüz. Ağacı, böceği, çiçeği keşfedersiniz. Onlar sayesinde hayatınızı yeniden inşa edersiniz. Sadece bilimin değil sanatın da bu anlamda bir katkısı var insan hayatına. Artık o kadar alıştık ki otomobillere de televizyon koyduk. Bodrum'a tatile giderken çevremize bakmıyoruz. Gözümüz ya bir telefonda ya bir tablette ama hep bir ekranda. Hayatla olan ilişkimizi kısıtlıyoruz ve hep o kısıtlanmış hayatın benzerini yaşıyoruz.
- Milyoner filminde bir sunucu ve bu sunucunun bir trajedisi var. Sokaklardan gelen bir çocuğun kendi şovunu çalmasından korkuyor. Bu yüzden onu polise ihbar ediyor, yanlış yönlendiriyor, vs. Sizde de var mı böyle bir şovu paylaşamama duygusu?
- O filmde bu unsuru biraz gerilim yaratmak için kullanmışlar. Birincisi; programın evrensel formatı gereği bu sorular sunucuya verilmiyor. Ben bazı soruların cevaplarını biliyorum ama kendi tecrübemle. İkincisi: Yarışmacıları doğru ya da yanlış şıkka yönlendirmek hem etik değil hem de formata aykırı. Dolayısıyla öyle bir kaygım yok. (Gülüyor)
- Öyle de olsa zor bir iş Kim Milyoner Olmak İster'i sunmak. Yarışmacılar sizden doğrudan etkileniyor. Nelere dikkat etmesi gerekiyor programı sunan kişinin?
- Sunucunun mümkün olduğunca 'poker' bir surat takınması, duyarsız ve umarsız olması temel kural... Ya durup bekleyeceksin ya da yarışmacının o konuyu kendisiyle tartışması için zemin hazırlayacaksın. Çünkü bu tartışma yapılmazsa bilgi konusu tartışmalı hale geliyor bu defa da. Sadece 'Bilirsen para kazanırsın; bilmezsen güle güle!' olur ki ben bu yarışmayı böyle algılamıyorum. Yeri geliyor şıklardaki bir şairin şiirini okuyoruz; insanlar için seyir keyfi ve bilgi şenliği oluyor.
- Bu genç arkadaşlarımızı programda başarılı kılan neydi sizce?
- Aynı şey. Görmek ama görürken dikkat etmek... Yüzlerce kez karalâhana yemiş, bahçesinde patlıcan çiçeği yetiştirmiş ama bunların rengine dikkat etmemiş bir insan da ÖSS'de derece yapabilir. Bizim yarışmacılarımız öyle değil.
MİLYONERİN KOZMİK ODASI
İnsanımız malum alışkındır: "Bu işte bir bit yeniği var!", "Ne olacak canım; kendi adamlarını kayırıyorlar" tarzı eleştirilere. Muhtemelen Kim Milyoner Olmak İster programı hakkında da böyle düşünen birileri olmuştur. Bu yüzden üşenmeyip gittik ve programın kozmik odasına girdik. Orada programın ilk ve tek yapımcısı Meltem Kayalı karşıladı bizi. Kayalı bize programın 'çok gizli' işleyişini anlattı: Kim Milyoner Olmak İster'de sorulan sorular sadece birkaç kişi tarafından hazırlanmıyor. 120 civarında insandan alınan sorular bir havuzda toplanıyor. Ama göndericiler sorularının yayınlanıp yayınlanmayacağını, hangi soruların yayınlanacağını bilmiyor. Bu da sızdırmayı anlamsız hale getiriyor. Soru gönderenlerin isim, adres, telefon ve hesap numaraları sadece Meltem Kayalı ve yardımcısı Ceyhun Ustaömeroğlu tarafından biliniyor. Öyle ki bu bilgiler kanal yöneticilerine bile verilmiyor. Sorular geldikten sonra 'ayıklama' ve 'doğrulama' işlemi başlıyor. Gelen sorular eleniyor ve kontrol ediliyor. Veri kontrolü çileli bir iş, çünkü internet siteleri kaynak olarak kabul edilmiyor.
KENAN IŞIK SORULARI BİLİYOR MU?
Sonraki aşamada sorular zorluk derecelerine göre sınıflandırılıyor ve sisteme giriliyor. Bilgisayar bu soruları rastgele seçerek paketler oluşturuyor. Burası önemli... Çünkü yarışmacı Kenan Işık'ın karşısına oturduğunda 12 soruluk paketi hazır oluyor ve bu pakette hangi soruların olduğunu bu kez yapımcı bile bilmiyor. Yani 'Bu yarışmacı iyi gidiyor, soruları zorlaştıralım,' demesi mümkün değil. Daha da önemli bir husus Kenan Işık'ın da soruları ilk kez o ekranda görüyor oluşu. Meltem Kayalı'ya "Kenan Işık sanki bütün soruların cevabını biliyormuş gibi bakıyor," diye takılıyoruz. O da bizi "Kenan Bey derin bir bilgi birikimine sahip. Bu yüzden öyle bir görüntü oluşuyor. Yoksa o da sorularla ilk kez o stüdyoda karşılaşıyor," diye yanıtlıyor. Kısacası akmaz, sızdırmaz bir yer Kim Milyoner Olmak İster'in kozmik odası.
SLUMDOG BURHAN
Hint yapımı, Oscarlı, Milyoner filmindeki gencin hikayesine benziyor Burhan'ın hikayesi. Bütün soruların yanıtlarını zihninde bir anıyla saklıyor. Önce anısını anlatıyor; sonra soruyu yanıtlıyor. Ama aynı zamanda ikircikli bir roman kahramanı Burhan... Şıkları görmeden doğru cevabı verdiği sorularda joker hakkını kullanıyor. Saniyeler içinde gidişler ve gelişler yaşıyor. Üstelik seyirciler arasında oturan annesine mahcup olmaktan çok korkuyor. "Joker haklarını niye heba ettin?" diye soruyorum. "Koltuk yüzünden," diye yanıtlıyor. "Bir heyecan oluyor orada, bir baskı oluyor. Bana sorsalardı mesela: 'Adın ne?' 'Burhan. Ama dur bir dakika, joker hakkımı kullanacağım.' Tek derdi kararsızlık olsa iyi. Elleriyle ve beyniyle de bir derdinin olduğu aşikar. Beyin tarafı iyi... Çünkü beyninin iki tarafını da kullanabilen nadir insanlardan Burhan... Ama el tarafı biraz sıkıntılı. İki elini birbirinden ayırarak, bağımsız olarak kullanamıyor çünkü. Bir eli ne yaparsa diğeri onu taklit ediyor. Sözgelimi sol elini telefonuna uzanmak için cebine attığında sağ eli yanındaki hanımı taciz edebiliyor. Nitekim yaşanmış böyle bir olay ve otobüsten tartaklanarak indirilmiş. Elle yapılan pek çok hareketi yapamamış ve yapamıyor. Flüt çalamadığı için ortaokuldaki müzik hocasının hışmına uğramış. Beden eğitimi derslerinde basketbol oynayamamış. Enstrüman çalamamış. Tek elle ney üflemeyi denemiş ama... O bir eliyle çalarken diğer elini izlemeye gelen insanlar yüzünden vazgeçmiş. Kim Milyoner Olmak İster yarışması hayatında bir dönüm noktası Burhan'ın. Başvuru formuna elleriyle ilgili özel durumunu yazıp yazmamakta kararsız kalmış. Sonuçta yazmış ve yarışmaya biraz da bu yüzden seçilmiş. Tatildeyken onu aramışlar ve davet etmişler. O kadar mutlu olmuş ki. "(Kafasını göstererek) Bir gün şunun, yaptığım işler dışında, bir şey kazanacağını biliyordum," diyor. Burhan'ın katıldığı bölüm Youtube'a bile düşmeden 10 binlerce kişi tarafından atv'nin sitesinden tekrar tekrar izlendi. Bütün Türkiye 1 milyonluk bir yarışmacının kendini anlık gel-gitlerin ve kararsızlıkların pençesinde nasıl erittiğini hayret ve hüzünle seyretti. Burhan epey meşhur bir insan oldu. Kendisinin anlattığına göre insanlar onu yolda durdurup, yarışma hakkında tartışmaya başlamış.
MERAKLA BEKLENEN YARIŞMA
Sema Selin Özdemir, Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde okuyor. Küçüklüğünden beri izlediği bir yarışmaymış Kim Milyoner Olmak İster. "18'imi geçince katılacağım," dermiş hep. Kısmet bugüneymiş. Sema, klasik Batı müziğinden hoşlanıyor ama aynı zamanda ney üflüyor. Zeka konusunda: "Herkeste bir potansiyel var ama bunu en iyi şekilde kullanmak önemli olan. Ben gerek ailem gerekse öğretmenlerim açısından şanslıydım. Zekam en başından ortaya çıkarıldı ve bu konuma geldim," diyor. Sema'nın zeka ve bilgi konusunda hangi konuma geldiğini öğrenmek bizim için de bir heyecan konusu. Çünkü kendisi yarışmacı olarak seçildi ama henüz yarışmadı. Nasıl yarışacağını ve kaç lira kazanacağını ilerleyen günlerde göreceğiz.
HAYIR, O BEN DEĞİLİM
Özgür Kavak, üniversite sınavını henüz kazanmış bir genç; tabii ki çok iyi dereceyle. "Zeka nedir?" soruma verdiği yanıt, onun aynı zamanda ne kadar akıllı olduğunu ortaya koyuyor: "Toplumu analiz edip ona uyum sağlama yeteneği." Yarışmaya katılırken çok büyük idealleri yokmuş. Birkaç bin lira kazanmak ve kazanacağı parayı DVD'lere ve kitaplara yatırmakmış bütün emeli. Yapımcıların onu seçmesinin bir nedeni de bu sanırım: Ne istediğini bilmesi ve en açık şekilde ifade etmesi. Özgür Kavak, özel üniversitelerin kendisine getirdiği iş garantili parlak burs tekliflerini reddetmiş ve İstanbul Üniversitesi Çapa Tıp Fakültesi'ni tercih etmiş. Ona ait olduğu iddia edilen 'Filanca sanatçının estetik cerrahı olacağıma, halkımın beyin cerrahı olurum,' lafı üzerinde konuşmak istemedi. Ekşi Sözlük'te yer alan kendisiyle ilgili eleştirilere sadece "Ben de iyi bir Ekşi Sözlük okuruyum," diyerek yanıt verdi. Tercihiyle ilgili olarak ise: "Türkiye'de devlet üniversiteleri daha köklü. Ben köklü bir üniversitede okumanın daha avantajlı olacağını düşündüm," demekle yetindi. Özgür, Türkçe müzik de seviyor ama daha çok caz ve blues dinliyor. Hem de en eskilerinden. Billie Holiday'i seviyor. Louis Armstrong'un What a Wonderful World şarkısı favorilerinden. Meşhur olmak kolay değil. Yarışmadan sonra birkaç kez, küçük ortaokul çocukları onu görüp "Aaa! Bu abi yarışmada yarışmıştı," demiş. Bir kere de otobüste pek tekin olmayan biri Özgür'e "Sen o 60 bin lira kazanan çocuk musun?" diye sormuş. Korkmuş ve "Hayır, ben o değilim," diye yanıtlamış Özgür.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.