Roma Türk Film Festivali'nde ustalarla 3 gün!

Villa Borghese Bahçeleri ,Roma'nın en güzel yerlerinden biri. Yemyeşil bahçelerin içinde birkaç müzenin yanı sıra çeşitli ülkelerin film festivallerinin de yapıldığı Casa Del Cinema'nın ise ayrı bir çekiciliği var. Türkiye, ilk kez Roma'da bir film festivali düzenlemek isteyince Casa Del Cinema'nın yöneticileri çok heyecanlanıyor. Aslında İtalya'daki ünlü Türk yönetmen Ferzan Özpetek'in ismi bütün kapıların açılması için sanki tek başına yeterli. Öylesine müthiş bir ilgi görüyor tüm çevrelerden. Roma'daki büyükelçimiz Hakkı Akil ve eşi İnci Akil'in festival onuruna verdiği davette, İtalyan yapımcı Domenico Procacci, oyuncular Ilaria Occhini, Lunetta Savino, Giovanna Mezzogiorno ve Stefania Sandrelli, yönetmen Marco Belocchio ve Gece Bekçisi filminin yönetmeni Liliana Cavani ve Casa del Cinema'nın Müdürü Catherina d'Amica gibi birbirinden önemli isimleri sanırım bu yüzden gördük. Oyunculuğundaki ustalığı kadar mütevazılığı ve beyefendiliğiyle de beni kendine hayran bırakan Şener Şen, müthiş sahnesiyle adeta hipnotize olduğum Cem Yılmaz ve her filmini, filmlerinin müziklerini tarifsiz bulduğum Ferzan Özpetek ile üç gün Roma'da yemeklerde, kokteyllerde buluşmak ise ayrı bir deneyimdi benim için.
ÖZPETEK'İN YENİ FİLMİNDE YILMAZ DA ROL ALACAK
İtalya'da yaşayan Özpetek hariç, hepimizin yolu Roma'ya bu festivalin gala gecesine katılmak için düşmüştü. İtalya'nın sinema sektörü ne yazık ki krizden payını almış, ama sohbet ederken gördüm ki Ferzan Özpetek'in dünyasında değişen bir şey yok. İtalyanların beğenisini gişedeki müthiş rakamlarla gösterdiği filmlerinin bir yenisi için, üstelik de Cem Yılmaz'ın da rol alacağı yeni filminin hazırlıkları çoktan başlamıştı. Biz yemek yerken bir yandan da filmin direktörü ya da ekipten biriyle, Cem Yılmaz'ı da alarak kısa görüşmeler yapıp durdu. Ama bu arada sorduğumuz hiçbir soruyu cevapsız bırakmadı ve İtalyanların ısrarla "İtalya'yı müthiş gözlemliyor, melodramlarına bayılıyoruz. Ferzan Özpetek'i bize bırakın," demesine ve üzerinde onca iş yükü olmasına rağmen Türk filmlerinin Roma çıkartmasının her türlü detayıyla ilgileniyordu. Usta oyuncu Şener Şen ile hayatımıza 'Ankaralı Namık'ın girdiğini, ilk kez duyduğumuz şarkı sözleri ile masanın kendinden geçtiğini, Özpetek'in Serseri Mayınlar filmine Türkiye'de destek veren Twigy markasının yaratıcısı Sinan Öncel'in maharetiyle bir İtalyan restoranında nasıl anında Türk sisteminin işlemeye başladığını, Cem Yılmaz'ın en çok kameralar kapalıyken, hayran olduğu Şener Şen'in yaptığı esprilere güldüğünü ve Büyükelçi Hakkı Akil'in espri yapmak konusunda Cem Yılmaz ile yarıştığını, Özpetek'in kibarlığını, Büyükelçi Akil ve ailesinin mütevazılığının yanı sıra sanatçılara gösterdiği büyük ilgiyi de yazmalıyım. Türk sinemasının başarılı isimleri olan ve Ferzan Özpetek'in oyunculuklarına hayranlığını, her fırsatta anlattığı anekdotlarla da vurguladığı Mehmet Günsür, Fadik Sevin Atasoy'un da Roma ekibinde yer aldığını unutmadan ekleyeyim. Bizler ön yüzünden bir bıyık, altında bir papyon ve de "Mamma li Turchi!" Yani "Anne Türkler geliyor!" ifadesine 'ama filmleriyle' şeklinde bir hoşluk da katan dev afişin asılı olduğu Casa Del Cinema'yı arkamızda bırakırken, İtalyanlar 23'ünde başlayan ve bugün sona erecek Roma Türk Film Festivali'nin keyfini çıkarıyordu. Öyle görünüyor ki herkes bir projenin ucundan tutunca ortaya şahane bir iş çıkıyor. Yani Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın, Avrupa Birliği Bakanlığı'nın desteği ama daha da önemlisi sekiz ay önce Roma'ya büyükelçi atanan Hakkı Akil ve eşi İnci Akil'in müthiş ev sahipliği ile Roma'da işe yarar bir Türkiye tanıtımı yapılıyor. Daha önce yazmıştım. Serap Engin ve Sevinç Baloğlu'nun bu festivali kısa sürede hayata geçirmesi, Tofaş CEO'su Ali Pandır'ın Ferzan Özpetek ismini duyar duymaz "Evet," demesi sayesinde olmuş. Ali Pandır, bundan sonra bu festivalin sürekli destekçisi olmak istediklerini hepimizin yanında Özpetek'in ekibine söyledi. Öyle görünüyor ki önümüzdeki yıl Roma Türk Film Festivali, Casa Del Cinema'ya da sığmayacak.