Giriş Tarihi: 9.10.2011

Ayrı mutfakların insanlarıyız

Bir kadınla bir erkek aynı yemeği pişirsinler, sonuç birbirinden çok farklı olur. Kadın ve erkeğin yemek tercihleri de farklılık gösterir. Erkek et ve ekmeği daha çok tüketirken, kadınların daha çok sebze yedikleri görülür

Gelin küçük bir oyun oynayalım; bir pub, kafe ya da restoranda oturup mutfaktan ya da bardan çıkan herhangi bir yiyecek içeceğin kime servis edileceğini tahmin edelim. Varsayalım bir pub'dayız ve garson, tepsisinde bir şişe isli, Schlenkerla birasıyla önümüzden geçiyor; ben garsonun bunu bir erkeğe servis edeceğini düşünürüm. İçinde bol nane yaprakları, kenarında bir portakal dilimiyle bardan masalara doğru yol alan meyve kokteyli kadehi ise bir kadına sunulacaktır büyük olasılıkla. Bir kafede mutfaktan üzerinde ızgara hindi göğsünden şeritler görülen bir salata tabağı mı çıkıyor, bir kadın müşterinin ısmarladığına bahse girebilirim. Devam edelim; caprese salatası mı? Yine bir kadın. Çiğ köfteyle bir buçuk porsiyon Adana kebabını yiyecek kişi ise erkektir mutlaka. Yanında bol patates kızartmasıyla fırında nar gibi kızarmış yarım ördek de bir başka erkeğe gidecektir. Napoli usulü domates soslu spagetti bir kadına, yanında roka yapraklarıyla Robespiyer denen, zar gibi dilinmiş etler ise başka bir kadına sunulacaktır. Restoran dünyasını biraz bilen herkes, benzer tahminlerde bulunabilir. Ufak tefek sürprizlerle de karşılaşırız zaman zaman. Normal olarak bir kadından dev bir porsiyon kanlı T-bone steak ısmarlaması beklenmez. Ama Amerikan türü steak modası çıktı çıkalı, değil kanlı, içi pembemsi biftekleri bile geri çeviren kadınlar gözünü kan bürümüş vampirlere döndüler. Yine de ben bunun geçici bir akım olduğunu düşünüyorum; bir süre sonra bu etleri, bütün dünyadaki gibi yine çoğunlukla erkekler yiyecektir.
MUTFAK ALETLERİ KULLANIMLARI DA FARKLI
Önerdiğim deneyin benzerini, New York Times gazetesinin yeme içme yazarı Ruth Reichl, kocasıyla birlikte yapmış ve sonuçlarını 2007'nin nisan ayında Harvard Üniversitesi'nde verdiği bir konferansta açıklamış. Reichl çifti, personelin kendilerini tanımadığı restoranlara gitmiş. Her seferinde Ruth Reichl bir bardak kırmızı şarap ile az pişmiş bir steak, kocası ise bir kadeh beyaz şarap ile bir salata ısmarlamış. Ruth Reichl, "Bu yaptığımız deneyde, yüzde 99 isabetle garson, salata ve beyaz şarabı benim önüme, kırmızı şarapla kanlı bifteği ise kocamın önüne koydu," diyor. Yemeğin bir de pişirilmesi var. Beni en çok etkileyen 10 aşçının kim olduğunu sorsalar, annem ve eşimle başlayıp devam eden en az yedi kadının adını söyleyebilirim. Onların da hemen hepsi amatör ev kadınlarıdır. Erkek, yapısı gereği ele aldığı bir konuyu cesurca uç noktalara götürür. Spor, ağırlık kaldırma ya da konumuz olan yemek yapmada da bu böyledir. Bir kadınla bir erkek, aynı tarife göre yemek pişirsinler, sonuçta birbirinden çok farklı özellikte iki yemek ortaya çıkar. Sanırım bunun nedeni, kadınların yemekte süs ya da orijinaliteden çok lezzete odaklanmaları, malzemelerde mevsimselliği daha çok gözetmeleri. Ayrıca yemek konusunda daha dengeli, daha gelişmiş içgüdülere sahipler. Erkekler daha iyi yemek pişirmek istiyorlarsa, kadınların yolunu izlemelerinde, iyi bir mutfak şefi olmak isteyen kadınların da içlerindeki erkeksi özellikleri keşfetmelerinde yarar var. Mutfak aletlerini kullanmada da roller farklı dağıtılmış. Kadınların tencere ve tavada daha usta olduklarını söyleyebilirim; buna karşılık erkekler ızgarayı karşı cinse bırakmamakta kararlı görülüyor. Bunun Taş Devri'ne kadar geri giden bir geçmişi var. 1990'ların ortalarında Almanya'nın Aşağı Saksonya eyaletindeki bir linyit ocağında uçları kömürleşmiş 400 bin yıllık çam ve kayın ağaçlarından mızraklar bulunmuş. Bu da silah olarak kullanılan bu aletlerin aynı zamanda en eski mutfak avadanlıkları olduğunu ve ateşte et pişirmenin o zamanlar da erkek işi olduğunu ortaya koyuyor.
HAMİLELİKTE ACI TÜKETMİYORLAR
Kasaplar, manavlar, mezeciler yerlerini büyük süpermarketlere bıraktıklarından beri, bu büyük firmalar tüketicilerin alışkanlıklarını tüm ayrıntılarıyla araştırıyor. Bu araştırmaların ortaya koyduğu en çarpıcı sonuç ise etin erkeksi bir yiyecek maddesi olduğu. Gerçi toplam et satışlarına ilişkin istatistikler her ülkede var ,ama cinsiyetlere göre tüketim alışkanlıkları hakkında verilere ulaşmak kolay değil. Almanya'da yapılmış bir araştırma elime geçti. Almanya gibi etin bize oranla daha ucuz, alım gücünün fazla olduğu bir ülkede yılda kişi başına tüketilen 88,4 kilo etin cinsiyetlere göre ayrımı şöyle: Erkekler 58,4 kg. kadınlar ise sadece 30,3 kg. Ancak yaş ilerledikçe, erkeklerde ete olan tutku, 25-34 yaş arası hemcinslerine göre hızla azalıyor. Ekmek tüketiminde de erkekler önde. Buna karşılık süt ve süt ürünlerinde fark ortadan kalkıyor. Tatlı ve çikolata verileri ise beni şaşırttı. Kadınların daha fazla çikolata tükettikleri söylenir. Meğer doğru değilmiş; erkekler ufak bir farkla başı çekiyormuş. Buna karşılık sebze, meyve tüketiminde kadınlar erkeklere fark atıyor. Kuşkusuz insanoğlunu istatistiklerle sınırlandırmak doğru bir şey değil. Örneğin vejetaryenler, kadın-erkek fark etmeksizin değişik yiyecek tüketim tercihlerine sahipler; dolayısıyla genel istatistikler onlara uymuyor. Ayrıca kadınların özellikle acılı ve baharatlı yiyecekler konusunda her zaman aynı eğilimleri göstermedikleri de biliniyor. Söz gelimi, kadınlar başka zamanlarda severek tüketseler de, hamilelik ve adet dönemlerinde acılı ve baharatlı yiyeceklere uzak durmayı yeğliyorlar. Bu hafta size yeme içme dünyasındaki gözlemlerimi ve ulaşabildiğim bazı bilgileri aktardım. Bakalım, Erkekler Mars'tan Kadınlar Venüs'ten adlı kitabıyla kadın erkek davranışları arasındaki davranış farklarını ortaya koyan John Gray gibi, cinsiyetlere göre yemek tüketimindeki farkları bilimsel ve deneysel verilerle besleyerek, kim kaleme alacak? Kendimizi ve karşı cinsi daha iyi anlayabilmemiz, restoran sahiplerinin başarılı mönüler hazırlayabilmeleri için böyle bir esere ihtiyaç var.

X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.